Ateş'in eli Eda'nın omzundan aşağı bel oyuntusuna kaydı. Eda'nın içi titremişti. Adamın çekiciliği karşısında kendine hakim olamıyordu. Hem kendini ona tamamen bırakmak istiyor, hem de adamın sahip olduğu gücü ve erkeksiliği onu ürkütüyordu. Tüm vüc...
Sonunda üniversite 1 bitmiş ve yaz tatile gelmiştik. Ama en yakın arkadaşım Merve den ayrılacak olmak beni çok üzüyordu. Merve ile Ortaokulda tanışmıştım. Okula geldiği ilk andan beri birbirimize kanımız kaynamış, hemen arkadaş olmuştuk. Anne ve babası ayrıldığı için bizim okula transfer olmuştu. Sonra lise ve üniversite derken yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmemeye başlamış hatta üniversitede ev arkadaşı olmuştuk.
Merve'nin annesi kurumsal bir firmada yöneticilik yapıyordu. Babası ise başarılı bir mimardı. Annesi Leman Teyze ile yıllar önce ayrılmış, İtalyan lisesi mezunu olduğu için hayatını İtalya'da devam ettirme kararı alıp oraya yerleşmişti. Tabi bu durum Merve ile olan baba kız ilişkisini de zayıflatmıştı. Bu nedenle bu yaz anne ve babası ortak kararla Merve'yi İtalyaya göndermeye karar vermişti.
"Süper bi haber Merve, İtalya'ya gideceksin hem de 3 aylığına. Neden üzüldüğünü anlamıyorum."
"Biyolojik olarak doğumumdan başka bir işe yaramayan, beni bırakıp giden, adına 'baba' dedikleri bu yabancı adamın yanına gitmek istemiyorum da ondan."
"Bu kadar katı olma lütfen , en azından seninle olan ilişkisini düzeltmek için çabalıyor ve bence her insan bir şansı daha hak eder. Bu şansı ona vermelisin" diyerek Merve'yi sakinleştirmeye çalıştım.
"Anlamıyorsun Eda senin annen de baban da hep yanındaydı, birinin seni bırakıp gitmesinin ne demek olduğunu anlamıyorsun.. üstelik bu kişi dünyada en sevdiğin ve güvendiğin kişilerden biriyse"
"Anlamaya çalışıyorum ve böyle üzgün olduğunu gördükçe bende üzülüyorum. Yıllardır içinde kalan bu sorunla yüzleşmeli ve bir çözüme ulaştırmalısın. Yoksa hayatın boyuncu seni yaralamaya devam edecek. Lütfen Merve beni dinle, arkadaşın olarak senin iyiliği istiyorum sadece.."
"Biliyorum.. sensiz napardım ben fındık kurdum? İyi ki varsın ve senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım. Dediğini yapacağım ama İtalya'ya gitmemi istiyorsan eğer, bir şartım var..."
"Klasik Merve halleri yine.. illa bi prenseslik yapmadan duramayacaksın di mi? Neymiş şartın??"
"Sen de benimle geleceksin..."
"Kızım sen iyice şaşırdın kendini. Ben nasıl geliyim seninle? Üstelik İtalya'ya? Pasaportum bile yok benim.."
"O işi bana bırak. Sen gelmek istiyor musun onu söyle. Eğer o adamın yanına gitmemi istiyorlarsa şartımı yerine getirmeleri gerekiyor. Hem sen demiyor muydun bu sorunu çözmen gerek, insanlar ikinci şansı hak eder vs. Peki şimdi beni yalnız mı bırakacaksın?" diyerek dudak büktü Merve.
Nasıl olacağını bilmiyordum ama arkadaşımı yalnız bırakamazdım, haklıydı.
"Tamam geleceğim.." diye cevap verdim "Ama benim de bir şartım var. Annem ve babamı ikna etmek senin görevin."
"Yupppiiiiiiiiiiiiii!!!! Sen hiç merak etme Edoşum. Annem Serpil Teyzeyi arar ağzından girer burnundan çıkar yine de ikna eder. Ne düşünüyorsun sence de unutulmaz bir yaz bizi beklemiyor mu?" diye bağırarak kampüsün bahçesinde çimlerde zıplamaya başladık.
Gerçekten unutulmaz bir yaz olacağını ise henüz bilmiyordum.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Not: yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar 😇 Not 2: hikayenin girişi bu, o nedenle sakin bir bölüm olsa da heyecan yavaş yavaş zirveye tırmanacak emin olabilirsiniz. 🌹😉
