5. DNA

303 32 29
                                    

"Sanırım... sanırım sayende, üzerinde çalıştığım davayla ilgili çok önemli bir sorunun cevabını buldum." dedim Tiffany'ye bakarak.

"Ne, hükümet meselesi mi?"

"Ruby Greene. Galiba annesi, bahsettiğin şu deneylerin kurbanlarından biriydi." deyip dosyayı ona gösterdim.

"Bu kız... olan biten bu bütün garip olaylara bakınca, sence dediğin gibi olabilir mi?" diye sordu Tiffany.

Hafifçe başımı salladım. "Bilmiyorum, ama kulağa mantıklı geliyor. Janice'nin birçok... yeteneği vardı, sanırım buna yetenek demek mümkün. Ve geçen gün öğrendim ki o... kaybolmuş ve yalnızmış, vücudu morluklarla ve yaralarla kaplıymış, kendi ismini bile hatırlamıyormuş."

Öğrendiklerimi Tiffany'ye açıkladığım sırada duydukları karşısında gözleri kocaman açılmıştı. "Hükümet küçücük bir kıza böyle bir zulüm yaşatıyor ve bu yanına kâr kalıyor, inanamıyorum." Başını öfkeyle iki yana salladı.

"Janice daha sonra Ruby'yi doğurdu ve Ruby de ondan tamamen farksızdı. Günlüğünde sürekli bundan söz ediyor, çoğu sayfaya annesi gibi onun da 'özel' olduğunu yazmış." dedim ve kafamı karıştıran o soruyu sordum: "Ruby bu deneylere tabî tutulmadıysa nasıl annesiyle aynı yeteneklere sahip olabiliyor?"

Tiffany ayağa kalktı, mutfak dolaplarına ilerleyip bir kapağı açtı ve iki bardak çıkardı. Bardakları duruladıktan sonra ikisine de su doldurdu.

"Ellerinden kaçıp hayatıma kaldığım yerden devam etmeye başladığımda bile bu deneylerle ilgili araştırma yapmaya ara vermedim. Bana ve benimle birlikte orada tutulan diğer insanlara yaptıkları korkunç iğrençlikleri anlamaya çalışıyordum. Onları ifşa etmeyi planlıyorum ve olup biten her şeyi bütün dünyaya duyurmak... Öğrendiklerimden biri orada insanlara neler yaptıkları; gizemli uyuşturucular, deneyler... bütün bunlar insanların DNA'ları ile oynuyor. İnsanın genetik kodunu tamamen değiştiriyor. Eğer Janice'ye yeteri kadar deney yapıp uyuşturucu verdiyseler, DNA'sı yüksek ihtimalle değişmiştir. Sonra Ruby doğmuştur ve kalıtım yoluyla yetenekleri ona da aktarılmıştır."

Söylediklerini hızlıca defterime not aldım. Ruby davasını açığa kavuşturabilmek için bunların hepsi çok önemli ayrıntılardı.

"B-Bunları duyduğuma hâlâ inanamıyorum. Vay canına." Defteri kucağıma bırakıp öfke ve hayal kırıklığıyla kaşlarımı çattım. "Devletin gizli ajanları böyle bir şey başlatmış demek."

"Ve ben, kişisel olarak, bundan en çok etkilenenlerden biriyim. Bu yüzden de bunun duyulması için elimden ne gelirse yapmaya devam ediyorum. Oradan pek fazla zarar görmeden, zihnimin ipleri tamamen bende olarak kurtulmayı başaran, gerçekten şanslı bir azınlıktayım. Kalbim, hayatının iplerini kendi ellerine alamayan diğerleri için üzüntüyle çarpıyor." Tiffany'nin gözleri acıyla buğulanmıştı.

"Çok üzgünüm." diyerek onu kucakladım.

Sarılmamızın ardından geri çekildi Tiffany ve şöyle dedi: "Bana katıl ve bu şerefsizleri bütün dünyaya birlikte ifşa edelim."

Söylediğini düşündüm. "Yaptıkları bu canilik yanlarına kalmayacak, artık olmaz. Elimden ne gelirse sana yardım etmeye hazırım. Yalnız değilsin." dedim sonunda.

Kararımı duyunca gülümsedi. "Teşekkür ederim, Angel."

"Son birkaç gündür tonla yeni bilgi kaydediyorum, onlara göz atmalı ve en kısa sürede bu davayı gün yüzüne çıkarmalıyım. Yardımların için sana minnettarım, Tiffany." dedim not defterimi kaldırırken.

"Her zaman. Bu davayı çözmek için uğraşmanın arkasında makul bir sebep var. Dünyayı derinden sarsacak bir değişiklik yapmak üzeresin, o aşağılık insanların gerçek yüzünü herkese göstereceksin." dedi Tiffany, ikimiz de sularımızdan birer yudum aldık.

Dışarı çıkıp arabama yürüdüğüm sırada gökyüzü çoktan karanlığa teslim olmuştu. Evime dönmek üzere sürmeye başladım. Yorgunluğumu göz önüne alınca benim için uzun bir dönüş yolculuğu olacaktı. Eve gidecek, biraz dinlenecektim. Gerçekten dinlenmem gerekiyordu. Ve yarın araştırmaya kaldığım yerden devam edecektim.

Ruby'nin annesinin yaşadıklarını tekrar tekrar düşündükçe kalbim acıyla sızlıyordu. Hiç kimse böylesi bir travmaya maruz kalmayı hak etmez. Ki, sırf Janice'nin çocuğu olduğu için Ruby de bu travmatik yaşantıyı çekmek zorunda bırakılmıştı.

Bu hikâye gittikçe karanlık ve üzücü bir hâl almaya başlamıştı. Öğrendiğim her yeni ayrıntıyla korkum, üzüntüm, mide bulantım, hepsi onlarca kat daha ağır geliyordu. Tiffany'den duyduğum her cümleyle midemde gitgide daha da sıkılaşan bir düğüm oluşuyordu.

Nihayet evime gelmiştim. Kendimi koltuğa zor attım. Aklım dönüp dolaşıp yine Janice ve Ruby'ye kaymıştı.

Bu korkunç deneylerden daha kaç kişi bu kadar kötü etkilenmişti, merak ediyordum.

RUBY'NİN GÜNLÜĞÜ 3: GÜNLÜĞÜN ARAŞTIRILMASI ➵ TÜRKÇE ÇEVİRİ (+18)Where stories live. Discover now