İŞÇİ / GAY

20

!!Cinsellik uyarısı¡¡

Durdu ablanın yeni evini temizledikten hemen sonra tekrar yuvamıza dönmüştük ve ben hala sabah yaşadığımız yakınlaşmadan dolayı kendimi heyecanlı hissederken bir yandan da köpek gibi utanıyordum.

Şimdi ise banyomu yapıp küçük köpek yavrusu gibi kafama havluyu atmış başım eğik bir biçimde sevgilimin duştan çıkmasını bekliyordum. Bir müddet boş boş düşüncelerimle boğuştuktan sonra elimi saçlarımı kurulamak için havluya atsam da benden önce hareket eden ellerle midemde kelebekler uçuşmaya başlamıştı.

"Sen hala kurulamadın mı saçını?" Diye bir iki kere daha kurulduktan sonra yanaklarımdan tutarak kaldırdı yüzümü. Kehribar rengi gözleri bana şefkatle bakarken, elimi bileğine atarak kafamı daha fazla yasladım sıcak avcuna.

"Dalmışım" dememle yüzünü yüzüme yaklaştırıp, dudaklarıma minik bir öpücük bırakarak geri çekildi.

"Nereye dalmış benim bebeğim?"

Yanıma yerleşip beni kucağına çekerken söylediği kelimeler gülümsememi sağlamıştı yine. Hem bebeğim demesi ayrı bir hoşuma gidiyordu.

Elimi boynuna atıp ensesindeki saçları usul usul okşarken, yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bırakıp geri çekildim.

"Öyle" diye kestirip atarak kendimi boynuna gömdüm hemen. Utancım hala sıcaklığını korurken, yine bu utançtan kaçmak için ona sığınıyordum.

"Emin misin?"

Eli belimi usul usul okşamaya başlamıştı bu sorunun ardından. Ona uyarak kafamı sallayıp elinin nazik hareketlerinden etkilenmemek için kendimi sıkmaya başladım.

Kendimi sakinleştireyim derken tişörtümün içinden sırtıma doğru uzanan parmaklarla nefesim kesilmişti. Eli nazik nazik okşamaya devam ediyor, bu esnada da saçlarıma öpücükler bırakıyordu.

Dudaklarımı inlememek için ısırırken bir anda havalanmamla korkuyla kollarımı doladım sevdiğimin boynuna.

"Korktum!" Dediğimde sarsılan göğsü beni de gülümsetirken, yatağa girmemizi beklemeye başladım.

Fazla yorgun olduğumuzdan dolayı erken uyuyacağımızı sanarken, yatağa yattığım anda dudaklarıma yapışan dudaklarla plânlarımızın çok daha farklı olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

Heyecandan nefeslerim hızlanırken, karşımdaki bedene ayak uydurup öpüşmeye derinleştirmeye başladım. Ne kadar utansam da böyle bir zevki kaçırmak da istemiyordum açıkçası.

Dudaklarımızı sesli bir şekilde ayırdıktan sonra dişlerini sürterek yanaklarımdan, çeneme doğru ilerleyip her adımında minik minik öpücükler bıraktı.

Ellerim saçlarını yavaş yavaş okşarken anlamadığım bir anda kendimi onun penisine doğru bastırıp ikimizin de inlemesine neden oldum. Hissettiğim bu küçük hazla bile belim bükülmüş, kafam yatağa doğru gerilemişti.

"Eymen!" Diye inleyerek benim yaptığım hareketin aynısı kendisi de yapmaya başladı.

Kumaşların üzerinden birbirine değen penislerimiz içimi titretirken, elimi beline atıp kendime biraz daha bastırdım Buğra'nın bedenini. Temasımızla ikimiz de aynı anda inlemiştik. Bu dakikadan sonra ise Buğra'nın ve benim gözümüz kararmıştı zaten.

Elini tişörtüme atarak hızla çıkarıp, dudaklarını boynuma, oradan da yavaş yavaş aşağılara doğru ilerletmişti. Aynı zamanda eli tüm vücudumu tararken son durak olarak bacaklarımın iç tarafına yer edinmiş ve okşayarak ayırmıştı iki bacağımı da.