XI

336 29 10
                                    

Megumi'nin ağzından

Sabah olduğunu gözlerime ışık vurunca anlamıştım. Dudaklarımı yaladım. Kup kuruydu. Gözlerimi yavaşça açtım. Biraz bulanıklaşırken gayretle uyanmaya çalıştım. Artık bulanık değildi. Artık uyanmış durumdaydım. Kolum yukardaydı.
Hah neden ki? Sanki birine sarılmışım gibi. Ah yastığımla yatmıştım doğru ya. Yastığımı elime almak üzereydim sarılayım dedim. Ama elime yastık falan gelmemişti. Elime yumuşak saçlar his etmiştim

İrkildim.
Elimi hemen çektim ve dokunduğum şeye baktım.
İtadori'nin ne işi var yanımda?
Hemen herşeyi hatırlamıştım.
Acımasızca düşünmeden çocuğun yatağını kaplamıştım dün.
Ah salak kafam.

Ama mutluyum.

Yanımda olduğu için.

Mutluyum.

Nedense bana güven veriyor.
Ve huzur.
Düşüncelerden kurtul artık Fushiguro!
Bak çocuk uyanacak.

Yazarın ağzından

İtadori gözlerini yavaşça açmış yanındaki sarıldığı çocuğa bakıyordu.
İlk önce bunun bir rüya olduğunu sanıp gözlerini tekrar kapatmıştı.
Yuuji ağzından bir fısıltı çıkarmıştı.

"Acaba rüya mı? Sıksam ac-"

İtadori yumulan gözler ile parmaklarını Megumi'nin göğsüne koyup ucunu sıkıvermişti.

"Ahh İtado-"

Megumi irkilip küçük bir inleme çıkarınca Yuuji gözlerini tamamen açmış bunun bir rüya olmadığını anlamıştı.

"Ne yapıyorum ben..."

Yuuji kafasını kaldırdı ve Megumi'ye  gülümsedi.

"Ah şey Günaydın Fushiguro!"

Yuuji ne kadar utansada bunu belli etmeyerek üzerinden kalktı.

"Bişey sorucam."

"Sor."

"Ben nasıl buraya geldim?"

Yuuji kendi bilmediği cevabı Megumi'ye sordu.

Megumi utanarak cevapladı.

"Uh şey..."

Megumi kızardı. Üstündeki Yuuji onu çok utandırıyordu.

"Bilmiyorum. Ben nerden bileyim."

Megumi daha fazla katlanamadı ve Yuuji'yi yataktan hafifçe itti.
Sonra da kendisi de kalktı.

"Hadi gel yemek yiyelim."

Yuuji belini tutmuş kafasını onaylamışcasına sallıyordu. Yerden kalkıp Megumi'nin peşinden yürüdü.
Yemekleri bitince masayı toplayıp koltuğa sarsılmışlardı.

"Ben gitsem iyi olacak. Çok zahmet verdim."

"Sorun değil. Her zaman gel."

Yuuji bunu derken ne kadar samimi gözükmek istesede kendini şuan iyi his etmiyordu ve kötü gözüküyordu. Yüzündeki buruk gülümsemenin iyi anlama gelmediğini anlayan Megumi sordu.

"İyi misin? Pek bir kötü gözüküyorsun. Bembeyaz oldun sanki."

Yuuji kötü olduğunu kabul etmek istemedi.

"Meraklanma. İyiyim ben."

Megumi emin değildi.

"Emin misin?"

Yuuji ağzını açmadı. Ama yinede bir yerlerinden bir ses çıkmıştı.
Bir kıkırdama sesi.
Şeytanice bir gülüş.

"Mhaha merhaba geri döndüm Fushiguro."

Yuuji'nin yerine Sukuna geçmişti.

"Ne- ne oluyor? Yine mi sen! Ölmemiş miydin?"

Megumi kaşları çatılmış bir şekilde kendini savunmaya geçti.

"İtadori'yi rahat bırak!"

Bunun ardına Sukuna yine kıkırdadı.

"İtadori mi?"

Etrafına baktı.

"Ben burda İtadori diye bir çocuk görmüyorum!"

Megumi daha da sinirlenmeye başlamıştı.

"Seni piç..."

Megumi, yumruklarını Sukuna'ya geçirmeye hazır onun üstüne atlamış şeytan kılıklı genci dövmeye başlamıştı.

Sukuna buna sadece gülmüştü.

"Gıdıklanmak için mi geldim buraya sence?"

Sukuna alay edermişcesine güldü ve Megumi'nin yakasından tutarak onu yere serip iyice bir dövdü.

Megumi artık işini bitirmesi gerekiyordu ama nasıl?

En sonunda kapı çalmıştı.
Kötü kötü bakışmaları Nobara ve Maki bölmüştü.

"Hey bu ses de ne b-"
Maki duraksadı.

Nobara ise korkan gözlerle baktı.

"Bu- bu-"

Maki güldü.

"Ne güzel bir makyaj bu İtadori kun!"

Maki gülümseyerek yaklaştı ama Nobara sanki herşeyi anlamış Maki'nin önüne kendi kolunu atıp ona Sukuna'ya yaklaşmaması için engel olmuştu.

Sukuna kızları aldırmadı. Sanki onlar hiç yoklarmış gibi savaşmaya devam etti. Ciddi yüzünü kızlardan ayırarak şeytani gülüşünü Megumi'ye doğru çevirdi.

"İşin bitti, Fushiguro Megumi!"








Devam edecek >>>
Oy atmayı unutmayınn 😌🤌❤️

• 𝐈 𝐭 𝐚 𝐟 𝐮 𝐬 𝐡 𝐢 • 𝑶𝒉 𝒃𝒐𝒚 𝒊𝒕'𝒔 𝒚𝒐𝒖.Where stories live. Discover now