↬Dokuzuncu Bölüm↫

18 5 0
                                    

Gökyüzü'nün ağzından:

Aldığım derin nefesle birlikte kahvemden bir yudum daha alarak bakışlarımı pencereden dışarıya çevirmiştim. Yağmur yağıyordu.

Su damlalarının pencereye çarparkenki sesi..

Huzur vericiydi. Gözlerimi kapatmıştım. Küçük bir kız çocuğuyken yağmurlu günlerde dışarı çıkar ve deli gibi dönerdim.

Yüzümde beliren ufak tebessümle gözlerimi pencereden çekmiş, okuduğum kitaba sabitlemiştim. Ardından bardağı masaya bırakıp kitabı almıştım elime.

Kaldığım sayfayı açtığımda titrek bir nefes vermiş, 3 gün önce koyduğum beyaz kağıdı elime almıştım.

Her bir kelimesinde hissettiğim huzur, beni tedirgin ediyordu. Geçmişimde boğuluyor hissine kapılıyordum sanki..

7 sene önceye ait olduğu belirtilen mektubun üzerinde gezdirmiştim parmaklarımı ardından ister istemez okumaya başlamıştım.

Sevgili Billie,

Bu kutuyu yaparken çok umut dolu ve heycanlıyım. Bunu sana vereceğim gerçeği kalbimin çıldırmasına sebep oluyor.

Belki bir, belki de iki sene sonra fark etmez..
Kendi ellerimle verebilmeyi diliyorum.

Yüzündeki gülümsemeyi ve sana sarılabilmeyi umut ediyorum her geçen saniye...

Daha kokunu hissedememişken nasıl özlüyorum, bunu bilemiyorum bile..

Bu simsiyah kutunun sen olduğunu biliyorum Billy..
Dışarıya buz gibi bakarken ki karanlığını ama içten içe kalbinin bir gökkuşağı gibi rengarenk olduğunu biliyorum.

Tıpkı benimkine de fırçayla yaptığın ufak renk darbeleri gibi, bana güvenmeni bekliyorum dostum.

İlerde, bir yerlerde..

Seni bekliyorum.

17.04.2015

17.11.2021

Karanlığın DostuWhere stories live. Discover now