19

587 36 18
                                    

"Değişen Hayatlar"
...

"Değişen Hayatlar"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İs kokusu.

Leyla burnuna gelen is kokusuyla gözlerini açarken dehşet içinde yattığı yerden doğruldu. Nerede olduğunu anlayamadığı için etrafına şaşkın şaşkın bakarken bir salondaki koltuğa uzandığını gördü, daha sonradan fark etti burasının Atilla'ların evindeki salon olduğunu. Sanki bilinci birden açılmış gibi etrafındaki dehşete de o zaman tanık olmaya başladı. Ev cayır cayır yanıyor ve insanlar etrafta panik içinde koşturup çıkış yolu aramaya çalışıyordu.

"Yangın!" diye bağırdı panik içinde. Oturduğu yerden kalkmak için hamle edince birisi ona çarpıp oturduğu koltuğa geri düşürdü. Dehşet içinde havasızlık ciğerlerini yakarken öksürse de oturduğu yerden bir kez daha kalkıp Atilla'yı bulmak için koşmaya başladı. Neden bilmiyordu ama içinden bir ses onun evin içinde olduğunu söylüyordu. Kalbi adrenalinden ya da korkudan güm güm atarken, insanlara çarpıp alevlerin arasından geçmeye çalışırken gördü onu.

Şakağından sızan kan loş ışıkta parlıyorken baygın bir şekilde bir duvarın dibinde öylece yatıyordu. Koşarak sevdiği adamın yanına gitti ve omuzlarından sarsıp onu uyandırmaya çalıştı.

"Atilla uyan!" diye bağırıyordu öksürürken. Derin derin nefesler alıp yetersiz gelen havayla mücadele etmeye çalışırken bir yandan da elbisesinin bir ucuyla şakağından sızan kanı durdurmaya çalışıyordu ama sanki adam saniyeler geçtikçe daha da beyazlıyordu. Sert bir cisimle vurulduğu belli olan künt yaraya nasıl dikkat ettiğini bile bilmiyordu.

"Allahım yardım et!" diye ağlarken dumanla mücadele ediyor, güçsüz bedenine rağmen Atilla'yı oturduğu yerden kaldırmaya çalışıyordu ama nafile. Yaşaran gözlerini sildiği anda duyduğu patlama sesi ve etrafa saçılan camları gördüğü an hızla sevdiği adama siper oldu ve sırtına binlerce iğne aynı anda battı. Atilla yoktu... Leyla yitmek üzereydi ve her şeyi yutan parlak alevler etrafını sarmıştı.

"Başaramadım." Diye düşündü Leyla bilincinin kıyılarında dolaşırken. "Seni koruyamadım..."

Nefes nefese uyandığında şakağından bir damla süzülerek burnundan indi ve dudaklarına ulaştı. Leyla gözleri yaşlı bir şekilde gördüğü rüyanın etkisinden çıkmaya çalışır gibi ayaklarını yere bastı ve ellerini yatağının iki yanına koyarak derin derin nefesler alıp vermeye, sakinleşmeye çalıştı. Sanki gerçekten yangından etkilenmişçesine aldığı nefesler ona yetmiyor, tam tersine zehirliyordu. Gözlerinden akan yaşları umursadığı bile söylenemezdi, dudakları titrerken öylece gözlerinden akıyor ancak sesi dahi çıkmıyordu.

Ne kadar kolaydı bu zamana gelmeden önce öğrendiği gerçekleri unutmak. Bir zamanlar her an aklında olan yangın bir anda yok olmuş gibiydi ama bilinçaltı buna izin vermemiş en canlı detaylarıyla ona bu dehşeti hatırlatmıştı. Biraz sakinleştiğine karar verince başucunda duran sürahiden bir bardak su doldurdu ve titreyen elleriyle dökmemeye çalışarak yavaşça içti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 05, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Zamanın YağmurlarıWhere stories live. Discover now