1. Bölüm [Giriş]

13.8K 279 17
                                    

Yeraltının güçlü isimlerinden Korkut Argun'un son nefesleri havaya karışırken hemşireyi çağırdı. Ondan senelerdir kendi oğlu gibi büyüttüğü Marcel'i çağırmasını istedi.

Hastane odasının kapısı aralandı. Yaşlı adam gözlerini çevirdi hemen. Gelen Marcel'di. Uzun boyu,kısa sarı saçları,yeşil gözleriyle dikkat çeken bir delikanlıydı. Korkut içinden aynı şerefsiz babasına benziyor diye düşündü. Şerefsiz dediğine bakmayın biricik dostudur babası. Kan kardeşi,yoldaşı ve hayatındaki tüm zorluklarda yanı başında olan adamın oğluydu Marcel. Babası ona tüm pis işlerini bulaştırdığında da yanındaydı öncesinde de. Ama maalesef 15 sene evvel kaybetmişti arkadaşını. Ahmet'i kaybettiğinde kendine borç bilmişti, hiçbir zaman kendi kızından ayırmayacak onu da yanından ayırmadan yaşamaya devam edecekti. Marcel'in annesi yabancıydı. Bir İngiliz kadına aşık olan Ahmet o kadınla evlenmiş ve oğlu Marcel'i kucağına almıştı. Kadın, yani Grace bir müddet sonra tekrar hamile kalmış fakat doğumda ölmüştü. Ahmet, bu olaydan 2 gün sonra bağ evinde kendi canına kıymıştı. Korkut geçmişin hüznünden kurtulmaya çalışarak oğluna eliyle gel yaptı.

"Beni çağırmışsın Korkut Amca."

"Gel otur oğlum konuşmamız gerek. Malum durumum ortada. Son nefeslerim bunlar."

Marcel adamın haklı olduğunu biliyordu. Derin bir nefes aldı. Kızaran gözlerindeki hüznü saklamaya çalışarak

"Az çok tahmin edebiliyorum ne konuşacağımızı." dedi.

Korkut delikanlının cevabıyla burukça gülümsedi.

"Biliyorsun, daha doğrusu biliyorsunuz. Ben ölsem de bazı şeyler değişmeyecek. Kötü olan kötü kalır. Bazı insanlar vardır,birisi mezara dahi girse içindeki nefret bitmez. Yer altında böyledir evlat. Ben bugün ya da yarın yakındır,burada olmayacağım. Güvende olmanız gerek. Bildiğin üzere sizi son üç senedir, kanserden beri bazı şeyler için hazırlıyorum. Holdingi üstünüze geçirdim zaten ancak bu hayat sigortanız değil. Ben şu saatten sonra sizi koruyamam. Çok özür dilerim ki sizi de böyle bir pisliğe bulaştırdım."

Marcel kaşlarını çattı.

"Ne özrü amca? Senin seçim şansın var mıydı bu işlere girerken? Sen hangi durumla girdiysen bizde öyle el mecbur."

"Bitiremedim. Ben bu işleri yakıp yıkamadım oğlum. Ben size çok güveniyorum her şeyin üstesinden gelirsiniz. Senin ağabeyliğin bizimkinin asiliğini bastırır mı bilmem ama-" gülümsedi.

"Ona çok dikkat et. Duruma iyi bak oğlum. Kendine de öyle. Asla ayrılmayın söz ver bana."

"Asidir bizim kız ama merak etme sen."
Marcel kafasını sağa eğdi gözünden akan bir yaşı sildi.
"Biz asla ayrılmayacağız. Canımın içi o, kardeşim."

...

Korkut Argun, oğlu odasından çıktıktan sonra gözlerini bir daha açmamak üzerine kapattı. Ama yeni bir hikayenin kapağını araladı.

...

Herkese öncelikle merhaba! Bu ilk deneyimim. Kitabıma şans vermenizi çok isterim. İlk birkaç bölüm daha çok tanıtım gibi. Bu yüzden hemen bırakmamanızı tavsiye ederim. Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok kıymetli. Sağlıcakla kalın. Görüşmek üzere!


AMORWhere stories live. Discover now