together | minsung

seventeen

on yedi

Önce 16. bölümü okumayı unutmayın~

Minho

"Özür dilerim," diye mırıldandı. "Planımda böyle bir şey yoktu."

"Planın derken?"

—

"Sanırım asıl anlatmam gereken yer burası... Ben geçen sene seninle tanıştığımda gerçekten kim olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Ama ne yaparsam yapayım seni unutamamıştım. Sonra biraz araştırma yaptım."

İşaret parmağımla kendimi gösterip "Benim hakkımda?" diye sordum.

"Evet, senin hakkında. Adını sen görevliye söylerken duymuştum. Ama merak etme tabii ki bulabildiğim tek şey instagram hesabın olmuştu. Orada ise dikkatimi tek şey Chan hyungla takipleşmendi."

"Bir dakika," deyip lafını böldüm. "Sen Chan hyungu nereden tanıyorsun?"

"Benim müzisyen olmama yardımcı olan kişi."

Şaka mı yapıyordu?

"Sakın bana Chan hyungun anlattığı Han benim deme. Sakın."

Gözlerini şaşkınca kırpıştırken "Chan hyung sana benden mi bahsetti?" diye sordu.

Elimi sinirle saçımdan geçirdim. "Takılman gereken yer burası değildi. Şu an olanların ve bana anlattıklarının ne kadar saçma olduğunun farkında mısın?"

Derin bir nefes verip "Saçma değil Minho." dedi. "Sen inanmak istemeyebilirsin ama 1 senedir ben bu anı bekliyordum. Tabii ki aklımda seninle aynı kompartmanı paylaşıp seks yapmak yoktu. Chan hyung Busan'da beni seninle tanıştıracaktı."

"Seul'a ne oldu amına koyayım? Ne diye kalkıp Busan'da görmek isteyesin?"

"Geçen sene ikimizde oraya gitmek istiyorduk. Gelecek sene de beraber gidelim istedim. O yüzden seninle aynı trene bilet aldım fakat gerçekten aynı kompartmanda olduğunu bilmiyordum. O benim içinde büyük bir şok olmuştu."

Jisung anlattıkça kafam da az çok bir şey oturuyordu ama yine de mantıksızdı işte. İnanasım gelmiyordu. Sanki birazdan Chan hyung gelip sana şaka yaptık diyecekti. Niye Chan hyung yapacaktı bunu onu da bilmiyordum.

"Peki ama sen düğün için gitmiyor muydun Busan'a?" Tek kaşım yukarıda ciddi bir şekilde ona bakıyordum.

"Düğün meselesi yalan değil. Haftaya yine gideceğim. Sadece Busan'a gidiyorken o meseleyi de aradan çıkartmak istemiştim. Sana da bir bahane sunmam gerekiyordu bende onu söyledim."

"Busan'da Chan hyung senden hiç bahsetmedi. Hatta bir gece oturup her şeyi anlattım onlara. Beraber olduğumuzu da söyledim. Sadece nasıl tanımadığın birisiyle yapabilirsin diye sordu."

İçeceğimden bir yudum alıp saate baktım. Bana ne kadar beş dakika gibi gelse de Jisung geleli neredeyse 1 saat olmuştu.

"O aynı yerde kaldığımızı bilmiyordu. Büyük ihtimalle benim için kötü hissetmiştir. Çünkü beni oradayken hiç aramadı. Benim telefonlarımı da açmadı. Hatta Felix, sen ve ben buluştuğumuzda aklımda Chan hyungu da çağırmak vardı fakat ona ulaşamadığım için tamamen kaldı."