25

1.5K 113 70
                                    

Merhaba umarım iyisinizdir❣

Öncelikle üniversiteye hazırlandığımı belirtmek isterim, bilerek bölüm atmamazlık yapmıyorum.

Sınır geçilince yazmaya başlıyorum yazınca atıyorum. Genelde hafta sonları atıyorum, bilgi almak için profilime yazarsanız geri dönüş yaparım <3

Keyifli okumalar, satır arası yorum yapmayı unutmayın🦋

Sınır: 85 oy 65 yorum.

Hastanenin kokusundan nefret ediyordu.

Çok değil, yakın zamanda hayatında derin iz bırakan olaylar yumağının ipi açılıyor ve zihninde acılarını şiddetlendiren anılar sahne alıyordu. Acıyla sarmalanan anılarına hastanenin kokusu sindiğinden beri hastaneden nefret eder olmuştu.

İliklerine kadar korkuyu hissediyor, sararmış yüzünden yaşadığı acılar kendini belli ediyordu. Midesini bulanıyordu, hıçkıra hıçkıra ağlama isteği ağır basıyordu. Kalbine büyük bir ağrı saplanmıştı, gözlerinin önüne Barış'ın vermeye çalıştığı mesaj, yaşamak için ısrarla çırpınışları geliyordu.

Omuzları sarsıldı, Zeliha Hanım'ın haykırışları koridordaki diğer hasta yakınlarını bile etkilerken Alperen, kulaklarını tırmalayan bu sesi dinlerken vicdanı boğazına görünmez bir elle sarılıyordu.

Ercan ne yapacağını şaşırmıştı, hangi ipucunun peşinden gitse yolun ortasında bir darbeyle yıkılıyorlardı. Menekşe'ye olanları haber vermişti, Menekşe gelememişti. Başak ile ilgilenmesi gerekiyordu.

Alperen'e baktığında kendini kötü hissetti, ağır adımlarla arkadaşının omuzlarını kavradı ve gözlerinin içine baktı. "Alperen, kendini suçlamayı kes artık!" diye fısıldadı sertçe. Kaşları sonuna kadar çatılmıştı, karşısında boş bakışlara sahip genç adamın kendisine şiddetli bir suçlamayla yaklaştığını biliyordu. Alperen ona göre fedakar bir dosttan başka bir şey değildi, suçlanacak biri de değildi.

Sevdiklerinin mutluluğunu düşünürken kendi acılarında boğulan bir adamdı Alperen.

Atakan'ın dostluğunun eksikliğini hissettiğinden beri yolunu kaybetmiş bir yolcu gibiydi.

"Koruyamadım." diye mırıldandı Alperen çatallaşmış sesiyle. "Öldürecekler dedi beni, hiçbir şey yapamadım."

"Kurtaracaktık Alperen, elimizden geleni yaptık. Başımızda kaç tane bela var haberin var mı senin? Kendini fazla hırpalıyorsun."

"Bize ihtiyacı vardı." dedi kısık sesle transa geçmiş gibi, küçük bir çocuk misali başını öne eğdi. Gözleri dolu doluydu, burnunu çekti. "Bize ihtiyacı vardı," diyerek hıçkırdı  aniden. "O çok hassas bir çocuk, anlayamazsın Ercan." dedi titrer gibi.

Ercan anlayışla kafasını salladı. "Yaşadıkları zor, haklısın. Ama onu kurtaracağız, eski hayatına geri dönecek."

"Dokunmayın dediği hâlde temasta bulundular ona." dedi, işte şimdi ağlıyordu. Kıpkırmızı olan gözlerini Ercan'a dikti. Ercan'ın aklına aniden o gece Barış'ın erkek bakıcılardan korktuğu an geldi ve yüzündeki ifade yerini dehşete bıraktı.

Dev Adam | Texting Where stories live. Discover now