《1》

530 25 12
                                    

Dünya yalanlarla kurulan bir yerse doğruyu söyleyenler nerde? Ben güçlü insanları istiyorum...Tek bir yanlışta yıkılacak birini değil!
...

Eren evinde durmadan çalan telefona bakıyor, artmakta olan sinirine hakim çıkmaya çalışıyordu
Öfkeli bir ses tonuyla

"Armin.."

Ayağa kalktı ve telefonu tuttuğu gibi bir anda çekip, kablolarını söküp attı ardından da telefonu yere fırlattı. Kapıya doğru yürüyüp ayakkabılarını giydi ve evden çıktı.

"bugün iş yok... iş yoksa para da yok"

Etrafına bakındı bir süreliğine

"Herkes birbirine benziyor... yaptıkları da öyle... bu sıkıcı dünya da yaşamak ve tanınmak için paraya ihtiyacın var. Para için köle olanlar, yalvaranlar... akraba parası yiyip göbek şişirenler... gecelere kadar başkalarına hizmet edenler..."

Bir süre yürüyüp durdu
İnsan olmayan ve iç karartıcı bir sokaktan geçiyordu bir anda sessizliğin içinden biri ona seslendi.

"Hey! Koca adam dur bakalım!"

Ses tanıdık değildi. Ciddi ve kalın bir tonla çıkıyordu sesi. Ne yapmalıydı? kaçmalımıydı yolun yarısındayken? kendini tehlikeye atmaya pek niyetli değildi sonuçta.

Sesi aldırış etmeden yoluna devam etti. Adamın biri yaklaştı ve omzuna dokundu

"Sana dur dedim sağır falan mısın? İyi bir ceza-"

Adamın kolundan tutup anında yere yapıştırdı.

"agh! Seni p*ç kurusu!! Yakala kaçmasın"

Diğeri de hızla yaklaştı aniden. Eren onlara bakıyordu cansız gözleriyle.

"çok zahmetli.."

omuzlarından tutup karnına dizini geçirdi. Adam yere çömeldi ve acı içinde inlemeye başladı.
Eren yoluna koyuldu tekrar ama ilk dalan adam ayağa kalktı ve tekrar saldırdı ona. Geldiğini hissedip döndü, adamın suratını tuttu ve aniden sıktı iyice.


"yerinde dur, yoksa affetmem..."

Adam, Erenden kurtulmak için çabalıyordu

"ıgf!..."

Onu bıraktı adam korkarak hızlı adımlarla geriye doğru gitti, ardından tökezleyerek yere düştü

"bu-bu adam psikopatın teki!?"

2 kişi köşede onları izlemişti. Sessiz bir ses tonuyla;

"Onu bulun ve buraya getirin..."

Eren evinin kapısını açarken birinin ona doğru yaklaştığını hissetti

"demek söz dinlemiyorsun h-"

Yumruğunu savurur savurmaz arkasındaki kişi bileğinden yakaladı

"Sende kimsin!??"

Ardından yanındaki diğer kişiyide fark etti

"Ne işiniz var burda?..."

Adamın karnına tekmeyi geçirecekti ama adam Erenden hızlı davranıp tekmesini durdurdu.

"çabaların nafile Eren Jeager. Bizimle geliyorsun seninle konuşmamız gereken konular var."

Bileğini bıratı. Eren öfkeli bir şekilde bakıyordu adamlara bileğini ovuşturdu.

"İstemez"

arkasını dönüp evinin kapısını açtı.

"Bir iş teklifinde bulunacağız. Kazanacağın para şuan kazanacağından daha iyi emin olabilirsin"

"gidin yolunuza umrumda değil"

Eren ayakkabılarını çıkarmaya başlarken içinden;

"belli, bir şeytanın köleliğini yapıyorlar..."

Adam erenin inatçılığından bıkıp ilgisini çekicek bir şey söyler.

"Senden Levi Ackermanın korumalığını yapmanı istiyoruz"

Eren ismi duyunca az da olsa ilgisini çekmiştir. Merakla baktı adama

"Şu koruyamadığınız herif mi? Dinliyorum"

"ilgini çekmiş gibi duruyor-"
"sözüne devam et"

"ıhm... gücünü kolayca kontrol edebilen birisisin ve tahmin edebileceğin üzere Levi-sanın da öyle birine ihtiyacı var. Levi-san yakın çevresinde insanların olmasını sevmez ve gürültüyü de sevmez. O yüzden onun çevresinde ona zarar veren ya da vermeyen herkesi kovabilecek, güçlü birini arıyorduk..."

"tamam daha fazla konuşma da, beni ona götür"

"... peki"

Adamlar, Önden yürümeye başladı. Bir arba vardı girişin hemen yanında. Kapısını açıp, binip, gittiler. Bir süre sonra büyük bir villanın bahçesine girdiler. Arabadan indi ve etrafa bakındı. Bahçe büyük ve gösterişliydi.

"ne büyük bahçe. Sessizliği ve huzuru gerçekten seviyor olmalı o zaman hayranlar tarafından övünülmeyi takıntı haline getiren zengin heriflerden değil..."


Levi bahçede bir çardakta çayını yudumlayıp kitabını okuyordu. Bir güvenlik yanına gidip onunla konuşmaya başladı. Biraz konuştuktan sonra Ereni işaret etti, Levi erene baktı ardından tekrar güvenlik çalışanına öfkeli bir yüz ifadesiyle bakarak adamla konuştu. Eren, Levinin öfkeli yüzüne bakıyordu

"sinirli.. güzel"


Levi ona doğru yürümeye başladı. Karşısında kollarını bağdaşlayıp durdu.

"Korumaya falan ihtiyacım yok veletlerin arkasını toplayamam ben"


Ereni bu tavrı yavaş yavaş deli etmeye başlıyordu bile içinden;

"korumalar onun arkasını toplamıyor mu? Şuan ciddi anlamda saçmalıyor"

Koruma ellerini saygı amaçlı arkasında birleştirdi ve Leviye baktı.


"Efendi Levi... size yapılan saldırıda yaptığı performansından sonra bu adamın gücünü güzelce kontrol edebilmek için takip ettik"

Eren anlam verememişçe adam bakıyordu. Levi iyice sinirlendi.

"kapa çeneni ve bu veleti geri yerine yollayın o zaman ona ihtiyacım yoktu"

Başka yöne baktı ardından. Eren küçük düşürücü bakışlarıyla Leviye bakıyordu.

"İhtiyacın yok demek... o zaman seni kendi ellerime çeken ben olacağım ve sözlerini geri almanı sağlıyacağım Levi Ackerman"


Bakalım haklı olan kim olucakcak...

KORUMA (ERERİ)Where stories live. Discover now