Bölüm 18

2.1K 161 12
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hastanedeydik. Bütün Güçlü ailesi, Saklı ailesi buradaydı. Abimler, Talha ve tim askeriyede oğlumu kaçıran ve Yağmur' u bu hale getiren kimse bulmaya çalışıyordu. Atahan ve Yamaç yan yana duruyorlardı. Nazlı Hanım ağlamaktan helak olmuştu. Atalay Bey karısını teselli ediyordu. "Kim yaptı bunu?" Ata' nın sorusu ile olduğum yerde volta atmayı bıraktım. "Bilmem biricik dayın Atahan ve biricik kardeşin Yamaç' a sorsana. Ben de oğlumun yerini öğrenmiş olurum." Yamaç bana baktı. "Ne demek istiyorsan açık açık söyle." Sinirle ona döndüm. "Ne demek istediğim açık değil mi? Atahan' a gidip beni araştırmasını istiyorsun. Atahan benim dosyamı almaya çalışıyor. Bu haber bana geliyor. Sadece bana değil bütün askeriyeye geliyor. Ve sonra bu olay patlak veriyor. Ben Atahan' a hesap sorarken." Sustum. Nasıl diyecektim kız kardeşim yaralandı, oğlum kaçırıldı. Barla birkaç adım öne çıkıp konuştu. "Ne demek bu? Yamaç? Sen dayımdan bunu mu istedin?"

"En başından benim bu aile ile bir bağımın olduğunu duyurmanızı izin vermeme sebebim ne ise böyle bir olayın patlak vermesinden korktuğum için. Askerim ben asker. Dağlarda kaç tane şerefsizin canını yaktıysam onlar da benim canımı yakmaya çalışıyor. Ama siz iki beyinsiz bunu anlayacak kapasiteniz yok. Atahan bir de polis olacaksın. Benim dosttan çok düşmanım var. Benim annem bundan dolayı öldü karnında benim kardeşim varken. Daha kaç defa demem gerekiyor bunu acaba? Bir şey öğrenmek istiyorsanız gelin ve sorun." Gözümden düşen yaşları sildim elimin tersiyle. İşaret parmağım ile Atahan ve Yamaç' ı işaret etmeye başladım.

"Dua edin. Dua edin oğluma ve kardeşime bir şey olmasın. Eğer bu işin arkasında siz varsanız... Allah şahidim olsun ki ikinizi de yaşatmam. Kimse sizi elimden alamaz. Bu işin arkasında kim varsa da onu da bulup geberticem. İlk günde söyledim şimdi de söylüyorum son nefesime kadar söylemeye devam edeceğim. Ailemden birisi bile vatan haini çıkasın onu kendi ellerimle teslim ederim. Ne gerekiyorsa da yaparım." Ellerimi saçlarıma geçirdim ve hızlı hızlı nefesler alıp vermeye başladım. Delirmek üzereydim. Kardeşim hastanede, oğlum kayıp.

"Polis olacaksın bir de Atahan. Bir askerin gerçek kimliğinin gizli kalması gerektiğini en iyi senin bilmen lazım. Böyle bir sorumsuzluk nasıl yaparsın sen? Hem biz de biliyoruz Baha' yı araştırmayı biliyoruz. Ama onu tanımak istedik. Kendisi her şeyi anlatsın istedik. Nedenini, sonuçlarını her şeyi." Ekrem Beyin kızması ile onlara baktım. Aslı yenge ve Melek Hanım yanıma geldi. Aslı yenge bileğimi tuttu. "Baha..." Aslı yengeye gözlerim dolu dolu baktım. "Abla oğlum nasıl bilmiyorum. Yağmur ne durumda bilmiyorum. Çok küçük daha benim oğlum. Prematüre doğdu benim oğlum. Acıkmıştır şimdiye kadar. Altı temiz mi kirli mi bilmiyorum? Ona bakıyorlar mı iyi mi kötü mü davranıyorlar bilmiyorum? Yağmur nasıl? İyi mi kötü mü durumu bilmiyoruz. Delirmek üzereyim ben. Elim kolum bağlı duruyorum burada. Abimlerden de bir haber yok." Aslı yenge beni kendine çekip sarıldı.

Ağlamam her geçen saniye şiddetleniyordu. Ta ki ameliyathane kapısı açılana kadar. Kerem' in çıkması ile Aslı yengeden ayrıldım. Herkes Kerem' in etrafına toplanmıştı. En öne geçtim. Kerem beni görünce gülümsedi. Kolunu tuttum. "Kerem..." Gözyaşlarımı sildi ilk. "Merak etme. Kardeşin gayet iyi. Sadece ucu sivri bir şeyle vurulduğu için fazla kan kaybetmiş. Beyin travmasından korktuk ama filimler de bir şey çıkmadı. Başının arkasına dikiş attık. Normal odaya alınacak uyandıktan sonra da 24 saat uyumamasını sağlayacağız. Olası bir tehlikeye karşı." Kerem elini koluma koydu ve hafifçe sıktı. "Sakin ol artık güzelim. Kardeşin iyi." Rahat bir nefes aldım ve Kerem' e sarıldım.

