1.5

17.5K 1.5K 675
                                    

| Altan |

Çarşamba.
15.43

Canımın yanacağını bile bile uçurumun kenarına doğru yürüyordum. Üstelik daha önce bir kez bile yumruk yememiştim ve böyle bir acının yaşadığım acılar arasında neye denk düştüğünü bilmiyordum. Ama korkularıma rağmen, o kitabı bırakamazdım. Sorun kitabın babamın kitaplığına ait olması ya da kaybettiğimi duyunca kızacak olması falan değildi. Tuna'nın önünde eğilip bükülmekten sıkılmıştım ve geriye adım attığım sürece bu işin sona ermeyeceğini görebiliyordum. Sıkıcı hayatına renk getirmiştim; benle dalga geçmekten, insanların içinde küçümseyerek rezil etmekten zevk alıyordu.

Tüm sınıfın önünde ima ettiği şeyi düşündükçe göğsüm ağrıyordu. Eşcinsel olduğumu ima etmesi değil, eşcinselliğin cinsel ilişkiden ibaret olduğunu sanmasıydı canımı yakan. Melih'in Apo'ya, babalarımın birbirine duyduğu aşkı küçültüp basitleştiriyordu ve ne yaparsam yapayım bu zihniyetle başa çıkamayacağımı biliyordum. Sadece beslediği düşmanlıkla beni kendisinden uzaklaştırmasını istiyordum. Çünkü o bana iyi davrandığı sürece, insan olduğuna inanarak ne zaman isterse onunla konuşmaya devam edecektim ve Tuna insan değildi; kendi kısır yargıları içinde boğulan, kendisi dışında kimseyi umursamayan bir şerefsizdi.

"Kaçarsın diye düşünmüştüm."

Yüzüne bakmadan kaldırımda oturmaya devam ettim. Bana doğru yaklaştığını yere sürtünen ayakkabılarının gıcırtısından anlayabiliyordum. Parmaklarımın arasında duran açılmamış sakız paketini sallayarak aramızdaki mesafeyi kapatmasını bekledim. İçimden bir ses sağlam dayak yiyeceğimi söylüyordu.

Ayakları görüş alanıma girdiğinde paketi sallamayı bırakıp yavaşça ayağa kalktım. Bu kadar yakınken aramızdaki boy farkı iyice ortaya çıktığından ona kafa tutmak zordu. Sadece başımı hafifçe arkaya yatırarak gözlerinin içine baktım.

"Arkadaşların yok mu? Siz seversiniz üç kişi tek adama dalmayı."

Gözlerini devirip derin bir nefes aldı. Çenesine çıkan parmağı yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarını kaşırken "Dayak yemek konusundaki ısrarının sebebi ne?" diye sordu.

"Merak." Omuz silkerek gözlerimi yüzünden ayırdım. Hissettiğimden daha cesur göründüğümü umuyordum, çünkü içimdeki çocuk ayaklarımı götüme vura vura eve koşmak istiyordu.

Gözlerine kadar ulaşan bir sırıtışla elindeki kitabı sallarken "Kitabını dövdükten sonra mı vereyim, dövmeden önce mi?" diye sordu.

Kitaba uzanıp "Şimdi alsam daha iyi olur," dedim. "sonra kendimde olur muyum bilmiyorum."

Parmaklarım kitabı kavradığı anda elini yukarı kaldırarak güldü. Çok sıkı kavradığım için yukarı kalkan koluyla birlikte ona doğru hareket ederek hafifçe parmak ucumda yükseldim. Havalı görünmek buraya kadardı.

Gülümsemesi iyice genişleyip yanağındaki çizgilere kadar yayılırken pes ederek geri çekildim.

"Niye benimle uğraşıyorsun?" Bunu saf bir merakla soruyordum. Gerçekten benimle neden uğraştığı konusunda en ufak bir fikrim yoktu.

"İbne olduğumu zannediyorsun ve bunu ağzından kaçırma ihtimalin var." Yüzündeki gülümseme sekteye uğramadan soru sorar gibi konuşmuştu. Yüzündeki aptal gülümsemeye bakmak sinirimi bozduğu için, gözlerimi uzun parmaklarının arasında yuvarladığı kitaba diktim.

Sonradan aklına gelmiş gibi parmağını göstererek "Bir de" diye devam etti. "bana kafa attın."

"Bir erkekle öpüştüğünü başkalarına söyleyeceğime sen bile inanmıyorsun."

Yüzündeki gülümseme yavaşça solduğunda "Öyle bir şeyi yapacağımı düşünseydin, beni sürekli kışkırtmak yerine susturmaya çalışırdın." diye devam ettim. "Tüm sınıfın önünde Melih ve Apo'yla üçlü yaptığımı ima etmek yerine çeneni kapatıp işine bakardın mesela."

Dudaklarımdan sızıp birbirine eklenen kelimelerin hiçbiri tehdit içermiyordu. Sadece gördüklerimi dile getiriyordum ve yüzünün aldığı ifadeden onun da bunu fark ettiği anlaşılıyordu.

"Sana böyle bir kötülüğü yapmayacağımı biliyorsun, çünkü ben sen değilim."

Eğilip yerden çantamı aldıktan sonra elimdeki sakız paketini göğsüne doğru fırlattım.

"Tehdit ettikten sonra sakızla gönlünü alabileceğin bir çocuk da değilim."

Göğsüne çarpıp yere düşen pakete bakarken göz bebekleri titredi. Aptal olduğumu sanıyordu ama durakta söylediklerinden sonra pişman olup bana sakız aldığını fark etmeyecek kadar aptal değildim. Omzumu gövdesine gömerek havalı bir çıkış yapmaya niyetlendiğimde ensemden kavrayıp durdurdu. Yumruk yiyeceğimi bilsem de başımı kaldırıp yüzüne baktım. Pes eder gibi soluğunu bırakırken eğilip dudaklarını benimkilere bastırdı.

________
AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞ
BEN TAM BİR ŞİZOFRENİM YA
İNSAN KENDİ YAZDIĞI HİKAYEDE ANANSKM ÖPTÜ DİYE ŞAŞIRIR MI

GİDELİM VENÜS BU SEFER KOCAMAN KOCAMAN GİDELİM.

Not: Bugünün son bölümü. Şimdi dönün bütün bölümleri kontrol edin oy vermediklerinize oy verin YOKSA KESERİM KENDİMİ

strawberries&cigarettesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin