Prisoner

1.6K 140 79
                                    

Busan'ı seviyordum. Memleketim olması yanı sıra ailem oradaydı. Çocukluğum orda geçmişti, kardeşlerim dediğim insanlarla orda tanışmıştım. Evim ordaydı bir kere nasıl sevemezdim ki? Bütün sevdiklerim yanımdaydı bu sefer. O kadar mutluydum ki mutluluktan ölecek gibi hissediyordum.

"Yine sırıtmaya başladı, aptal aşık." Jeongguk bile keyfimi bozamazdı. O derece mutluydum. Taehyung yanımdaydı ve başım omzuna yaslıydı. Jeongguk ve Namjoon karşımda sarmaş dolaştı. Abimle noona kendi halinde sohbet içindelerdi. Jisung ise, bizden en uzak yerde diken üzerinde oturuyordu. Taehyung'la tanışmaları cidden komikti. Busan'a döndüğümüzde heyecanla yanımıza gelmişti. Taehyung'la yan yanaydık ve Jisung bana doğru koştururken Taehyung elini uzatmış ve Jisung'un alnına yaslamıştı. Jisung ne olduğunu anlamaz bir biçimde adım atmaya çalışsa da Taehyung onu eliyle engelliyordu onu.

''Orda dur kısa şey.'' demişti.

''Ya sen kimsin? Sana ne oluyor!'' bilmişce gülümseyip kolunu belime sarıp kendisine çekmişti beni.

'' Victor Kim Taehyung. Jimin'in erkek arkadaşı, kısa şey.'' çocuk gibiydi Taehyung. Aptal kıskançlığı komik geliyordu bana bu yüzden onu umursamadan ben sarılmıştım Jisung'a. Tabii bunun üzerine dudaklarını büzmüş, triplenmişti ama bu sadece 1 dakika sürmüştü. Ardından tekrardan bana sırnaşmıştı. Şimdi birlikte Jeongguk'un odasındaydık. Akşama büyük bir yemek düzenleniyordu ve babam restourant kapattırmıştı. Jeongguk'un, Namjoon'un ve Byulyi noonanın de ailesi de orada olacağı için oldukça kalabalık olacaktık.

''Busan'ı sevdin mi, Taehyung?'' dedi Namjoon.

''Aşkım salak mısın? Daha geleli bir kaç saat oldu sadece eve geldi yolu gördü.'' Jeongguk'un bu çıkışına hepimiz güldük.

''Hayatımda ilk kez geldim Busan'a hyung. Daha önce Daegu ve Seul'e geldim ama o da yıllar öncesiydi.''

''Busan harika bir yerdir, Taehyung. Bayılacaksın buraya,'' dedi Byulyi noona.

''Öyle olmasını umuyorum. Gerçi, Jimin'in olduğu her yer güzeldir.'' utançla gülümsediğimde bizimkiler daha da utandırmak için 'oooo'lamışlardı.

''Ağzın iyi laf yapıyormuş, Victor Kim Taehyung.'' abimin sabit ses tonu ortamı anlık gerse de ciddi olmadığını biliyorduk hepimiz. Amacı 'sözde' abilik şeyini yapmaktı. Jisung fırsattan istifade yanımıza yaklaşmaya çalışsa da Taehyung bu durumu hemen fark etmiş ve ayağıyla iteklemişti anında Jisung'u.

''Bakıyorum da dikkatin hep bende hyung.''

''Parazitlere karşı basit bir önlem, Jeon Jisung.'' kesinlikle bu çocuk 22 yaşında değildi. En fazla yaşı 3 olabilirdi o kadar. Bizi duymalarına karşın kulağına doğru eğildim Taehyung'un.

''Biraz daha şu çocukla uğraşırsan hoş şeyler olmayacak, Victor.''

''Ama kelebeğim, ben ne yaptım ki?''

''Ne yapmadın ki? Devam edersen bu duruma gece benim odamda değil, abimin odasında kalırsın, haberin olsun.'' korkuyla büyüdü gözleri, panikle aralandı dudakları bir kaç defa. Ardı ardına iki kez yutkunduktan sonra yerine sindi ve kollarını belime doladı. Başını boyun girintime yerleştirirken zaferle gülümsedim. Seviyordum üzerindeki baskın hakimiyetimi.

--

Akşam yemeği oldukça keyifli geçmişti. Yani benim açımdan öyleydi. Taehyung'un herkesin önünde kıvranması çok tatlıydı aslında.

''Bir an stresten bayılacağım sandım,'' dedi üzerindeki boğazlı kazağı sıyırırken. Kazağı çıkarınca saçları elektriklenmiş oldukça komik bir görüntü sunmuştu. Esmer teni ağzımı sulandırsa da annemler yan odada uyuduğu için kendime hakim olmaya çalıştım.

Montana / VminTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang