sexual tension (gxg)

10 - smut

İki sn durun...

Bu konuşmayı yapmam lazım çünkü iş nerelere varacak bilmiyorum. Yazarken aşırı kızardım btw. Yani baya hayal ederek yazdım acaba nasıl olur, şöyle mi böyle mi falan.
En gerçekçi şekilde yazmaya çalışıcam.

O yüzden baştan söylüyorum, ben buna dayanamam diyen okumasın, sonra bu yazar iğrenç diye üstümüze etiket yapışıyor.
İyi okumalar ^^

Yavaşça ayağa kalktım ve ona doğru yaklaşmaya başladım.

Gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Korkuyor muydu?
Oysa dün şehvetten boğazımı sıkacak gibiydi.

Tanrım..

Onu elinden tutup ayağa kaldırdım. Ne yapmaya çalıştığımı anlayamıyordu.

Bir tur etrafında yavaşça dönüp tüm vücudunu gözlerimle her detayıyla taradım.

Tekrar karşı karşıya geldiğimizde yüzü kıpkırmızıydı. O gerilimi yine hissediyordum.

Ve ben ona dokunmadıkça bu his sürekli devam ediyordu.

Kulağına doğru yaklaşıp fısıldadım.

"Öpebilir miyim seni?"

"L-lütfen."

Ben ondan daha çaresizdim ama bunu belli edemezdim.

Aradaki mesafeyi yavaşça kapatıp üst dudağını yavaşça emmeye başladım. O kadar usulca davranıyordum ki.. içindeki istek çıldırıyor olmalıydı.

Bunu biliyordum, çünkü ben de aynısını yaşıyordum ama nazik olmalıydım.

Ben saçlarını okşarken, o kollarını belimin arkasında birleştirdi ve gövdelerimizi birbirine kenetlendi adeta.

Öpüşürken vals yapan konuklar gibiydik bir baloda. Karşımdaki onu şatafatlı bir elbise, yakut küpeler ve inci kolyeler içinde düşündüm gözlerim kapalıyken.

Mis kokulu parfümüyse tüm holü kaplıyor, herkesi kendine aşık ediyordu. Ama gözlerimi açtığımda o sadece benimleydi.

Dudakları ağzı gibi alkoldü resmen. Çok fazla alkol tüketiyordu zaten. Bu yüzden ona yaklaştıkça sarhoş oluyordum belki de.

Dudaklarımdan ayrılıp çene hizama geçti.
Çeneme zaafı vardı sanırım.
Öpücükler kondurup emiyordu.

Her an bayılacakmış gibiydim. Kendimden geçmemek için onu durdurdum ve belinden kavrayarak halının üstüne yatırdım.

"Devam etmemi ister misin?"

Aslında onay beklemiyordum ama yine de sormak istedim. Ondan duymak istiyordum.

Kalça hizasına doğru oturdum, üstünde fazla ağırlık yapmak istemediğim için tüm yükümü ona vermiyordum.

"Devam edelim. Lütfen."

Saçlarımdan dolayı epey ıslanmış tişörtümü çıkardım ilk başta. Daha sonra ona yardım ettim.

Her zamanki gibi iç çamaşırı giymemişti.

Minik göğüsleri gözler önüne serilince utanıp kollarını siper aldı Buğu.

"Çekinmene gerek yok. Napalım biliyor musun?"

Merakla baktı.

"Benimkini de sen çıkar, ödeşelim. "

Nasıl bu kadar rahat davranabiliyordum bilmiyorum. Oysa içimde yangınlar dönüyordu.