IX

367 29 8
                                    

"Seni lanet olası velet seni saatlerce arıyoruz neden şu lanet olası telefonuna bakmıyorsun hah?!"

Nobara çıldırmış bir şekilde Yuuji'nin kafasına vuruyordu. Artık kafası kırılacak hale geldiğinde Megumi kızın kolunu tutup kızı sakinleştirmişti.

Üçü biraz da olsa sessizleşmişlerdi.

Bir süre sessizliği bozan Megumi oldu.

"Seni çok merak ettik İtadori.."

Yanakları kızarmıştı gencin.

"Özür dilerim. Alt tarafı bir günlüğüne yoktum."

Megumi Yuuji'nin dediklerini düzeltti.

"İki gün demek istedin."

Yuuji şaşırarak gece kadar karanlık olan gözlere bakmıştı.
itiraz etmişti.

"Hah? Ne demek 2 gün? Bir gün olduğuna eminim!"

Bu sefer Nobara atladı.

"Kes! Bir daha o telefona bakma seni bu defa parçalarım!"

Nobara ölümcül bakışlarıyla korkmuş yuuji'ye doğru bakıyordu.
Megumi ise ortamdan sıkılmış kapının oraya doğru yürümeye başlamıştı.

"Hey gidiyor musun?"

"Evet. Bir sorun mu var?"

"Yok. Bende eve gidecektim de ondan. Neyse size iyi günler ben kaçar."

Nobara hızlı adımlarla Megumi'den önce dışarıya adımını atmıştı ve evine doğru yol almıştı.
Megumi de tam çıkacakken İtadori ona doğru seslenmişti.

"Hey Megumi. Benim sana bir şey söylemem lazım."

"Söyle."

Megumi meraklanmış bir şekilde Yuuji'yi dinlemeye başladı ama merakını çaktırmadı.

"Ben... ben..."

Megumi kekelemesine bir anlam verememişti.

"Ne kekeleyip duruyorsun? Anlat artık."

En son İtadori dayanamayıp gözünden bir yaş gelmişti.

"Ben özür dilerim. Bunu senin... yani sizin için yapıyorum."

Yuuji'nin gözünden yaşlar gelince Megumi'nin kalbine bir balta girmiş gibi acımaya başlamıştı.

"Hah neden ağlıyorsun? Kötü bir şey
mi oldu?"

Megumi dayanamayıp ellerini omuzlarına koyup Yuuji'yi tutup hafifçe sallamıştı.

"Hey bana bak! neden ağlıyorsun? Kusacak mısın?"

Yuuji ağzını açıp derin bir nefes alıp verdi.
Ve o an olan olmuştu.
İçinden ona benzer bir insan... yaratık çıkmıştı karşısına.

"Hey sende kimsin? İtadori nerde? İtadori bu sen misin?"
(Sukuna: GAmBAre gAmBarEğ sjs)

Megumi korkmuş gözlerle şeytani gülüşle bakan canavara baktı.

"İtadori mi? Ben Sukuna!"

Gülümsemesini daha da artırarak dişlerini sıkmış karşısındaki yakışıklı gence doğru bakıyordu.
Megumi en sonda bir şey diyecekken yüzüne tekmeyi yemişti.

"İtadori- ne yapıyorsun!"

"Ah böyle erkekler varda bir tek ben mi bilmiyorum hah?"

"Ne diyorsun sen lan! İtadori nerde? Ne yaptın lan ona!"

Megumi yumruklarını Sukuna'ya doğru geçirmişti.

"Pislik ukala!"

İçinden ne kadar küfür geçirsede ağzından da bir kaç tane küfür çıkı veriyordu.

En sonda dövüşleri hızlandı. Megumi hareketlerini hızlandırıp Sukuna'nın işini bitiriyordu.

"Ah Megumi. Yazık oldu. Seni daha da çok tanımak isterdim. Seninle dövüşmek yerine konuşmak daha iyi olmaz mıydı tatlım?"

Megumi'nin tepesi atmıştı.

"SEN KİME KÖPEK TATLIM DİYORSUN HAH? MAL HERİF!"

Megumi yumruğunu sertçe sıkıp Sukuna'ya doğru geçirecekti ki Sukuna yere düşüp kaybolmuştu. Onun yerine İtadori yatıyordu yerde.

Megumi bir tane göz yaşı akıtıp çocuğa doğru eğildi ve ellerini gencin yanaklarına doğru götürmüştü.

Yuuji'nin ağzından kan geliyordu ve bu Megumi'nin kalbini acıtıyordu.

Megumi, Yuuji'nin başını dizlerine almış dudaklarını dudaklarına değdirmeye hazırlanıyordu. İtadori o an tam gözünü açıyorken dudağına ıslaklık değmesi ile şok olmuştu.

Dudakları ayrıldığında Megumi fısıldadı.

"Çok korktum, İtadori..."





Devam edecek >>
Oy atmayı unutmayın 💕

Bu arada merak etmeyin sukufushi yapmicam 👍 içiniz rahat olsun ❤️

Belki bu gün 2 bölüm atarım doğum günüme 👌😔 özel uehehehee 😂

Saat on bir buçukta inş gelir kdkskshsj

• 𝐈 𝐭 𝐚 𝐟 𝐮 𝐬 𝐡 𝐢 • 𝑶𝒉 𝒃𝒐𝒚 𝒊𝒕'𝒔 𝒚𝒐𝒖.Where stories live. Discover now