35 BÖLÜM

1.2K 170 315
                                    

BU BÖLÜM İTHAFIM SEVGİLİ Zamir84 A GELSİN. 

CANIM DESTEĞİN VE YORUMLARIN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
🥰🙏💋

İYİ Kİ VARSIN
❤️ ❤️ ❤️

Umut ettiğin kadar özgür, korktuğun kadar tutsak olursun.

The Shawshank Redemptio

(Esaretin Bedeli)

JASON

"İstiyorsan arabada kalabilirsin."

Lucky arabanın kapısını sertçe kapatırken endişeli görünüyordu. Kararsız olduğu için onu suçlayamazdım. Ne de olsa seneler evvel Hernández'in yanından ilk ayrılmak isteyen kendisiydi, sonra da peşinden beni sürüklemişti. Eski patronumuzun bu duruma tepkisiz kalmasına rağmen onu sorumlu tuttuğunu biliyordu. Çekinmesini anlıyordum.

"Kararımı değiştirmeden bir an önce gidelim hadi."

Omuz silktim ve Alonzo'nun kumarhanesinin arka kapısına doğru ilerledim. Kapıyı çalmamıza gerek kalmadan patronun sağ kolu Bruno bizi karşıladı. Geleceğimizi önceden haber verdiğim için pek şaşırmamıştım, ama kapıda karşılanmayı da beklemiyorum. Son gelişimden bu yana Bruno'da epey ilerleme vardı. 

"Selam Bruno." dedim. "Patronun müsait mi?"

"Evet, odasında. Sizi bekliyor."

"İyi."

Kapı arkamızdan kapanınca kendimizi ince ve uzun bir koridorda bulduk. Bruno'nun omuzları dar yolu kaplıyor, kel kafası tepemizde yanan cılız ışıkta ayna gibi parlıyordu. Önden yürümesini bekledim, ama yerinden bir milim bile kıpırdamamıştı. "Önce üzerinizi aramam gerekiyor." dedi, kalın, bariton sesiyle.

Lucky ile birbirimize baktık. Sonra da rahat arayabilmesi için ceketlerimizin önünü açtık. Bruno ikimizin de üzerinde silah olduğunu görünce şaşırmamıştı. Bende dokuz milimetrelik bir Browning vardı. Lucky'de ise on dokuz kalibrelik bir Glock. Silahları bize Alonzo temin etmişti ama bundan korumasının  haberi yoktu tabi. Yine de prosedür gereği onları çıkışta almak şartıyla bu kas yığınına teslim etmek zorundaydık. Fakat ne olur ne olmaz diye botumdaki bıçağımı ona vermemiştim.

Bu kez de ben yürümeyince koruma bana ters bir bakış attı. Umurumda değildi. Güvenmediğim adamların arkamdan yürümesinden hoşlanmazdım. Hele de silahsızken asla olmazdı. Çenemi kaldırdım ve Bruno'nun bize yol vermesini bekledim. Önce kararsız kaldı, fakat ardından istediğimi yaptı. Sanırım onun da önden yürümekle ilgili problemleri vardı. Yol boyunca gözü sürekli arkasındaydı.

Odasına girdiğimizde Alonzo bağırıp çağırarak telefonda birilerini azarlıyordu.

"Size temiz iş yapmanızı söylemiştim. Şu aralar polisin ensemizde olduğunu ve ne kadar hassas olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Adamlar bize göz açtırmıyor. Kapa çeneni! Bir daha hata istemiyorum, yoksa sizi de onların peşinden cehenneme postalarım."

Telefonu çat diye masaya fırlatınca Lucky yanımda  irkildi. Neyse ki, Alonzo bunu fark etmemişti.

Beni görünce yüzü yumuşadı. "Hoş geldin Clayton." diyerek  yanımıza geldi. "Umarım benim için güzel haberlerin vardır."

Lucky'e selam vermemesini garip bulmamıştım. Buna hazırlıklıydık.

"Pek sayılmaz. Hala Maya'yı bulamadık. Ama iz üstündeyiz."

CEHENNEMDEN DÖNÜŞ (Araf Serisi-2)Where stories live. Discover now