KORUMA (ERERİ)

《10》

Çekim alanına gelmişlerdi. Eren ve Levi beyaz bir karavanın yanında dururdu. Eren etrafa bakındı etrafta bir sürü karavandan vardı.

"Burdakilere özel olmalı hepsi"

"evet çekim için hazırlanıcam az sonra. Şuraya geçelim"

Masaya geçtiler. Oturup görevlilerin haber vermesini beklediler. Levi kaşlarını çatmış etrafa bakındı.

"Çay ya da kahve getirecek yok mu..."

"Çocuk gibisin... kendin alamıyor musun çayını?"

"Görevdekiler maaşını boşuna mı alıyor?"

"İğrenç bir insansın biliyorsun değil mi?"

"Bana boş geveleneceğine, seni düzeltip adam gibi gözükmeni sağladığıma şükret"

Levi elini salladı git anlamında

"Git ve bana çay doldurup getir"

"Emredersiniz kısa boyuyla kendini tavanlarda sanan kralım"

Leviyi sinir ediyordu boyuyla dalga geçilmesi pek hoşuna gitmiyordu neticesine. Eren ayağa kalkıp çay koymak için bir karavana girdi. Levi masanın üzerindeki dergileri okumaya başladı. O dalgınken arkadan ayak sesleri gelmeye başladı. Levi'nin oturduğu masaya bir gölge düştü, gölgeyi fark ettiği gibi arkasına dönücekti...
"Sonunda geldin-"

Arkasındaki kişi ensesini tuttu ve sıktı hafiften kulağına doğru eğilip fısıldamaya başladı.

"Kıpırdayayım deme..."

Levi büyük bir şokla bir süre sessiz kaldı. Bedenini endişe yavaş yavaş sarmaya başlamıştı dilini yutmuştu adeta.

"Kimsin ve nasıl buraya kadar gelmene müsade verdiler..."

"Şimdi bunun bir önemi var mı sence?.. buraya seninle, ölen sevgilin hakkında tartışmak için geldim. Geri çevirmeyeceksindir bence..."

Levi derin bir sessizliğe boğuldu

"Ne istiyorsun onu tanıyor olmalısın yoksa... ölümüyle bir alakan mı var"

"Alakam yok.. ama öldürenler hakkında bilgim var diyelim. Daha fazla bilgi almak istiyorsan beni bul... ilerdeki 2 büyük binanın arasında seni bekliyor olucağım Levi. Arkanı dönüp bana bakmaya çalışırsan seninle işim biter seni izliyor olucağım."

Elini ensesinden çekti ve uzaklaşan ayak sesleri duyuldu

"Lanet olsun bu da neydi böyle..."

Hafif titremeleri başladı, sevgilisi'nin ölümü hakkında bilgisi olan biri onu yanına çağırmıştı ne de olsa. İçi ürperiyordu ama dik durmaya çalışıyordu. Belkide onu öldüren kişileri bulucaktı.

...

Eren elinde çayla geldi.

"Ciddi ciddi çay sırası bekledim sayende..."

Çaya bakarken Levinin olduğu yere baktı
"Hm? Nereye gittin??..."

Çayı masaya koydu ardından etrafa bakındı.

"O kadar uğraştan sonra çayı soğutucak, ne sinir herif..."

Herkes toplaşıp konuşmaya başladı Eren onlara baktı merakla

"Şimdi noluyor?.."

Onlara yaklaştı ve ne olduğunu anlamak için dikkatle dinlemeye başladı. İnsanlar endişeli seslerle;

"LEVİ SAN'I BAYGIN BİR ŞEKİLDE BULMUŞLAR..."