17

7.7K 499 46
                                    

Geçen gün biraz ağlamış olduğumdan dolayı şişmiş gözlerimle bana kahvaltı hazırlayan bedeni izliyordum sakin sakin.

Küçük bir sürtüşme olsa da duygusal bir karakterim olduğu için zor atlatmıştım biraz. Sevgilim tüm gece benimle ilgilenmiş, bugün de yine benimle ilgilenmek için işe gitmek istememişti. Ne kadar gitmesi için baskı yapsam da beni dinlemeyince pes etmiş ve bana kahvaltı hazırlamasına izin vermiştim.

"Tostuna domates koymamı ister misin güzelim?" Demesiyle düşüncelerimden sıyrılıp gülümseyerek bana bakan bedeni süzdüm. O kadar yakışıklıydı ki, bakmaya doyamıyordu insan, hele o kehribar gözleri...

"Bebeğim" diyip elini gözümün önünde salladığında kendime gelerek yerimde sıçramıştım. "Şey nasıl istersen sevgilim" dediğimde pis ellerini yanda tutarak eğilip dudağıma kısa bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Dalgınsın yine kuzum" diyen hafif çatlamış sesle onun da kötü olduğunu fark edip yerimden kalkarak, kalıplı sırtına sarıldım. Başımı sırtına yaslarken kollarım belinden uzanıp karnını sarıyordu.

Onu da üzdüğümü fark ettiğim için konuyu tamamen kapatmaya karar vererek sırtına minik minik buseler kondurmaya başladım. Boyum fazla uzun olmadığından anca omuzunun biraz altına koyabiliyordum çenemi zaten.

Bu halime kıkırdayarak arkasını dönen bedenin o sevdiğim gözlerine derin derin bakarak öptüm dudaklarından, tam geri çekilecekken alt dudağımın kıstırılmasıyla ona ayak uydurarak üst dudağını yakaladım hemen.

Teması kaçırmak istemiyordum asla. Hani dokunarak sevenler vardır ya, ben onlardandım işte.

En sonunda hafif hafif burnumuza dolan yanık kokusuyla birbirimizden hızla ayrılıp tost makinesine baktık.

"Yakıyormuşuz Eymen!" Diye alt dudağını dişleyen bedene gülerek bakıp iki tane tabak çıkararak yardımcı oldum. Ben masayı hazırlarken o ikimize de süt ısıtmakla meşguldü.

Her şeyi ayarlayıp yemeklerimizi de neşeli bir sohbet eşliğinde yedikten sonra, kanepeye yatıp sıkı sıkı sarıldık birbirimize.

"Film izlemek ister misin?" Diye sorduğunda kafamı hayır anlamında sallayıp ayaklandım hemen. "Nereye bebeğim?" Diye soran sevgilimin dudağına bir öpücük kondurarak yatak odasından kalın bir battaniye alıp geldim.

"Havalar soğumaya başladı" söylediğim cümleye gülüp beni kollarımdan tutarak üstüne çekti ve battaniyeyi sardı sırtımdan. Şimdi onun kucağında, başım göğsüne dayanmış yatarken, o da benim bel çukurumu okşuyordu nazik nazik.

"Benim bebeğim üşümüş" diyerek saçlarıma bir öpücük bırakınca kıkırdayarak kaydım kucağında. Ellerim belini bulurken daha fazla ne kadar sarılabilirim diye düşünüyordum.

"Eymen"

Çıkan ciddi ses tonuyla söylediği ismimle ister istemez kendimi biraz gerilmiş gibi hissetmiştim.

"Efendim sevgilim" boynuma öpücükler bıraktıktan sonra kafamı göğsünde yan çevirerek yüzüne doğru bakmaya başlamıştım.

"Sana bir şey sormak istiyorum ama cevap vermek zorunda değilsin" demesiyle kafamı sallayarak onayladım onu ve çenesine bir tane öpücük bırakarak geri çekildim.

"Dinliyorum sevgilim"

"Aslında uzun süredir aklımda olan bir konuydu" duraksadı ve yüzüme baktı derin derin  "Neden evden dışarı çıkmıyorsun?" Diye aniden sorduğunda yutkunarak kehribar gözlerinden kaçıp boynuna gömdüm yüzümü.

"Özür dilerim bebeğim sormamalıydım" diye beni sıkı sıkı sarıp öpmeye başladı sakinleştirmek adına. Oysa ben ona kızmamıştım ki, sadece aklıma dolan anılar beni ürkütmüştü.

