I

1.3K 66 15
                                    

İtadori artık 18 yaşına bastı ve yurtan ayrıldı. Nobara dışında çok arkadaşı yoktu. Bir iki günlüğüne Nobarada kaldı. Sonra ise başının çaresine baktı.

"Salak mısın sen çocuk! Seni asla bırakmam! Bende kalıcaksın kim bilir geceleri ne tür sapıklar vardır. Hem üstünde kalın bir şey de yok üşütüp hasta olacaksın!"

Nobara kızgın bir tavırla Yuuji'yi eve sokup dursada çocuk kendini çok yük etiriyormuş gibi his ediyordu ve evden kaçıp duruyordu.

"Üzgünüm Nobara, ben artık çalışıp bir ev kiralıcam. Artık kendi başıma ayakta durmayı öğrenicem merak etme."

Nobara kollarını kolarına birleştirip Yuuji arkadaşına endişeli bir ifadeyle bakıyordu. Kapıdan çıkan yuuji Nobara'ya teşekkür edip evden bavulu ile ayrıldı. Akşam olacak vakitleriydi ve Yuuji kendine bulduğu sığınağa doğru gidiyordu.
Sığınağı deniz kenarına biraz da olsa yakındı ve ne zaman kendini yorgun ve mutsuz his etse başını orda dinlendirirdi.

Sığınağına geldiğinde bavulunu içeriye koyup yerleştirmişti. Biraz bunalmıştı bu yüzden denizin kenarında oturmayı tercih etmişti.
Denizin kenarına vardığında hep oturduğu yerde başka birisi oturmuştu.
Siyah saçları ve uzun boylu çocuğun sadece arkasını görebiliyordu. Yuuji çocuğu iyice inceledi ve bu her gece gelen çocuk olduğunu fark etmişti. Bu sefer biraz erken geldiği için tanıyamamıştı çünkü geceleyin daha da bir siyahlara kaplanırdı.

İtadori bir şey demedi ve genci orda rahat bırakıp sığınağın içine doğru girdi. Telefonunu çantasından çıkardı ve yurtdaki arkadaşlarının birisinden bir mesaj aldığını fark etti.

Nasılsın veya nerdesin gibi sorular soruyorlardı. Arkadaşlarının kendisini merak etmesi onun hoşuna gitmişti.

En sonunda gözleri yavaş yavaş kapandığını his edince gözlerini yumdu ve kendini uykuya bıraktı...

17:39

"Kovuldun!"

Yuuji şaşırmış bir şekilde önündeki adama bakıyordu. Patronuna bir şişe içki dökmüştü. Zaten patronu ona çok sinirliydi şimdi ise yaptığı onu daha da çok sinir etmişti.
Yuuji endişeli bakışları ile elindeki bardağa baktı sonrada patronuna.
Patronu sinirle işaret parmağını kapıya doğru işaret etti. Yuuji durumu anlamış restorandan ayrılmıştı.

Nobara'yı aradı ve herşeyi anlattı.
Yuuji'nin sesi ne kadar da üzgün çıksada Nobara kahkaha atıp duruyordu.

"Gerçekten de ilk iş gününden mi oldun? Yuuji inanamıyorum sana!"

Kız gülmeye devam ediyordu.
Yuuji kızın gülmesinden sıkılmış telefonu kapatmıştı. Evine doğru yürüdü ve deniz kenarında başını boşaltmak istiyordu.
Vardığında yine o çocuk ordaydı.

Yuuji artık takmayıp az bir ötede oturmuştu. Çocuk ona bakınca Yuuji'de bakışlarını ona çevirmişti.
Göz göze geldiklerinde Yuuji çocuğun yüzünü görmüş gözlerindeki o derin mavi siyah renge hayran kalmıştı.
Siyahlı çocuk utanmış gözlerini çocuktan hızlıca ayırmıştı. Başını eğmiş elini boynuna atmıştı.
Yuuji en sonunda konuşma gereği duymuştu artık.

"Hey merhaba ben Yuuji. Sen buralara pek bir geliyorsun galiba. İstersen arkadaş olabiliriz."

Çocuk ilk önce şaşırmış hemen sonra ciddi bir yüz ifadesiyle yuuji'ye bakmıştı.

"Ah merhaba. Evet aslında hergün geliyorum ama meşgul olduğum için çok zaman bulamıyorum."

Yuuji'ye göre o çocuk ona göre sık sık geliyordu. Nasıl zamanı olmadı ki?

Çocuk sözüne devam etti.

"Ben Megumi fushiguro. Memnun oldum."

Bunu derken pek mutlu gözükmüyordu. Halen yüzünde ciddi bir ifade vardı.

Yuuji çocuğa gülümsedi ve biraz daha sohbet etmişlerdi...







Devam edecek>
Oy atmayı unutmayın <3

• 𝐈 𝐭 𝐚 𝐟 𝐮 𝐬 𝐡 𝐢 • 𝑶𝒉 𝒃𝒐𝒚 𝒊𝒕'𝒔 𝒚𝒐𝒖.Место, где живут истории. Откройте их для себя