32

948 78 36
                                    

Sonunda bölümü yazıp atabildim

Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın, kontrol etmeden atıyorum

Keyifli okumalar dilerim❣

°

İçimdeki sıkıntının esir aldığı korkularımın ipini kesiyordum, öyleyse neden hâlâ tutsak hissediyordum?

Derin bir sessizlik oldu, biri konuşsun istedim. İki yıl boyunca birilerinin bana beni umuda teşvik eden sahte olsa bile cümlelerini duymayı istedim. Kendime verdiğim sözleri tutamayacağımı düşünüp karamsarlığa düştüğümde, o kuyudan beni çekip çıkartan kimse yoktu.

Yalnızdım ama artık yalnız olmak istemiyordum.

"Yavaş yavaş uzaklaştı herkesten," diye mırıldandım acıyla. "Babam dediği kişinin annesini elinden almasıyla içindeki küçük kız çocuğunu kaybetmişti sanki, Atakan'a belli etmese de korkuyordu. Babasına bir savaş başlamıştı; o savaşı kaybetmekten, o kız çocuğunu hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyordu."

Hıçkırdım. O gözyaşlarımın her tanesinde nefret, acı, umut ve daha nice duygunun emareleri vardı. Alperen abiye baktım gözyaşlarımın arasında, beni anlayabilecek en iyi kişi oydu. İkimiz de sevdiğimiz kişiler için fedakarlık yapmış, kazanmaya yakınken kaybetmiştik.

"Atakan'a sadece nikahta sıkıntı çıkma olasılığının onu tedirgin ettiğini söyledi başlarda. Nikaha sayılı günler kala ayrılmak zorunda kaldığı birlikteliğin son zamanlarını acıyla yaşıyordu." Nefesim kesildi, bir müddet sustum. Yaşadığım her şeyi anlatırken o ağırlığı yeniden hissediyordum.

"Sen sevdiğinin gözlerinin içine bakıp aldattım, dedin mi?" diye sordum, tebessüm etmeye çalışan dudaklarımı dayanamayıp birbirine bastırdım. Alperen abi sus, konuşma der gibi bakıyordu. Biliyordum, o da bunun ağırlığında kalmak istemiyordu. "Kalbin gerçeği haykırırken gözlerine yalanın kılıfını giydirdin mi?"

"Dila kendini ateşe verecek kadar seviyordu; mumun dibine vuran titrek, soluk alev gibi umudu, kendine verdiği söz için savaşacak kadar gücü vardı."

"O it ne yaptı size?" diye patladı Alperen, biraz daha anlatsam küçük bir çocuk gibi ağlayacağının garantisini veren ıslak kahveleriyle dikkatle beni izliyordu.

"Dila'yı uyardım, uyarmaya çalıştım." dedim gözlerim boşluğa takılırken. "Hiçbiriniz anlamadınız, Kemal'in gözlerindeki hiçbir ifadeyi okuyamadınız. Maskesinin güzelliğine aldanıp kalbinin kirine ulaşamadınız."

Panikle ayağa kalktım. "O psikopatla Dila'yı baş başa bırakarak onun hayatını riske atıyorsunuz!"

"Dila güvende, sorun olsaydı bize ulaşırdı. Buna imkanı var, kendisi söyledi-" Ercan abinin sözünü kestim hızlıca.

"Dila'ya özel bir koruma ayarlayamaz mıyız?" diye sordum yerime geri otururken.

"Dila ile iletişime geçelim, yaparız." dedi Başak. "İyi değilsen konuşmaya sonra devam ederiz."

Dev Adam | Texting Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang