58

461 54 80
                                    

"Haklısın ama Amelia ile aileni tanıştırdığın ve Harry'yi yanında götürmediğin için haksızsın, bunun için sana küsme kararı aldı ve ben de tabii ki ona katıldım."

"Lou... Yapma ama, alay etmeyi bırakacağın konusunda anlaşmıştık"

"Ne oldu? Gerçek bir erkek arkadaş gibi yanında oluyorum ve seni destekliyorum?"

"Alay ediyorsu-"

"Hayır, hayır... Olaylara çok yanlış bakıyorsun sevgilim"

Louis, Niall'ın ona uzattığı içeceği teşekkür ederek bir eliyle alırken, diğer eliyle de Harry'nin yanağını makas hareketiyle parmakları arasına sıkıştırıp güldürerek diyeceği şeylerini yutmasını sağlamıştı.

Niall başını iki yana sallayarak gülerken elindeki diğer içeceği sevgilisine vermiş ve hemen yanına yerleşmişti. Amelia da hemen Niall'a teşekkür edip kolunun altına girdi ve daha rahat olmak adına koltukta hafifçe yerinde kaydı. "Tamam," dedi Harry'ye alaycı bir tavırla göz kırparken. "Merak etme, bir hafta içinde Niall da benim ailemle tanışacak, daha sonra da aileler yemek yiyecek; ikisine de bizimle gelebilirsin, hatta Louis de gelebilir."

"Ama-"

Louis, işaret parmağını doğrultarak "Bir dakika hayatım" deyip, isyan edecek olan Harry'nin susmasını sağladığında yerinde hafifçe doğrularak karışındaki ikili arasında gözleri gezdirdi.

Bir anda bu kadar fazla ailenin dahil olduğu plan yapmaları gözüne battığı için onları bir süre bir şey bulabilme umuduyla inceledi. Sonra gözleri aradığı şeyi bulmuşcasına Amelia'nın elindeki yüzüğe takıldığında "İnanamıyorum!" diyerek, ne konuştuklarıyla ilgilenmeyen, kendi sohbetlerine dalmış Zayn ve Liam'ın bakışları bile kendisinin bulmasını sağlamıştı. "Evlenme teklifi mi ettin?"

Harry hemen "Ne?" dediğinde, Zayn ve Liam'ın bakışları anında karşısındaki çifti bulduğunda, Ashe sehpada duran kahve dolu kupasını alıp sessizce içmeye başladı.

Niall, arkadaşları tarafından, bunu onlara daha erken anlatmadığı için gelecek azarlamayı bildiğinden gergince dudaklarını iki yana kıvırmaya çalıştı. Amelia da elini yüzüğünü gösterircesime kaldırıp "Belki?" diye yanıtlarken gülümsemişti.

İlk önce etrafta sessizlik hakim oldu, herkes birbirini öylece izledi. Daha sonra "İnanamıyorum! Nişanlandın ve bana anlatmadın mı?" diye sesini yükseltti Harry yerinde doğrulurken. Tam o sırada Ashe, kendisine sorgularcasına bakan Zayn'e karşılık dudaklarını oynatarak bir "Ben zaten biliyordum" gönderdiğinde Harry bunu yakalayarak ikinci bir şok yaşamış ve sakinleşmesine kalmadan eklemişti. "Ve o biliyordu? Ciddi misin?"

"Harry, ama-"

Konuşmasına izin vermeden "Her neyse, tebrik ederim." dediği gibi "Louis gidelim mi?" diye ekleyip cevap beklemeden yanındaki çocuğun elini tuttu ve yerinden kalktı Harry.

Onun ani ayaklanmasıyla Niall da yerinden kalkıp onu durdurmak için bir hamle yapacaktı ki Louis, tuttuğu eli kendisine doğru çekip dizlerine oturmasını sağladı. "Hayır, gitmiyoruz." diye mırıldandı kendisine kaşlarını çatarak bakan çocuğa doğru. "Dinleyip konuşabilir ve arkadaşlarımızın mutluluğuna ortak olabiliriz Harry; gerginliğe gerek yok sevgilim, değil mi?"

Harry bir cevap vermek yerine, ilk önce bakışlarını Niall'a çevirdi ama onun kendisine korkarak baktığını gördüğünde daha fazla devam etmek istemeyerek gözlerini Louis'ninkilerle buluşturmuş ve hem bakışları hem belini okşayan eller sayesinde hemen yumuşamasına lanetler ederek dudaklarını sinirle büzüp kafasını sallamıştı.

Starting All Over Again   Where stories live. Discover now