III

505 42 15
                                    

"Ama ben daha hazır değilim ki? Hem ben ciddi yerlerde hayatta duramam hemen işi alaya alırım!"

Yuuji muhtaç olmuş gibi davranıyordu.

"Sorun olmayacağına eminim."

Megumi gülümsedi.

Gülümsemesi Yuuji'yi daha da çok mutlu etmişti.

"Teklifi kabul ediyor musun peki?"

Yuuji'nin başka bir çaresi yoktu.

"Kabul ediyorum."
Dedi Yuuji yavaşça ve sessizce.

İki genç el sıkışmışlardı ve birbirine gülümsüyorlardı.
Yuuji elini bırakmak isteyince Megumi dalmış gitmişti ve bir türlü gencin elini bırakmıyordu.
En sonda Yuuji seslenince Megumi hemen bırakıp kendine gelmişti.

"O- o zaman yarın görüşürüz "

Yuuji bunu duyduğunda şaşırmıştı.

"Hah! Yarın mı?"

"Yarın sana takım elbisesi alıcağız. Beni saat 9'da yine burda bekle."

Yuuji heyecanlanmış kalbini kontrol edemiyordu bir türlü.

"Tamam anlaşıldı."

Megumi yanından ayrılarak gitti ve Yuuji halen elini kalbine koymuş öylece donup kalmıştı.
Olanları hemen Nobara'ya anlatması gerekiyordu.

Eve girip telefonunu aldı ve yatağına zıplayarak sevinçle parmağını Nobara isimli arama tuşuna bastı.

"Alo Sana mükemmel bir haberim var!"

Nobara ve Yuuji gün boyu konuşmuşlardı. Genç oğlan heyecanını bir türlü saklayamıyordu.
Nobara'da tabiikide onun adına sevinmişti.

Saat geceyi bulunca Yuuji uykuya dalmıştı. Yarın ilk iş günüydü ve çok heyecanlıydı.

Ertesi gün 8:56

"Megumiii burdayım!!"

Yuuji heyecanlı bir ses tonu ile sabah sabah bağırıp çağırıyordu. Yuuji, Megumi'nin bundan rahatsız olduğunu  anlayınca sakin konuşmaya başladı.

"Günaydın Megumi! Bugün hangi alışveriş merkezine gidiyoruz!"

Yuuji heyecanla Megumi'nin kolarının arasına girmişti.

Megumi kollarındaki çocuğa bakıyordu. Ne kadar şaşırmış olsada bundan rahatsızlık duymuyordu.

"Bir tanesine gidelim işte."

Yuuji mutlu bir şekilde gencin kolunu tutup duruyordu. Heyecanından zıplayıp duruyordu ve çocukça hareketler yapıyordu. Alışveriş merkezinin önündeydiler ve dönme kapının ordan geçip içeri girdiler.
Yuuji'nin kolu halen Megumi'ye sarılıydı. Bu yüzden Yuuji Megumi'yi sağa ve sola çekip çekip duruyordu.
Megumi bundan rahatsız olmuş her ne kadar da istemesede kendini Yuuji'nin kolarından kurtarmıştı. Yuuji bütün dükkanların önüne geçip hayranca bakıyordu.
Megumi artık Yuuji'yi takip edemiyordu bile çünkü Yuuji çok çabuktu.

"Yavaş ol İtadori yoksa kaybolursun."

Yuuji bunu duyunca kendini kaptırdığını farkına bile varamamıştı. Hemen Megumi'nin yanına koşup bir dükkana girmişlerdi.

"Sen burda otur ben sana bir şeyler seçerim."

Yuuji annesini beklermiş gibi bir koltukta oturup Megumi'yi bekledi. Kısa bir süre sonra Megumi elindeki takım elbiseleri ile gelmişti ve Yuuji'ye doğru uzatmıştı.

"Al bunları giy."

Yuuji elindekileri inceleyerek soyunma kabinine doğru koştu.

Dört dakika geçmeden Yuuji üstündekilerle soyunma kabininden çıkmıştı.
Megumi ona doğru gözlerini çevirdi. İlk önce şaşırmıştı çünkü Yuuji'nin kasları birazcık da olda gözüküyordu. Megumi çocuğun böyle kaslara sahip olmasına inanamadı tabii.

"Megumi sence nasıl?"

Megumi, çocuğun yapısına daldığını fark etmiş gözlerini sağ tarafa doğru hızlıca çevirmişti.

"Güzel."

"Peki diğerlerini giymeme gerek var mı?"

"Gerek var."

Yuuji diğerlerini de alıp sıra sıra hepsini giymeye başlamıştı.

Bir süre sonra sonuncusunu giydi.

"Bu nasıl peki?"

Megumi kafasını çevirmiş önündeki Yuuji'ye doğru bakıyordu.

"G- güzel."

Megumi durumdan sanki sıkılmıştı ve kaşlarını çatıp iki elini de ceplerine koymuştu.

"Eğer bittiyse gidelim."

Yuuji bunun ardından normal kıyafetlerini de giyip en yakışan iki takım elbisesini de eline almıştı.

"Oi Fushigiro bekle!"

Megumi arkasını çevirerek Yuuji'nin elindeki iki takım elbiseye bakmıştı.

Biri o dar olandı biri de diğerinden birazcık geniş olandı.

"İkisi arasında kaldım. Hangisini seçsem?"

Megumi ikisini incelemeden cevap verdi.

"Dar olanı seni daha güzel gösterdi."






Devam edecek >>
Oy atmayı unutmayın <3

• 𝐈 𝐭 𝐚 𝐟 𝐮 𝐬 𝐡 𝐢 • 𝑶𝒉 𝒃𝒐𝒚 𝒊𝒕'𝒔 𝒚𝒐𝒖.Where stories live. Discover now