34

730 84 140
                                    


Louis kulaküstü kulaklıklarının kafasına geçirdiği gibi kapüşonunu çıkardı ve müziğin sesini biraz daha açtı, dans ederek kampüse girerken etrafa bakındı. Birkaç kişi kendisine baksa da bunu umursamıyor, gözleri sadece tek bir kişiyi arıyordu.

Saniyeler sonra duvara yaslanmış bir şekilde onu gördüğünde yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluştu. Yerinde durdu ve ellerini hırkasının cebine sokarak olduğu yerde, kampüsün ortasında, onu izlemeye başladı.
Arkadaşlarıyla konuşuyordu, daha kendisini fark etmemişti, bu da Louis'nin işine geldi.

Ama omzuna dokunan elle işler planladığı gibi gitmedi ve oflayarak arkasını döndü. Karşısında Zayn'i gördüğünde ağzından kaçan ikinci bir oflayama engel olmadı.
"Ne istiyorsun?"

"Sana da günaydın bebeğim. Böldüm mü?"

Zayn'nin ne yaptığını bilircesine sırıtıp ima ederek konuşmasına bir şey demeden başını kısa bir hareketle arkasına çevirdi ve ona baktı. Bu sefer gözgöze geldiklerinde gözlerinin irice açılması hızla tekrar kafasını önüne çevirmesi farkında olmasa da Harry'yi kıkırdatmıştı.

"Evet, çok önemli bir işin ortasındaydım."

"Yanına neden gitmiyorsun? Uzaktan izlemeyle olmaz bu işler. Abinden ilişki tavsiyesi ister misin? Sende benim taktiklerim bile işe yarar mı bilmiyorum ama yine de tecrübe-"

"Ben senden büyüğüm."

"Yani?"

Louis gözlerini devirdi, sırtındaki çantanın kaymasını engellemek için askısını daha sıkı kavradı. "Gerçekten bir beyinsiz olduğunu az önce bana kanıtladın. Yanıldın." dedi Louis omzunu silkerken. "Çünkü 'bu işler' gayet yolunda gidiyor."

"Ne demek bu?"

"O da bana karşı boş değil demek. Sadece kabul etmiyor."

"Gerçekten mi?" Zayn elini Louis'nin omzuna atmaya kalktığında Louis kendisini geri çekerek bunu engelledi. Bu da Zayn'nin göz devirmesine neden olmuştu. "Hiç inandırıcı değil. Senin gibi bir huysuzda ne bulduğunu tahmin etmek çok zor."

"Ben huysuz değilim?"

"Evet, tabii, kıçıma anlat."

"Bazen daha ne kadar sinir bozucu olabileceğini merak ediyorum ama hep beni şaşırtmanın bir yolunu buluyorsun Zaynie."

Louis onu bırakıp arkasını dönüp yürümeye başladığında Zayn de koşarak birkaç adım attı ve hemen ona yetişti, kolunu omzuna attı. Louis ilk başta ne kadar onu yeniden itmeye çalışsa da Zayn onu bırakmamakta ısrar edince durmak ve kaderine boyun eğmek zorunda kalmıştı.

"Lou, cidden, neler olduğunu anlat."

"Öncelikle, adım Louis." Bir anda, attığı adımlarla birlikte gittikçe ona daha da yaklaştığını anladı, gözlerini tekrar Harry'ye çevirdi, hâlâ kendisini izlediğini ve arkadaşlarının konuşmalarını dinlemediğini fark ettiğinde gülümseyerek onun da gülümsemesini sağladı. Sonra ondan daha fazla uzaklaşmak istemeyerek yerinde durdu ve gülüşünü yüzünden silmeden kendisiyle birlikte duran Zayn'e döndü. "Beni baloya davet etti."

"Ne? Cidden mi?"

"Evet, gerçekten Z, gerçekten eşim olur musun diye sordu. Hatta ilk benden beklemiş ama benim haberim bile yoktu -sağ olun çocuklar(!)- olsaydı koşarak gidip sorardım zaten ama daha fazla beklemek istememiş ve kendisi sormaya karar vermiş." Dudaklarını büzüp kafasını yanına eğdi. "Zayn, mesajları görmen lazım, o kadar tatlıydı ki okuldan çıkıp evine gittim." Mesajlaşmalarını aklına getirince dudaklarını büzüp omzunu silkti. "Espri anlayışı gerçekten çok garip ama olsun."

Starting All Over Again   Donde viven las historias. Descúbrelo ahora