<six; musical instruments>

1K 132 100
                                    

"Eee?" Dondurmayı tutmak için kullandığı peçete ile ağzını silip yanındaki çocuğa baktı büyük olan. "Ne eee?" Yeonjun yerinde kıpırdandı ve Soobin'e daha çok yanaştı.

"Buluşalım demiştin ama hiç istekli değil gibisin." Yeonjun gözlerini masumca kırpıştırıp bedenini yanında oturan çocuğa çevirdi. Soobin göz devirip yerinden kalktı ve uzaktaki çöp kutusuna ilerledi.

"Beomgyu'dan Soobin'e. Beomgyu'dan Soobin'e. Soobin hyung beni duyuyor musun?" Sıkıntıyla nefesini dışarı verip elini kulağına götürdü.

"Duyuyorum Beomgyu. Ne yapmamı istiyorsun?" Duyduğu kahkaha sesi ile gözlerini kapatıp şakaklarını ovdu. "Eve götürsene." Gözleri şokla açılan çocuğu gören Beomgyu gülmekten çimlerin arasında kayboldu.

"Dalga mı geçiyorsun?" Göz ucuyla arkasına baktığında telefonla oynayan Yeonjun'u gördü. "Hayır hyung ciddiyim. Evine davet ettiğin zaman hemen gelecek kadar aptal biri zaten." Soobin tekrar göz devirdi.

Arkasına dönüp telefonla oynayan çocuğun yanına gitti. Yeonjun, karşısında dikilmeye başlayan Soobin'e bakmak için kafasını kaldırdı. "Ne var?" Gözleri ile karşısında duran çocuğu süzdü. "Bize gidelim m--" Yeonjun öksürükleriyle Soobin'in söylediklerini bölüp oturduğu yerden kalktı ve tuvalete koştu.

"Gerçekten gidecek misin Soobin'e?" Sırtını duvara yaslayarak büyüğüne baktı Taehyun. Yeonjun derin nefesler alıp endişeli gözleriyle duvara yaslanan küçüğüne yaklaştı. "Kabul edersem olacakları biliyorsun Taehyun." Yeonjun, Taehyun'un omuzlarını tutarak onu sarstı.

Taehyun sinirle büyüğünü geri ittirdi. "Aklın sadece fitne fesata çalışıyor hyung. Evde daha rahat olursunuz, git işte." Yeonjun aynaya bakıp yeni boyadığı sarı saçlarını düzeltti. "Eğer her şey düşündüğüm gibi giderse Soobin'i bugün delirteceğim." Taehyun büyüğünün söylediklerine alayla karışık onaylayan mırıltılar çıkardı.

Tam tuvaletten çıkacakken durdu ve arkasına döndü. "Sen ne yapacaksın?" Soru sorar bakışlarıyla küçüğüne baktı Yeonjun. "Okulda bir kaç işim var, öğretmen çağırdı. Onun için okula gitmem lazım." Oflayarak kollarını göğüs hizasında birleştirdi.

"Tamam, sonra konuşuruz." Dudak büzerek arkasını döndü ve tuvaletten çıktı. Büyüğünün gitmesi ile Taehyun da tuvaletten çıktı ve okulun yolunu tuttu. Bu sırada Beomgyu, Soobin'e şans dileyip okulunda bulunan müzik klübüne gitmek için oradan ayrıldı.

Okula Taehyun'dan önce gelen Beomgyu merdivenleri hızla çıkıp üçüncü kattaki müzik sınıfına girdi. Kenarda duran müzik aletlerini baktı. Gitarın üstüne örtülmüş çarşafı yavaşça çekip kenara koydu. Etrafa yayılan tozlar yüzünden öksürüp elini gelişi güzel salladı.

Gitarı eline aldı ve üstüne üfledi. Tozları solumasıyla tekrar öksürdü ve kenarda duran koltuğa oturdu. Akorları ayarladı ve rastgele bir melodi mırıldanmaya başladı. Yüzüne yayılan tebessüm ile çalmak için bir şarkı düşündü.

Sesine en uygun şarkının 4 o'clock olduğunu düşünüyordu. Derin bir nefes alıp dudaklarından dökülen sözler ile parmaklarını hareket ettirdi ve çalmaya başladı. (medya)

Üçüncü kattaki öğretmenler odasına gitmek için müzik sınıfının önünden geçen Taehyun, duyduğu tanıdık ses ile duraksadı. Klübün kapısından gitar çalan Beomgyu'yu gördü. Gizlice kapıya yanaştı ve güzel melodiyle uyumlu sesi dinlemeye başladı.

Sesinin kusursuz ve rahatlatıcı tonu kalbine işlemişti. Kalbinin derinliklerine girildiğini hissediyordu. Yüzünde oluşan gülümsemeyle kusursuz sesin etkisi altına girdiği farketmişti.

Plan A | Taegyu Where stories live. Discover now