Bölüm 14-2

1.4K 183 344
                                    

14. Cilt: Kaçakçı
Bölüm 2

Bu bölüm onemsizvesiradan adlı arkadaşa ithaf edilmiştir .d böylelikle bir ithaf sezonu daha kapandı. Hayırlı uğurlu olsun .d

"Niye bunları biz yakalıyoruz?" Fırtına büyücüsü, kızgın kumların üzerinde miskince yürüyordu. "Yani bu şehirde bi' askeri kuvvet yok mu? Ellerinden gelse temizliğe de bizi yollayacaklar. Gündeliğe mi gitsek acaba?"

"Sızlanma, küçük bulut parçası." Aryn elinin tersiyle alnından akan teri sildi. Bu görevde sadece ikisi vardı. Diğerleri daha fazla kazanabilmek için başka görevler kapmışlardı. Tavon'un yardımcı lider olması işlerine yarıyordu.

"Görev ilanlarını çalarken düzgün bir tane çalsana." Mathias sitem etti. "Her seferinde salak salak yakalama görevleri alıyorsun."

"Kolay değil mi? Büyüleri sana pek etki etmiyor."

"Tamam yani bugüne bugün Büyücü İmparatoruyuz da, ezbere yaşıyoruz artık. Her sabah hangi suçlu hangi harabeye saklandı diye düşünerek kalkıyorum."

Büyü Hırsızı elini salladı. "Sana da bir şey beğendirilmiyor. Dorian'la birlikte alıştınız iyice devriye görevine çıkmaya. Bu sıcakta boş boş yürümek daha mı zevkli? Hadi sen seviyorsun. Dorian her akşam ölü gibi geliyor. Zayıflattın çocuğu."

"Nasıl ya?" Mathias güneşe doğru baktı gözlerini kısarak. "Sıcak seni rahatsız mı ediyor?" Bakışlarını Aryn'e çevirdiğinde onun terden sırılsıklam olduğunu gördü. Sanki kafasından aşağı bir kova su boşaltılmış gibiydi. Boş bir ifadeyle fırtına büyücüsüne bakıyordu. "Bana gayet rahat göründün."

Büyü Hırsızı bir şişe daha su çıkardı ve tek dikişte bitirdi. Tabii ki Mathias'taki buz kolyesinden onda yoktu. Haliyle bu cehennem sıcağında kendini serinletemiyordu.

"Geldik." Aryn durup önlerindeki harabe girişine baktı. Sonra görev ilanını çıkarıp seslice okudu. "Buzul Diyar'a bağlı Donmuş Kale Harabeleri'nde izinsiz giriş tespit edildi. Suçluları yakalayıp şehir muhafızlarına teslim edin." Kağıdı geri koyarken derin bir nefes aldı. "En azından içerisi soğuk gibi."

"Sen soğuk görmemişsin. Bizim zamanımızda kar tepelerini ısırabilen dev yaratıklardan kaçalım diye can çekişen balık dansı yapardık. Hey gidi günler!" Genç büyücü, harabenin girişine adım attı. Ayağını attığı anda da yüzüne soğuk bir rüzgar vurması bir oldu. Aryn kendini kenara atarak bundan kurtulmuştu. Kızgın kumları karla kaplayan bu rüzgar, Mathias'a pek de etki etmemiş gibiydi. Gururlu bir ifadeyle arkasına döndü. "Buz İblisi'nin saldırılsrını tecrübe edince bunlar pek koymuyor."

Aryn'in kaşları çatılmıştı. "Sen kafanı bir yere falan mı vurdun? Yoksa Büyücü İmparatoru olunca bir tarafların mı kalktı? Ya öldürücü bir saldırı olsaydı?"

"Dur bir dakika." Mathias ellerini kaldırıp bir parmak hesabı yaptı. Sonra kalanına aklından devam etti. Hesap bitince Büyü Hırsızı'na döndü ve "Daha bir ay dolmamış. Yani bir süre daha bir taraflarım kalkık olacak. Yapacak bir şey yok. Boru mu lan, Büyücü İmparatoru olmak?"

"Hadi, boş yapma da ilerle."

Mathias durdu. "Niye önden ben gidiyorum?"

Aryn'in yüzünde alaycı bir ifade oluştu. Kollarını iki yana açarak onun önünde eğilirken "Yüce Büyücü İmparatoru olduğun için." dedi.

Genç büyücü de gülümsedi. "Öyleyim, değil mi?" Derin bir nefes aldı. Girişin önünde durup aşağıya doğru baktı. Sonra da gülümseyerek arkaya döndü. "Gaza geldim falan ama bir yerime buz kazığı girmesi riski çok yüksek gibi. En iyisi birlikte gidelim. Bana giren sana da girsin."

Mathias 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin