KK-4

146 77 179
                                    

Biiz geldik nasılsınıııız?
Ben iyiyimm ama sizler aktiflik gösterip yorum yapıp, oy verirseniz daha mutlu oluruum :(

Neyse neyse hadi sizee güzel okumalar çiçekleriiim🌸

Beynim resmen dönüyordu. Kırmızı Kart denen çocuğu düşünmekten sabaha kadar uyumamıştım. Yanlış anlamayın hoşlandığımdan değil. Ünlü olan kişilerle ne tür bir bağlantısı olabilirdi veya neden bu kadar tanınıyorken benimle uğraşıyordu?

"Ela hadi kalk dershaneye gideceksin.."

Annemin sesiyle birlikte oflaya puflaya yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve aynadan kendime baktım.

"Şişmiş göz altı torbaları, yıpranmış saçlar, çilli bir cilt, çatlak dudaklar.. muazzam güzelsin Ela Çakır!"

Oflaya puflaya dolabımı açıp pantolonla tişört çıkartıp hemen giyindim. Saçlarıma hafif maşa yapıp yüzümü de toparlamak adına fondotenle rimel kullandım ama rimeli, gözüm için. Sıkıla sıkıla çantamı sırtıma takıp aşağı indim.

"Anne ben çıkıyorum."

Annem yanıma gelip üstümü düzeltti ve yanaklarımı öptü.

"Hadi Allah zihin açıklığı versin kızım."

Evden çıkar çıkmaz kulaklığımı kulağıma takıp müzik dinleyerek yürümeye başladım.

Kırmızıkart
Günaydın.. tabi eğer uyandıysan..

Hıhı aynen uyandım.. tövbe ya. Rahat rahat konuşamıyordum da ya benimle dalga geçiyorlarsa?

Elaçakır
Bak kimsin nesin bilmiyorum ama bu iş fazla uzadı. Belli ki senin canın sıkılıyor ve birilerini oynatmak istiyorsun ama bu ben değilim. Tanınmış birisi neden bana yazsın ki? Öyle değil mi?

Geceden beri morelim çok bozuktu ve düşündüğüm tek şey buydu. Belki ne var bunda diyebilirsiniz ama, ünlü birinin yani tanınmış ne fark eder ki, size yazıp hoşlandığını söylemesi sanırım biraz ürkütücü..

Kırmızıkart
Madem seni oynatıyorum neden sadece seni takip ediyorum veya neden tanınmış insanlara senden bahsedeyim? Anlıyorum biraz garip bir durum ama lütfen konuşalım ve neler olacağını bize zaman göstersin.

Ne zamanı be?
Görende sanar ben aşığım!

Elaçakır
Benim vaktim yok. Rahatsız etme beni.

Engellediniz

Dershanenin bahçesine girip kendimi çimlere attım. Ders kimin umrundaydı ki?

Tabiki matematik hocasının!

"Ela koş derse yoksa babanın yanına bir çay içmeye gitmem gerekecek.."

Saçma sapan boş tehditler..

"Niye kahve kurtarmıyor mu hocam?"

Hoca kahkaha atıp bana yol verirken buz gibi bakışlarımı hocaya gönderdim.

Ders boyunca oflayıp puflamamdan herkes dert yanarken kimseye yüz vermediğim için bana laf söyleyemiyorlardı. Neyse ki ara verdikte kahve içme fırsatı yakalayabildim.

"Bana bir tane sade türk kahvesi lütfen."

Siparişimi beklerken masalardan birine geçip oturdum. O sırada biri omzuma dokundu.

"Egemen?"

Aynen öyle Egemen!

"Selam, nasılsın?"

KIRMIZI KART - TEXTİNGWhere stories live. Discover now