• 𝐈 𝐭 𝐚 𝐟 𝐮 𝐬 𝐡 𝐢 • 𝑶𝒉 𝒃𝒐𝒚 𝒊𝒕'𝒔 𝒚𝒐𝒖.

XIII

Şeytanice gülüyordu, Mahito.

"Ahahaa bugün azrail geldi biliyor muydunuz?"

"Şakayı bırak, ne planlıyorsun?"

"Jogo"

Dedi gülümseyerek.

Gözlerini kapadı ve derin bir iç çekti.
Ve yine gülümsüyordu. Sanki gülümsediği an dünyanın sonu gelecekti... ona göre evet.

"Azrail dediki "Benim yerime İtadori Yuuji'yi öldürebilir misiniz?" dedi ahahaa"

Dünyanın en komik şakasıymış gibi yere düşmüştü ve karnı ağrıyana kadar yerde gülüp duruyordu Mahito.

Jogo ve Geto birbirlerine baktılar. Karşılarındaki gencin çok salakça bir şeye güldüğünü ikiside farkındaydılar.

"Tamam anladık onu öldürmek çok istiyorsun!"

Derin bir iç çekti.

"Ama bu kadar kolay olacağını sakın düşünme. Rezil olma diye söylüyorum."

Mahito bir an ciddileşti ve Jogo'ya doğru baktı.

"Tch. Siz öldürün de görelim..."

•

"Megumii!"

Yuuji, gencin yattığı yere fırlayarak uyandırmıştı.
Megumi ise tabiikide şaşırmıştı.

"Hah sen nasıl buraya girdin?"

Yuuji kıkırdadı.

"Dün anahtarlarını çaldım."

"Ne? Nasıl? Sapık mısın!"

İkiside saçma sapan tartışıyorlardı kapıyı biri çalana kadar.

"Nobara geldi herhalde ben açarım!"

Yuuji heyecanla arkadaşını karşılamak için kapıya doğru koştu. Elini kapı koluna geçirip açtı.

Ama hayal kırıklığına uğradığı biraz söylenebilirdi.

"Ah Günaydın İtadori-kun!"

Gojo elini kaldırarak hafifçe sallayıp içeriye girmişti.

Yuuji şaşırmıştı tabii.

"Bir şey mi oldu? Bugün iş yok diye biliyordum."

Gojo koltuğa oturmuş oda kapısının hafifçe açık olduğunu görür görmez sırıtmıştı.

"Günaydın Fushiguro nasılsın? İyi misin bari? Uyan artık işe gitme vakti!"

Megumi yüzünü yere eğik bir şekilde kendi bedenini kaldırmış salona doğru yürüdü.

"Ah ne işin var burda?"

Sesi çok yorgun ve zevksizce çıkıyordu. Megumi esneyerek avuçları ile göz kapaklarını hafifçe kaşıyordu. Bulanıklaşmış gözleri yavaşça düzene giriyordu.

"Sanada Günaydın Megumi bende iyiyim sorduğun için sağol."

Yarım saat geçmişti ve üçü de birşeyler atıştırıp çay içiyorlardı.