7. Bölüm

4K 164 5
                                    

Yağız'la görüşmemin üstünden 2 gün geçmişti. Ben hala Marcel'e bir şey söylememiştim. Mehmet her zamanki aptallığıyla onun yanındayken bir iki defa pot kırmıştı. Artık ondan bir şeyler saklamaya başladığımın farkındaydı.

"Duru ne yapıyorsun bu soğukta bahçede?"

"Kahve yaptım sen de ister misin?" Elimi tutup kaldırdı.

"Bırak şimdi kahveyi hadi buz gibi olmuşsun. Zaten 7/24 ellerin üşüyor."

İçeri girdiğimizde koltuğa oturdum. Ayça'ya verdiğim söz için Marcel'e olanları anlattım.

"Tamam hallederiz. Kolay bir iş, bize telefon numarasını versin. Çocuklara hallettiririm ben." Bunu duyunca sevinmiştim. Kimse böyle bir şey yaşamamalıydı.  Hemen Ayça'ya haber vermek için onu aradım.

"Alo? Nasılsın Ayça?"

"İyi sayılırım. Sen nasılsın?

"İyiyim ben de. Ben abime seni anlattım. Halledebileceği bir şey olduğunu söyledi. Bana o kişinin numarasını atar mısın?"

"Gerçekten mii? Çok teşekkür ederim Duru abla!"

"Hadi sen bana numarayı at, sonra da birlikte bir yerlerde oturalım ne dersin?" Neşeli bir şekilde konuştu.

"Olur! Ben sana hemen numarayı atayım." Bana attığı numarayı Marcel'e vermiştim. Buluşacağımız mekana gitmek için evden çıkıyordum. Marcel'in adım seslerini duydum.

"Marcel?"

"Efendim güzelim?" Bana bakmadan telefonunda bir şeyler yaparak salona gidiyordu.

"Akşam seninle bir konu hakkında konuşmam gerek." Adımlarını durdurmuş bana dönmüştü.

"Bir sorun mu var Duru?"

"Yok ama konuşmalıyız sadece."

"Tamam öyle olsun."

...

"Ya inanmıyorum bu elbiselerin hepsi çok güzel." Evet alışverişe gelmiştik. Ben de Ayça da alışverişe bayılıyorduk. Onu en sevdiğim yerlerden birisine getirmiştim. "Ama bu kadarın hepsini alırsam abime gözükmemeliyim. Böyle dediğime bakma cimri değildir ama ben normal harcama pek yapmam." Gülmüştüm çünkü bana babamla olan ilişkimi anımsatmıştı. Mağazadan birkaç parça bir şey alıp çıkmıştık. Şimdi bir kafede oturmuş,içeceklerimizi içiyorduk.

"Duru Abla dalgın gözüküyorsun. Bir şey mi oldu?"

"Bugün abime ilişkimi söyleyeceğim."

"Ay! Aşırı korumacı biri mi?" Kafamı salladım. "Bilirim benim abim de öyledir. Erkekleri yanımda görmeyi pek sevmez."

"Evet aşırı korumacı ama asla benim ilişkilerime ya da kimlerle birlikte olduğuma karışmaz. Daha doğrusu ona ben pek izin vermem. Ama bu sefer biraz farklı. İş ciddiye biniyor. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, pek onaylayacağı birisi değil."

"Ya öyle mi? Umarım sorun çıkmaz. Ee anlatsana yakışıklı mı?" Yakışıklı mı derken? Vallahi mis gibi adam ama işte...

"Öyle."

"Sen kesin aşık olmuşsun,kendi kendine güldüğüne göre." Gülmeye başlamıştı. Kendimi toparladım. Ne alakası vardı? Tamam yakışıklıydı falan ama aşk falan olamaz, o kadar da değil.

"Yani-"

"Evlenmeyi düşünüyormuşsunuz zaten niye açıklıyorsun ki?" Utandığımı düşünmüş olmalıydı. Çünkü kimse evlenmeyi düşündüğü kimseye aşık olduğunu söylemekten çekinmezdi. Ama benim için durum farklıydı. Buna alışmam gerekti. Ne de olsa herkese karşı rol yapacaktık. Ayça'yla biraz daha oturmuştuk. İşlerim olduğu için ben şirkete geçmiştim.

AMORWhere stories live. Discover now