Vatanı ve ailesi için savaşan bir kızın hikayesi,
Bin bir türlü zorluğa göğüs geren bir kızın hikayesi,
Her şeye rağmen ayakta güçlü duran bir kızın hikayesi.
Baha Karaduman' ın hikayesi
Gözlerimi Giray' ın ağlaması ile gözlerimi açtım. Yerimden kalktım ve yan odada ağlayan oğlumun yanına ilerledim. Beşiğinden kaldırıp kucağıma aldım. Beşiğin yanında ki sandalyeye oturdum ve emzirmeye başladım. Karnı doyunca tekrar uykuya daldı. Ben de geri yatığına koyup salona geçtim. Koltuğa oturup düşünmeye başladım. Giray 7 aylık olmuştu. Güçlü ailesi ile aram düzelmeye başlamıştı. Abimler özel göreve çıkmıştı. Talha onlarla beraber gitmemiş yeni gelen askerlerin eğitim hazırlıkları ile ilgileniyordu. Ben ise masa başı işlerine verilmiştim bir süreliğine. Yamaç ile aramız hala aynıydı. Aramız düzelmesini istiyordum ama Yamaç buna izin vermiyordu. Ben de bir adım atmıyordum.
Talha içerde yatıyordu. Yerimden kalkıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim. Çay için ocağa su koydum ve kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Patates kızartıp önceden hazırlayıp koyduğum sigara böreklerini kızarttım. Talha' nın sevdiği gibi omlet yaptım. Çayı demleyip kahvaltıyı hazırlamayı bitirince yatak odasına doğru ilerledim. Odanın kapısını açtığımda yatak da yüz üstü yastığa sarılmış uyuyordu. Yavaşça yatağa doğru ilerledim ve oturdum. Elimi saçlarının arasına daldırdım ve okşamaya başladım.
Yanağına uzanıp öptüm. Saçlarını okşamaya devam ederken bir yandan da konuşuyordum. "Talha, sevgilim hadi kalk. Kahvaltı hazırladım bizim için." Talha mırıldanıp kolunu belime attı ve beni kendine çekti. Başını göğüs arama koydu. "Kalkmayalım bir süre böyle kalalım. Belki sonra kalkarız." Talha' nın bu haline güldüm ve saçları ile oynamaya devam ettim. "Kalmasına kalalım da sevgilim. Benim bugün karargaha gitmem gerek." Talha başını kaldırdı ve kısık gözlerle bana bakmaya başladı.
"Ne işin var senin orada?" Gözlerimi devirdim. "Askerim ya hani ben sevgilim. Ondandır belki." Talha yerinden kalktı ve çatık kaşlarla bana bakmaya başladı. "Baha benim güzeller güzeli eşim. Hani sen doğum iznine ayrıldın ya. Sonra extradan 2 ay daha izin aldın ya. Daha o 2 aylık iznin bitmedi." Uzanıp Talha' nın dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım. "Bilmiyorum sevgilim. Dün Albay aradı ve gelmemi istedi. Ben de tamam dedim. Hadiii kalk artık. Acıktım ben." Yerimden kalktım odadan çıktım. Talha ise arkamdan homurdanıyordu.
Bizim odamızdan çıkıp Giray' ın odasına girdim. Beşiğe yaklaştım ve ayakları ile oynayan Giray ile karşılaştım. "Anneciğim günaydın. Ne zaman uyandım miniğim? Keşke ses çıkarıp bana haber verseydin. Seninle daha erken ilgilenirdim." Giray kollarını havaya kaldırdı ve garip ama güzel sesler çıkarmaya başladı. Eğilip kucağıma aldım mutfağa ilerlemeye başladım. Mutfağa girdim ve Giray' ı pusetine oturttum. Bu sırada içeri Talha girdi. "Küçük asker günaydın." Talha, Giray' ın yanına ilerledi ve kucağına aldı. Talha ve Giray oynarken ben de masada ki son eksikleri koydum. En son çayları doldurdum ve Talha' ya döndüm. Giray' ı çapraz kucağında tutmuştu. Ağzına da emziğini vermişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beraber kahvaltı yapmaya başladık. Kahvaltı yaparken bir yandan da Giray ile ilgileniyorduk. Giray' a yavaş yavaş ek gıda yedirmeye başlamıştım. Giray için dün akşam hazırladığım elma püresini masaya çıkarmıştım. Isındığına emin olduktan sonra Giray' a yedirmeye başladım. "Albay neden seni çağırmış? Extradan bir şey dedi mi?" Başımı iki yana salladım. "Sadece yarın öğleden sonra gel dedi. Sordum ama cevapsız bıraktı beni." Talha başını sallayıp güldü. "Ne oldu? Neye gülüyorsun?"
"Öğleden sonra gideceksin ama sabah saat 8 de kalktın?" Önümde ki zeytinden bir tanesini Talha' ya attım. "Unuttuysan hatırlatayım. Benim bir oğlum var. Ve oğlum sabahları erken kalkıyor. Benim de erken kalkmam normal." Talha ellerini havaya kaldırdı ve güldü yeniden. "Tamam Yüzbaşım. Hiçbir şey demedim." Giray' a dönüp elma püresini yedirmeye devam ettim. 1 saat içinde kahvaltımızı yapmış, Giray' ın mamasını da yedirmiştim.
Giray' ı babasına verip ben de mutfağı toplamaya başladım. Mutfağı toplayıp içeri gittim. "Sevgilim hadi sen gidip hazırlan. Sonra çıkarsın. Ben de Giray' ı ardından kendimi hazırlayıp annemlere gideyim. Giray' ı annemlere bırakacağım. Sonra da karargaha gelirim bende." Talha başını salladı ve ayağa kalktı. "Babasının aslanı karargahta görüşürüz. Anneyi ve anneanneyi üzmek yok." Giray' ı n yanaklarını öptü ve bana verdi. Talha odaya giderken ben de bebek odasına ilerledim. Giray' ın altını değiştirip üstünü giydirdim. Çantasını hazırlayıp yatak odasına gittim. Giray' ı yatağın üzerine bırak etrafına yastıklar yerleştirdim. "Talha 10 dakikalığına Giray' a bakar mısın? Ben duş alayım." Talha başını salladı. "Tabi ki de bakarım." Duşa girdim ve 10 dakika içinde duş alıp çıkmıştım.
Banyodan çıkıp hızlıca üstümü giyindim. Saçlarımı kurutup üstten sıkıca bir topuz yaptım. Salona geri döndüm. "Sevgilim ben hazırım." Talha da ayağa kalkıp Giray' ı pusete koydu. Ben de çantaları aldım ve beraber evden çıktık. İlk önce Talha' yı karargaha bıraktık. Ardından ben annemlere gidip Giray' ı bıraktım. Dönüp karargaha gittim. Arabayı park edip karargaha girdim. Hızla Albay' ın odasına ilerledim. Kapıyı tıklatıp komut gelince içeri girdim. İçeri girer girmez hiç beklemediğim bir yüz ile karşılaştım.
