↬Final 1/2↫

5 0 0
                                    

Geceden:

"Yahu nerede kaldın?" Dediğinde istemsizce kıkırdamıştım.

"Geliyorum yahu."

Hızlı adımlarla ilerliyordum. Sokağın başına geldiğimde tahminen birkaç dakikalık yolum kalmıştı.

"Garsonlar ikide bir gelip ne istediğimi soruyor. Bir arkadaşım gelecek diyorum, bu sefer başka bir garson geliyor."

Bu kez kahkaha atmış ve karşı yola geçmiştim.

"Madem öyle siparişimizi verebilirsiniz Bayan Sky."

"Ah pekala." Demiş bir süre sessiz kalmıştı. "Hm... Ben sıcak çikolata içeceğim sanırım. Sen ne içersin?"

"Soğuk kahve."

"Tam da tahmin ettiğim gibi."

Gülümsemiş ve elimdeki valizimle birlikte kafeye girip onun olduğu masaya ilerlemiştim. Telefonu kulağımdan çekip kapatmıştım.

"Demek tahmin ettiğin gibi."

"Elbette. Seni tanımaya çoktan başladım Gece."

"Buna sevindim madam."

Tebessümümle beraber gözlerim hemen yanındaki ona ait olan valize kaymıştı. Onun da bakışları benimkileri bulduğunda konuşmuştu.

"O zaman bu masaya gelmekten bıkan garsonlara siparişimizi ver de yola koyulalım."

Kıkırdamış ve arkasına yaslanıp kollarını göğsünde bağlamıştı. Bende ona uyum sağlayarak garsona sipariş vermek için işaret verirken onun gözleri benim üzerimdeydi.

Son kez kontrol ettiğim biletimle beraber onun yanına ilerlemiştim. Bana bakıp gülümsemiş ve beraber yürümeye koyulmuştuk.

İkimizden de ses çıkmıyorken derince nefes aldığını işitmiştim. Bakışların ona kayarken bana bakıyordu.

"Ciddi ciddi gidiyoruz."

"Evet..." Dediğimde başını önüne çevirmişti.

"Biliyor musun Gece?" Dediğinde bende önüme dönmüştüm.
"Seninle gidebileceğimiz her yeri gezmek tarif edilemez bir duygu."

Derince nefes aldığını işittim.

"Sen ve geçmişimiz beraberinde bir yaşam harika bir duygu Maya."

Aniden dolan gözlerimden birer yaş firar ettiğinde ona dönmüştüm. O da sulu gözlerle beni izliyordu. Yutkunmuş ve başımı omzuna yaslamıştım.

Ben en başından beri geceye aşık o küçük kızdım. Sonra bir gün annesiyle manavdan dönerken koşarak karşı kaldırımda ilerleyen başka küçük bir kızın ağlamasını işitmiştim. O gün anlamıştım: ikimiz de sulu gözlüydük. Annesi onu düştüğü yerden kaldırırken göz göze gelmiştik ve istemsizce dudaklarım yukarı kıvrılmıştı. Hissetmiştim bir şeyleri belki de.

Ardından çatık kaşlarıyla bana bakarken babamın elini tutmuş ve eve gitmeye koyulmuştuk. O an yine bir şeyleri hissetmiştim. O kızın peşini bırakmaya niyetim olmayacaktı ve olmadı. Ben o düşmesin diye kolundan tutmuştum. O ağlamasın diye belinden sarılmıştım. Uyurken boynu ağrımasın diye omzumun ev sahibi yapmıştım. Bizim senelerimiz böyle geçmişti. Şimdiyse yer değiştirmişiz gibi hissediyordum.

Bu sefer o beni unutmasına rağmen omzunu bana armağan etmişti. Biliyordum. O küçük Gece'nin bir gökyüzüne ihtiyacı vardı ve buldu.

Gece; ait olduğu yeri, Gökyüzü'nü buldu.

"Seni, senin benim hissedemeyeceğimiz kadar çok seviyorum Gece." Gözlerim mutlulukla kapanmış, tren dakikalar önce yola çıkacağı duyurusunu yapmış olmasıyla beraber harekete geçmişti.

Ben Gece, Gökyüzü'mle beraber şehir dışına çıkmak için başkente gidiyoruz. Hedefimiz Amsterdam. Buse Van Gogh Müzesini ziyaret etmek istiyor. Ben de onunla gidiyorum.

Gökyüzüne iki biletimiz var. Bizi bekleyense karanlığın dostu bir gece...

Uzun zaman olmuştu

Gece ve Gökyüzü  tekrar sizinle

Bölüm hakkında düşünceleriniz

Karanlığın DostuWhere stories live. Discover now