To Build A Home

1.8K 184 163
                                    

Bulunduğumuz yer kuaförden başka bir yer değildi. Taehyung sabah tutturmuştu saçlarımızı boyatalım diye ve ben de sevgilimin teklifini koşulsuzca kabul etmiştim. Yarın gece uçuşum vardı ve kısıtlı süremizde her şeyi yapalım istiyordum. Karşılıklı karar vermiştik renklere ve boyalar saçlarımıza sürülene kadar hangi renk olduğunu bilmiyorduk ikimizde.

''Yanlış ata oynadın Victor Kim. Pembe saç dünya üzerinde bana yakıştığı kadar kimseye yakışmıyor.'' alayla güldü bana.

''Hah, kim demiş?'' bilmiş bir ifadeyle gülüp telefonumu çıkardım. Hızlıca Icloud'a girip istediğim fotoğrafı buldum. Ona gösterdiğimde kaşları havalandı.

''Lisedeyken tam bir renk skalasıydım Victor Kim. Denemediğim renk kalmadı,'' diyip göz kırptım.

''Pekala, cidden acayip yakışıyormuş ve sevimliliğin artıyormuş. Hem baştan beri doğru ata oynadım ben. Sevgilime ne yakılacağını bilen birisiyim ben.''

''Ona şüphem yok hayatım.'' aslında ikimizde saçlarımızda boya varken komik gözüküyorduk. Anında bir kaç fotoğrafını çektim.

''Cidden bu halimin fotoğrafını mı çektin, kelebek?'' omuz silktim.

''Gidene kadar her halini çekmek istiyorum. Gidince tutunacağım dallarım olacak bunlar.'' yüzü düşmüştü. Gidecek olmam ikimizin de moralini bozuyordu. Yumuşak yanaklarını sıkıp ufak kelebek öpücüğü verdim ona.

''Asma suratını ama. Elimizdeki fırsatları değerlendirelim.'' omuz silkti yüzü hala asıktı.

''Elimde değil ne yapabilirim?''

''Sevgilim, zaten şubatta geleceksin. 1 ay dişimizi sıkacağız o kadar. Biz aylarca birbirimizden uzak kaldık, buna mı dayanamayacağız?'' iç çekti ve onayladı beni.

''Haklısın bebeğim, keyfimizi kaçırmaya gerek yok.'' ardından saçlarımız durulandı ve güzelce fön çektirdik. İkimize de çok yakışmıştı.

''Mavi saçı birisine bu kadar yakıştıracağımı düşünemezdim.'' utandı ve yanakları pembeleşti. Koskoca adamın tek cümle kızarması aşırı hoşuma gidiyordu. Parmaklarımızı birbirine geçirdim ve sıkıca tuttum elini. Eli, benim elime nazaran daha büyüktü fakat ikisi yan yana olduğunda inanılmaz bir uyum yakalıyorlardı.

''Şimdi ne yapalım mon beau papillion? Tamamen sana aitim.'' ben burdayım diye iş yerinden izin almıştı ve okula gitmiyordu. Tüm gün dip dibeydik resmen ve sürekli vücutlarımızın bir kısmı temas halindeydi.

''Aslında, bizimkiler için hediye almak istiyorum. Yeni yıl hediyesi falan? O yüzden biraz alışveriş yapabiliriz.''

''O zaman Marais'e gidelim. Bayılacaksın.'' kuaförden çıktıktan sonra Taehyung kulaklığının birisini benim kulağıma, diğerini ise kendi kulağına takmıştı ve To Build A Home açmıştı. Biraz daha sokuldum ona ve Paris'in güzel sokaklarında yürümeye başladık.

--

''Jisung veledine de hediye almak zorunda mısın?'' bıkkınlıkla iç çektim.

''Taehyung, bitmedi şu saçma kıskançlığın. Çocuk bana abi diyor daha ne olabilir ya?'' çocuk gibi omuz silkti dayanamadım güldüm bu haline. 22 yaşında değil de 2 yaşınsa gibi davranıyordu bazenleri.

''Elimde değil. O postu atmayacaktın.'' göz devirdim ve Jisung için seçtiğim parfümü de sepete attım. Bu parfümü hep istiyordu ve Kore'de bulunmuyordu bu parfüm.

Montana / VminWhere stories live. Discover now