✉ otuz

412 30 5
                                    


"Zayn." Harika. Gerçekten harika. Bu, tam da ihtiyacım olan şeydi - hayatıma başka bir aptalın girmesi.

"Sanırım bana kızgınsın, değil mi?" Bir adım geriledim ve alışveriş sepetini sol elimden sağ elime aldım.

"Tebrikler, kaptan kaz kafa," diye mırıldandım, "apaçık ortada olan şeylerden konu açılmışken, başka şeyleri de belirtmek ister misin?"

"Özür dilerim, Louis," ses tonu kısıktı.

"Sempati beslediğin için tebrikler."

"Seni randevuya çıkarıp," iç çekti. "açıklamama izin verir misin?"

"Hayatta olmaz," sesimi yükselttim. "Şimdi açıkla."

"Olmaz," etrafa bakındı. "Lütfen? Sadece bir randevu, sana her şeyi açıklayacağım, söz veriyorum."

"Bakarız," iç çektim. "karar verince sana mesaj atarım." Sadece bu sohbeti bitirmek için bahane arıyordum.

"Peki, teşekkürler." Onun yanından geçip giderken bana gülümsedi.

Doğrusu, Zayn şu an baş etmek istediğim son insandı. Tam anlamıyla bir puşttu. Yaptığı ve söylediği şeyler için bir açıklama olamazdı. Neden açıklamaya çalışmaya zahmet ediyordu ki? Beni randevuya çıkarınca eline ne geçecekti? Muhtemelen tekrar beni yatağa atmaya çalışmak için bir çabaydı. Tanrım, ondan nefret ediyordum.

Ben: Zayn

Niall: ha

Ben: Zayn'e rastladım. Az önce.

Niall: haDİ CANIM

Niall: KÜPELERİMİ TUT SÜRTÜK

Niall: O KALTAĞIN SAÇINI BAŞINI YOLACAĞIM

Niall: neredesin?

Sepetimi tezgaha koydum. Kasiyer, eşyalarımı okuturken hiç yüzüne bakmadım.

Ben: marketten çıkıyorum

Ben: beni randevuya davet etti

"Louis Will," telefondan kafamı kaldırınca Harry'nin bana tezgahın arkasından gülümsediğini gördüm.

"Harry, selam," nefes verdim. "burada çalıştığını bilmiyordum?"

"Daha yeni başladım ve genelde geceleri çalışıyorum." Omuz silkti.

"Ha, deme-"

"Zayn burada," diye fısıldadı.

"Evet," göz devirdim. "Fena sinirimi bozuyor."

"Sekiz dolar elli sent, lütfen." cebimden çıkarıp ona on dolarlık banknot verdim.

"Dürüst konuşmak gerekirse, çok daha iyisini hak ediyorsun, Louis Will."

Poşetimi bana uzattı ve gülümsedim. "Teşekkürler, Harry. Bu beni daha iyi hissettirdi."

"Ne demek. Okulda görüşürüz."

Niall: cddn

Niall: of

Niall: o sikikten nefret ediyorum

Niall: tam bir puşt

Niall: nereye gittin

Niall: yoKSA ÖLDÜN MÜ

Niall: öldüysen eğer

Niall: cenazene gelmeyeceğim

Niall: senin ebeveynin olsaydım

Texting ✉ Larry » TürkçeWhere stories live. Discover now