Bir iki dakika sonra ayrıldık ve arkamı döndüm ben de. "Siz buradasınız ne de olsa. Ben askeriyeye gidiyorum. Oğlumu kim kaçırmış? Neden kaçırmış? Nerede? Bunları öğrenmem gerekiyor. Beni arar ya da haber veririsiniz." Bir şey demelerine izin vermeden çıkışa doğru koşmaya başladım. Hastanenin önünde duran taksiye bindim. "Abi acil askeriyeye." Adam ilk şaşırsa da sonra dan başını salladı. 10 dakika içinde askeriye de olduk. Parayı uzatıp aşağıya indim. Askeriyeden içeri girdim ve hızlıca toplantı odasına ilerledim. Kapıyı açtığımda bütün tüm ve Agah Albay bir şey konuşuyordu. Talha tam ağzını açmıştı ki elimle durdurdum. "Sakın Talha sakın bana sakin olup beklememi söyleme. Hiçbir güç beni durduramaz. Ben oğlum kayıp, kardeşim yaralandı ve bunun arkasında her kim varsa onu bulup geberticem." Agah Albay bana eliyle gel işareti yaptı.

"Agah Amca." Eliyle susturdu beni. "Canın acıyor farkındayım bunun. Tek bir seferliği mahsus izin vereceğim. Ama eğer ki duyguların hareket edersen uzaklaştırma alırsın. Mantığın ile hareket etmeye devam edeceksin. Anlaştık mı?" Gülerek başımı salladım. "Tamam söz veriyorum. Şimdi açıklayın bana. Kim yapmış? Neredeymiş?" Egemen abim koluma dokundu ve ona bakmamı sağladı. "Dayımız olacak şerefsizin Porsuk ile bir bağlantısı varmış. Yani o da bir teröristmiş. Ve onun kaçırdığından şüpheleniyorduk. Şüphelerimiz de doğru çıktı zaten. Şerefsiz herif kaçırmış Giray' ı. Yağmuru da o yaralamış. Yerini tespit etmeye çalışıyorlar. Tespit etiğimiz anda gidip tepesine çökeceğiz." Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilmiyordum.

"Siz ciddi misiniz?" Egemen abim başını salladı. Selim abime döndüm. "Göreve ben de sizinle gelicem. Ölü ya da diri umurumda değil ama o şerefsizi ben yakalayacağım. Hiç kimse de buna engel olmayacak." Talha yanıma gelip beni kendine çekti. "Gel biraz dışarı çıkalım biz seninle. Selim Onbaşı halleder geri kalanını." Bir şey demedim ve Talha' nın beni çıkarmasına izin verdim. Bahçeye çıktık. Eğitim alanının orada ki boş çardaktan birisine oturduk. Dolu gözlerim ile Talha' ya baktım. "Talha o daha çok küçük. Annesiz yapamaz. Benim kokum olmadan uyuyamaz. Bizsiz yapamaz. Geceleri senin kucağında uyuyor." Talha beni kendine çekip sarıldı.

Saçlarımı okşarken bir yandan da konuşuyordu. "Sakin ol değerlim sakin ol. Bulacağız. O şerefsiz herifi bulacağız ve oğlumuzu ondan alacağız. Sana söz veriyorum. Eğer oğlumuzun saçının teline dahi zarar gelirse o zaman kimse elimden alamaz o herifi. Bize getireceğim oğlumuzu. Beraber alacağız onu. Bir daha da kimse cüret edemeyecek böyle bir şeye." Bir süre öyle kaldık. Ben ağladım o beni sakinleştirdi. Yanımıza gelen asker ile birbirimizden ayrıldık. "Söyle asker."

"Komutan Agah Albayım sizi acil toplantı odasına çağırıyor." İkimizde yerimizden hızlıca kalkıp askeriye binasına girdik. Toplantı odasında Agah Albay bizi bekliyordu. Diğerleri gibi biz de oturduk. "Yer tespiti tamam. Hakkari' de Balkaya Dağın da sinyali aldık. Hazırlanın ve hemen gidin. Torunumu bana sağ sağlim getirin." Hepimiz ayağa kalktık. "EMREDRSİZNİZ ALBAYIM." Agah Albay odadan çıkması ile biz de hazırlanmak için odalara geçtik. Üniformalarımız giyinip hepimiz silah odasında buluştuk.

Egemen abim bana bakarak dan gülümsedi. "Ne oldu? Neden güldün?" Üstümü süzdüm. Normal üniformam vardı. "Hiç. Sadece seni yeniden aramızda görmek çok güzel. Özledim seninle sırt sırta çatışmayı." Ben de güldüm ve silah kuşanmayı bitirdim. "Ben de özledim hem de çok. Bugünde 1 yılın acısını ve benden oğlumuz alamaya çalışanlardan hesap soracağım." 

Silah odasında Selim abim önden arkasından da biz çıktık. Helikopter alanına vardığımızda Agah Albay ve birkaç tane asker duruyordu. Selim abim Albay ile konuşup eli ile helikopteri işaret etti. Sırayla bindik. En son abi bindiğinde havalandık. Hepimiz tek bir şey düşünüyorduk. O da Giray Taha' yı sağ salim almaktı. Ama ben sadece oğlumu değil kardeşimin de sağ salim o hastane yatağından çıkmasıydı. Onlara bir şey olacak diye çok korkuyordum.





Merhabaaaalaaaarrr. Nasılsınız ay çöreklerim? Neler yaptınız ben yok iken?

Bölüm hakkın da ne düşünüyorsunuz?

Sizce Atahan ve Yamaç terörist dayıya yardım etmiş midir?

Görmek istediğiniz sahneler?

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

Oy ve yorum sayısı düştü bu arada. Gözümden kaçmıyor değil.

Sizi seviyorum. Kendinize çok iyi bakın.


VATAN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin