Bölüm 18

30.8K 715 59
                                    

🎶 JB Lonely

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

• Türkiye'ye döndükten 1,5 ay sonra •

Eda bunları Ateş ile yaşadığı şeyleri düşünürken gözünden bir damla yaş aktı. Ne kadar da mutluydu halbuki bir kaç ay öncesine kadar ve şimdi geldiği bu duruma kendisi bile inanamıyordu.

Düşüncelere daldığı esnada kapı açıldı. Gelen kişi Ateş'ti.

Onun içeri girmesiyle Eda koltuğa oturdu, Ateş ise yanında diz çöktü.

"Eda.. lütfen artık inat etme tedaviye başlamamız için yapılması gereken şeyi biliyorsun..." diyerek yalvaran gözler ile söze girdi Ateş. Yine. Kürtaj demeye dili varmıyordu. Eda'nın ellerini avuçlarının içine almış sıkıca tutuyordu.

Eda ise tekli koltuğun üzerinde oturmuş camdan dışarıyı izlemeye devam etti. Gri ve bulutlu bir hava hakimdi gökyüzüne. Tıpkı Eda'nın ruhu gibi.

"Yapraklar ne güzel düşüyor değil mi? Sonbahar en sevdiğim mevsim.." dedi kayıtsızca. Ateş'i duymamış gibi yapıyordu.

Bu cümleler Eda'nın dudaklarından döküldüğünde Ateş başını eğdi. Eda'nın inadını kıramamıştı bir türlü. Neredeyse her gün aynı konudan dolayı tartışıyorlardı. Ne annesi ne babası ne Ateş Eda'yı ikna edememişlerdi.

"Eda..." dedi kısık bir ses ile Ateş. Yutkundu; "Lütfen.. seni kaybetmek istemiyorum." dedi. Ses tonundan ne kadar acı çektiği anlaşılıyordu.

Eda "Bunu defalarca konuştuk Ateş, bebeğimden vazgeçmeyeceğim." dedi sert bir şekilde. Kati surette reddediyordu.

"Kendi canından olmak pahasına mı?" diye sordu Ateş. İçi acıyordu çünkü. Geçen her dakika Eda'nın aleyhine işliyordu. Edasız kalma düşüncesi Ateş'i kahrediyordu. Bu soru karşısında Eda sessiz kalmayı tercih etti. "Pekala.." diyerek oradan ayrıldı.

Ateş yanından gittiğinde Eda'nın gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Kollarını karnına sararak "Merak etme meleğim, her şey düzelecek. Seni asla bırakmayacağım" diyerek söz verdi.

*

Merve, aylardır ne Eda ile ne de babası ile iletişim kuruyordu. Arkadaşlarıyla bile görüşmüyordu. Yaptıkları şeyi kabullenememişti bir türlü. Babası ne kadar konuşmaya çalışsa da onun tüm bu çabalarını karşılıksız bırakmış, konuşma isteğini geri çevirmişti.

Odasına kapanmış günlerini film izleyerek ya da müzik dinleyerek geçiriyordu. Yine bir gün film izlerken annesi odasına gelip babasının onu görmek istediğini söyledi.

"Hayır anne.. onun yüzünü görmek istemiyorum."

Merve cümlesini söyler söylemez, Ateş eski eşinin arkasından gelerek kapıyı ittirdi. Müsaade isteyip Merve'nin odasına girdi.

"Git buradan seninle konuşmak istemiyorum." diye haykırdı Merve babasının yüzüne.

"Kızım lütfen.. senden sadece beş dakika istiyorum." dedi Ateş çaresizce.

Babasına yüzüne dikkatle bakınca çok şaşırdı Merve. Göz altları morarmıştı, gözlerindeki canlılık gitmiş sanki o eski pırıltısını kaybetmişti. Biraz da kilo vermişti sanırım. Saçları dağınıktı ve sakal traşı olmamıştı. Babasının bu halini gören Merve içinde biraz olsun üzüntü kırıntısı hissetti.

ATEŞ (Arkadaşımın Babası)Where stories live. Discover now