<eight; nightmare>

905 119 226
                                    

Taehyun her gün yaptığı gibi yine okula geldi. Ama bugün diğer günlere göre farklıydı. Okulun içine girdiğinde etrafındaki tüm öğrenciler ona döndü. Tüm gözler üzerindeydi ve bu onu çok rahatsız hissettirdi.

İki eliyle sırt çantasının kolunu kavradı. Hızla sınıfına çıktı fakat değişen bir şey yoktu. Yine herkes ona bakıyordu. Kalbi korkuyla çarpıyordu. Gerginlikten terlemeye başladı. Nefesinin daraldığını farketti ve sınıftan çıkmak istedi.

Arkasını döndüğünde Beomgyu karşısında duruyordu. "Beomgyu! Niye herkes bana bakıyor?" Beomgyu'yu sarstı ve geri çekilip ellerini saçlarına geçirdi.

Ellerinin üstüne konulan elleri hissettiğini kafasını kaldırıp baktı Taehyun. Kafasını oraya çevirmesiyle dudaklarının üstünde hissetti yumuşak dudakları.

Kıpırdamadı. İtmedi. Gözlerini kapatmadı. Karşılık vermedi. Hatta şaşırmadı bile. Sadece uzaklaşmasını bekledi.

"Onlara aslında erkeklerden hoşlanan bir zorba olduğunu ve beni müzik sınıfında zorla becerdiğini söyledim." Duyduğu cümleler ile ağzı bir karış açıldı. "Seni zorla becermek mi? Bunun için mi bana iğrenircesine bakıyorlar?" Küçüğüne yaklaştı ve kulağına eğildi.

"Sadece bununla bitmiyor. Senin insanları zevkine becerdikten sonra öldürüp parçalara ayıran bir katil olduğunu da söyledim." Taehyun duyduklarıyla ikinci şoku yaşadı. Vücudunun sinirden titrediğini hissediyordu. "Arkana bak Taehyun." Arkasına baktığında gördüğü manzara, tüm bedeninde korkuyu hissetmesine neden olmuştu.

"Ölmelisin, aptal." Elleri yakıcı ve delici maddeler ile dolu bir çok insan vardı arkasında. Ona yaklaşan insanlar ile yere çöktü ve yüzünü kapattı. Arkasından onu kavrayan kolları hissedince kafasını arkaya çevirdi.

"Ne yapıyorsun? Birazdan öleceğim, kaçıp gitsene." Hıçkırıkları arasından konuşmaya çalıştı. Sarışın çocuk tekrar öptü küçüğünü. Bu sefer iki tarafta istekliydi. Gözyaşları arasında uzun bir öpüşmeye çekildiler.

Taehyun vücuduna temas eden yakıcı maddeleri hissedince karşısındaki çocuğun kollarına sımsıkı tutundu. Gözleri hafifçe araladığında ona yapılan şeylerin büyüğüne de yapıldığını gördü. Bu görüntüyü görmek istemediğinden gözlerini tekrar kapattı.

Arkadan karın bölgesine bir şey saplandığını hissetti. Beomgyu öpüşmeleri arasında karşıdaki çocuğun belini ve yanağını okşadı. O da omzuna saplanan sivri şişi hissediyordu.

Taehyun dizlerini onu taşımayıncaya kadar dayanmaya çalıştı. En sonunda dizlerinin bağı çözüldü ve yere yığıldı. Üstüne dökülen benzinin ağır kokusu başını döndürüyordu. Çakmağın yanma sesini duyuyordu.

Vücuduyla temas eden sıcaklığı hissetmemişti. Ruhu bedeninden ayrıldığında ateşin içinde vücudunun renginin siyaha döndüğünü görmüştü.

Ve sonra gözlerini açtı. "Yandım Allah!" Korkuyla yataktan fırladı. Gözyaşlarını tutamadı ve korkuyla nefes alıp vermeye başladı.

Yataktan kalkıp banyoya yöneldi. Elini yüzünü yıkadı ve başını kaldırıp aynaya baktı. Arkasında gördüğü Beomgyu ile büyük bir çığlık attı.

Ve sonra tekrar gözlerini açtı. "Sikerim ha rüyanı da okulunu da." Karşısında ona gözlerini kırpıştırarak bakan ablasını gördü. "Ne biçim konuşuyorsun öyle?" Taehyun sinirle elini alnına vurdu. "Abla, lütfen. Zaten kafam karmakarışık." Chaeyoung kardeşinin yanına oturdu.

"İyi misin? Anlatabilirsin." İstemediğini dile getirip banyoya koştu. On beş dakika sonra banyodan çıkıp odasına geri döndü. Hemen hazırlanıp kahvaltı bile yapmadan evden çıktı.

Plan A | Taegyu Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang