KK-19

23 3 1
                                    

Sabah gözlerimizi dışarıdan gelen seslerle açtığımızda ikimizde hem meraklı hem uykuluyduk. Ayrıca her yerim tutulmuş, ağrıyordu. Koltuktan zar zor kalkınca Berk gülmeye başladı.

"Sana da günaydın uykucu."

Berk saçmalamasan mı saat henüz 5.30

Saçlarımı düzeltip hem iç sesime hem Berk'e göz devirdim.

"Şu gelen sesler kesilmezse gün falan aymayacak.. ne oluyor ya dağ başında mıyız?"

Hızlı adımlarla dışarıyı gösteren pencereye ilerleyince, olduğum yerde kalakaldım. Berk de peşimden gelip benimle aynı manzarayı görünce o da şok oldu.

"Vay anasını ne oluyor lan?"

Öyle bir kalabalık vardı ki Berk'in verdiği tepki çok az bile kalmıştı.

"Berk bunlar niye kırmızı giyinmiş? Okul öncesinde kırmızı günü falan olunca çocuklar giyer gelir ya.. öyle bir gün falanda benim mi haberim yok?"

Berk beni kolumdan tutup içeriye çekince boynum acıyla sızladı.

"Elinin ayarını Berk.. boynum tutuk ya salak mısın?"

Berk bir yandan gülüyor, bir yandan da telefonundan bir şeylere bakıyordu.

"Hay sikeyim.."

Soran gözlerle telefonuna eğildiğimde aynı şoku bende yaşadım.

"Kırmızı Kart adlı kullanıcının sır gibi sakladığı cafe bulundu. Hayranları için açmış olduğu cafe çok yakında sizlerin hizmetinde.."

Berk hızlıca telefonundan bir kaç isim tuşladı ve her telefon görüşmesi küfürler savura savura sonlandı.

"Ela yürü gidiyoruz. Arka kapıdan çıkalım göremezler bizi ordan."

Elimi tutup merdivenlerden indirse de  manzara değişmedi. Arka kapıyı da talan etmişlerdi..

"Siktir."

Yarım saate yakın Berk telefon görüşmesiyle işleri ayarlamaya çalıştı ama olmayan her neyse bir şekilde olduramadı ve kalabalık her geçen dakika daha fazla artıyordu.

"Berk anlatmayı düşünüyor musun? Yarım saattir senin açıklama yapmanı bekliyorum."

Berk telefonu masaya fırlatıp, elini saçlarında gezdirdi.

"Siktiğimin habercisi yaymış haberi açılışı da bugün diye göstermiş.. anlayacağın Ela kimse gitmiyor.. merak eden geliyor, dışarısı reklam için gelen fenomenle dolu."

Yanına gidip iki elini de sıkı sıkı tuttum.

" E aç o zaman Berk. Ne duruyorsun?"

Berk'in kaşları çatılınca soran gözlerle bakmaya devam etti."

"Ya ben dün, bize ait kalsın falan dedim tamam da turşusunu mu kuracağız? Uğraşmışsın, emek vermişsin kim bilir kaç para harcadın.. buraya insan girip çıksa da bize ait, girip çıkmasa da bize ait.. kim bilir burada kaç ayrılığa, kaç kavuşmaya şahit olacağız.. kaç acı göz yaşına, kaç mutluluk göz yaşına.. yani önemli olan mekan değil. Önemli olan bizim yan yana olmamız.. oluruna bırak niye stres yapıyorsun bu kadar. Bak yanındayım.. yan yanayız."

Berk'in dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde karnımın içinde uçuşan kelebekler kadar mutluydum.
Sonrası çorap söküğü gibi gelişti Berk'in sosyal medya hesabından, bir yanlış anlaşılma olduğunu ve açılışın yarın olacağını paylaştık. Kolay olmasa da kalabalık kısa sürede dağıldı. Bizse açılış için telaşa düşmüştük bile.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 07 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KIRMIZI KART - TEXTİNGWhere stories live. Discover now