"Hayır anlatmak istiyorum, artık birinin beni dinlemesini istiyorum" diye titreyen sesimle kurduğum cümleyi duyduğu an beni omuzlarından tutarak kaldırıp yüzüne bakmamı sağladı. Bense hala gözlerimi kaçırıyordum ondan.

"Bebeğim, anlatmak zorunda değilsin, seni her zaman beklerim" demesiyle rahatlasam da içten içe fazlasıyla anlatmak istiyordum.

Kafamı iki yana sallayarak reddettim onu "Anlatacağım" dediğimde beni dudaklarımdan öperek cesaretlendirmişti.

"Daha iyi olacaksan eğer dinliyorum seni bebeğim" demesiyle kollarımı boynuna sarıp sarıldım sıkı sıkı ve başladım anlatmaya.

"Ben babamı hiç tanımadım, doğduktan kısa bir süre bir araba kazasında vefat etmiş" yutkundum derince, şimdiden gözlerim dolmaya başlamıştı "Annem de sonrasında biraz kötü olmaya başlamış, yani ben iyi halini hiç görmedim ama" dedikten sonra gözyaşım damlamıştı tişörtüne "Pek sevmezdi beni nedense" aklıma dolan anılarla gözlerimi kapatarak soluklandım bir süre.

"Bebeğim, iyi misin?" Diye soran sevdiğime, kafamı kaldırıp gülümsemeye çalışarak baktım. Pek becerememiş olsam da o umursamamış ve gözyaşlarımı öperek belimi okşamaya devam etmişti.

"İşte, k-küçükken beni biraz hırpalar ve eve kapatırdı, ilkokula b-başlayana kadar evden hiç ç-çıkmadım ben" dedikten sonra yaşlar tekrar akın etmişti göz çukurlarıma.

"S-sonrasında da alışamadım pek, lise bitince de hemen bıraktım" burnumu çektiğimde uzun kollu giydiği için hemen elini içine çekip sildi burnumu üzerine "Devam et güzelim" dediğinde kafamı sallayarak onayladım onu.

"O arada da beni çok döverdi, biliyorum annem ama hiç anneliğini görmedim ben. En sonunda da o ev demeye bin şahit olan yerden kaçmak için bir şeyler yapmaya başladım" dediğimde onun da gözlerinin dolduğunu görmemle hemen yaşlarını silmiş ve öpücük kondurmuştum yüzüne.

"Bilgisayar kullanmayı öğrendim, o sırada da açık öğretimden üniversite bitirdim" duraksayıp kafamı sallayarak güldüm acı acı "Tabi bunları yaparken yakalandığım her zaman acısını çıkarmıştı annem benden"

"Ah güzelim benim" diye beni sardı tekrar sıkıca.

"En sonunda da kaçmayı başardım, fazla aramadı zaten beni, bir kaç kere sormuş ama gittiğime memnun olmuş" diyip parmaklarımla oynayarak devam ettim. "İşte bu ev kuşu olma işi de ondan hatıra bana" dememle ikimiz de ağlamaya başlamıştık.

"Kuzum benim, ağlama. Senin gibi güzel kalpli birinin hak etmeyeceği şeyler bunlar" dedikten sonra göz kapaklarımı öpmüştü "Hem artık yanında ben varım, seni korurum bebeğim merak etme"

Söylediği kelimeler kalbimdeki ağırlığı kaldırırken ona bir kez daha ne kadar aşık olduğumu fark etmiştim.

"Seni çok seviyorum sevgilim" diyip dudaklarına kapandığımda gelen tuzlu tadla ikimizin de yüzü gülmüştü tekrar.

"Seni bulduğum için çok şanslıyım" dememle dudağını büküp omuzlarını kaldırdı çocuk gibi.

"Hayır ben daha şanslıyım" demesiyle az önce ağlayan yüzüm gülmeye başlamıştı tekrar.

"Peki peki öyle olsun" diyerek kocaman sarıldığımda yuvarlanmıştık ikimiz de.

Bu adamla en kötü anım bile hemen güzelleşiyordu.

Ay bitene kadar sadece bu kurguya yazasım geliyor benim, kopamadım bir türlü shdjsf.

Neyse çiçeklerim bu konu da açığa kavuştuğu sonunda, umarım sevmişsinizdir bölümü, hatalarım varsa affedin beni, hepinizi öpüyorum kocaman kocaman vee görüşürüzz.

İŞÇİ / GAY Where stories live. Discover now