GEÇMEMİŞ GEÇMİŞ

37 10 4
                                    


BURAYA BAŞLADIĞINIZ SAATİ VE TARİHİ YAZIN LÜTFEN...

SİZİ SEVİYORUM...<3

MULTİ ŞARKI ADI: UYURSAM GEÇERMİ?

...................ZAFİR'DEN................

Hareket etmeyi bıraktığında bilincinin kapandığını anlamıştım, boynunda ki iğneyi yavaşça geri çektiğimde onu sıkmayı bıraktım.

Okuldan koşarak çıktığında onu takip ettim, ona yetişip yanına geldiğimde sokak duvarını yumrukluyordu, elleri kan içindeydi. Kızda resmen deli kuvveti vardı.

Yerde uzanıp çantasını aldım, safir kucağımda yatıyordu, anahtarlarını her zaman çantasının ön gözüne koyardı, çantanın ön gözünü açıtıp içinden anahtarları çıkardığımda anahtarı elimde tuttum, bir elimi bacaklarından geçirdikten sonra diğer elimi de sırtına attıp onu havaya kaldırdım.

Evi yakınlardaydı, dar sokaktan çıkıp sola döndüm, biraz yürüdükten sonra evin önündeydim, safirin sırtını biraz dikleştirip elimdeki anahtarla kapıyı açtım.

Eve girdikten sonra safirin dediği gibi ayakkabılarımı çıkarıp kenara fırlattım, o uyandıktan sonra 'eve böylemi girdin!' konuşmasını çekmek istemiyordum.

İlk önce ellerindeki kanı temizlememiz gerekiyordu, mutfak kapısından içeri girip köşedeki çekyatın üzerine onu yatırdım. Üzeri kan olmuştu.

Neden kendine bunu yaptığını düşünmeden edemiyordum. Ancak benim yaptıklarımın daha beter şeyler olduğu aklıma gelince sorgulamayı bıraktım, acı çekiyordu. Onu bu kadar deriden etkileyen acının sebebi neydi?

Aklıma söylediği sözler gelince 'baba' diye bağırdığını hatırladım 'Senin yüzünden bu hale geldim' diyordu, o adam safir'e birşey mi yapmıştı? Zarar verdiği kesindi, ama ne konuda oduğunu düşününce sinirlenmeye başladığımı hissettim.

Daldığım yerden çıktığımda onun yüzünü izlerken buldum kendimi 'napıyorum ben?' diye geçirdim içimden, bir an silkelenip kalktım bir leğene su doldurup alt çekmecen bir bez ve ilk yardım çantasını aldım.

Ne ara bunların yerini öğrenmiştim ben? Evdeki tencerenin yerini bile bilmiyordum, umursamayıp üzerinde çok durmadım.

Safirin yanına geldiğimde ayakkabılarını fark ettim, aklıma ayağında ki yara gelince elimdekileri yere bırakıp ilk ayakkabılarını çıkarttım bir ayağı şiş duruyordu ilk o ayağında ki siyah çorabı çıkarttığımda karşlaştığım manzara sinir olmama yetmişti .

Sargıda kan vardı, sözde önemli bir şey değildi, sinirli bir nefesle soludum, tekrar ellerine geri döndüm ellerinde ki kanı temizlerken nedensizce içimde bir sızı oluştu,

Kendi canına değer vermediğini görmüştüm gözlerinde, değer vermek istemişti ama değerli olmadığına emin gibi bakıyordu gözleri, ona kim kendini bu kadar değersiz hissettirmişti? canını önemsemiyordu, ne yaşamıştıda? kendi canını hiçe sayıyordu...

Kendine zarar verirken gördüğüm şey farklıydı, fiziksel acı canını yakmıyordu ama acıdan zevk de almıyordu, içinde ki acıyı fiziksel acıyla kontrol etmeye çalışıyordu.

Elleri kandan arınmıştı ama yinede kanıyordu, sıkıntılı bir nefesi ciğerlerime doldurup aynı şekilde geri verdim, zamanında gelmesem ellerini parçalayacak kadar ileri gider miydi?

İçimdeki ağrılı sıkıntının sızlayarak yerini belli etmesi daha çok canımı sıkıyordu, Neden geçmiyordu bu sızı?

İçimdeki ağrılı sıkıntının sızlayarak yerini belli etmesi daha çok canımı sıkıyordu, Neden geçmiyordu bu sızı?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
SAFİR & ZAFİRWhere stories live. Discover now