《5》

401 22 23
                                    

Eren üstünü değiştirip direkt uyumuştu onun için gerçekten yorucu bir gün olmuştu sonuçta çok haraketliliği sevmeyen biri için can sıkıcı bir işti.

...

Sabah alarmın çalmasıyla uyandı ve duş almak için hazırlandı. Banyodan çıktı belinde havlusu, diğerini ise boynuna asmış saçlarını kuruluyordu. Aniden kapı tıklandı ve biri seslendi.

"Hazırsan içeriye gireceğim"

Seslenen Leviydi. Eren kapıya yaklaştı ve açtı. Leviye baktı, Levide şaşkın bir yüz ifadesiyle ona bakıyordu, kaslarından akan su tanecikleri hafif parıldayan kasları tam karşısında duruyordu yanakları allanmaya başladı hızla eliyle ağzını kapayıp arkasını döndü.

"Bu halde ne?? Nasıl çıkarsın karşıma böyle ben sana saatinde hazırlamanı söylemitim piç kurusu!"

Sesi öfkeli ve titrek çıkıyordu. Eren anlam verememişçe onu izliyordu

"Ne uzattın moruk, sadece duş aldım"

Eren arkasını döndü, dolabına yaklaştı ve dolaba dönük bir şekilde durup havlusunu çıkardı. Yatağın üstüne fırlattı ve baxırını alıp giyme başladı. Levi çıplak arkasına şaşkınlıkla bakıp hızla gözlerini kaçırdı ordan.

"Lanet velet..."

Eren giyinmiş bir şekilde Leviye yaklaştı.

"Şunu bana bağla. Bu lanet şeyi boynuma bağlamasam olmuyor mu?"

Kravatı, onu iş esnasında çok boğuyordu. Boğaz kısmındaki son düğmeyi takmak bile iyice daralmasına yetiyordu zaten.

Levi erene sonra kravata baktı.

"Ağır bir iş sırasında çıkarıp güzelce cebine koyarsın"

Aldı kravatı ve boynuna bağladı güzelce. Önden yürümeye başladı

"Ne inatçı herif... takmasam olmuyor sanki."

Eren de Levinin peşinden geldi

"Bugün yapılcak ne var? Ev işi yapmak istemiyorum"

Levi durdu ona cevap vermedi. Bi çalışan geldi yanına Leviye telefonu uzattı.

"Tamam... geliyorum"

Eren sessizce ama biraz da merakla Leviyi izliyordu. Levi Erene döndü

"Yürü işimiz var."

"Olmasa şaşırırım biliyor musun?.."

beraber yürümeye başladılar. İkisinden de çıt çıkmıyordu. Hangeyle temizledikleri barikanın girişinin karşısında durdular. Levi etrafa bakındı bir kaç kez ardından kapıyı açıp içeriye girdi.
Erenin merakı iyice artıyordu o da peşinden geldi ve içeriye girdi. İçerde beyaz minik bir at vardı. Beyaz tüyleri biraz kirlenmiş gibi duruyordu hatta griye kaçıyor gibiydi nerdeyse.

Levi, ata yaklaştı ve başına dokundu okşamaya başladı. Eren sadece olduğu yerden izledi ikisini.

Barika tahtadan olduğu için aralardan güneş ışığı sızıyordu içeriye. Karşısındaki manzara eşsizleşiyordu ortamın cazibesiyle.
Etkilenmişti. Gerçekten göz alıcı bir manzaraydı sonuçta Levi atı seviyor at hiç huysuzlanmadan sevmesine izin veriyordu.

Levi gözlerini üzerinden ayırmayan korumasına baktı.

"Öyle bakıcağına üstündekileri çıkar. Bu atı yıkamalrını adamlarıma bırakıcaktım ama kendim yapmak istiyorum bana yardım ediceksin kömez"

Eren kendine gelip leviye baktı

"Ha? Yeni hazırlanmıştım ciddi misin??"

"Oyalanma da temizliyelim bu güzeli"

Eren biraz öfkeli üstündeki ceketi ve kravatı çıkardı. Gömleğinin düğmelerinin bir kaçını açıp kollarını katlayıp sıyırdı.

"Hazırım ben"

"Şurdaki musluğa hortumu tak ben kaşağı ile hem tarıycam hemde köpükliycem onu"

"Tamam."

Hortumu musluğa taktı güzelce. Musluğu açtı ve yaklaştı leviye.
Levi kaşağı eline alıp sabunu sıktı eline

"O sabun benim evimden de pağlıdır kesin. . ."

Levi, Erene bakıp

"Şuraya su tutsana ne bekliyorsun?..."

Eren hortumu havaya kaldırdı ve atın üstüne suyu tuttu

"Senin boyun atın boyuyla nerdeyse denk, at baya küçük o halde. Hm?..."

Eren kendince dalga geçiyordu Leviyle

"Dalga geçmenin sırası mı piç kurusu"

Levi güzelce köpürtüyordu küçük atın üstünü. Eren, kendisine böyle seslenmesine sinir olmuyor değildi tabii. Yandan yandan bakıtı ona hortumun ucuna parmağını koydu ve bir anda Levinin üstüne su fıçkırttı. Çekti parmağını üstünden direkt
"Haha serinlemeni sağladım hemen kızma moruk"

Levi ona doğru dönüp

"Şu halime bak naptını sanıyorsun?..."

"Hemen de asebileşmesene"

"Hasta olabilirim seni ahmak..."

"Mayısın 28'i ne hastalanması? Korma bir şey olmaz"

Eren tekrar parmağını hortumun ucuna koydu tekrar ıslattı Leviyi. Levi elleriyle yüzünü korumaya çalıştı.

"Hey kes şunu!"

Eren sanki öcünü bu şekilde alıyormuş gibi zevkle sırıttı

"Lanet olsun sırılsıklamım..."

Öfkeyle erene baktı düzelip

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öfkeyle erene baktı düzelip

"Senin yüzü-"

Eren tekrar su tuttu yüzüne

"Çok konuşma, zaten ıslanıcaktık. Sadece biraz daha eğlenceli hale getirelim çok sıkıcısın... bay ben her şeyi bilirim"

KORUMA (ERERİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin