Hem bana destek olmak için hem de kitapla ilgili duyurulardan haberdar olmak istiyorsanız profilimi takip edebilirsiniz...Keyifli okumalar...
Dudaklarımın üzerinde tüy kadar hafif bir şey geziniyordu. Asaf'ın dudakları olduğunu anlamam sadece bir kaç saniye sürdü. Dudaklarım iki yana kıvrılırken göz kapaklarım iki yana kıvrıldı. Asaf'ın siyah hateleriyle buluştu harelerim. Elini çıplak karnımda gezdirdi. "Belliki dün akşam çok yordum sizi. Yorgunluk gözlerine yansımış." Dedi. Dün gece defalarca kez birlikte olmamız gözlerimin önünde canlandı. İlgili bir sesle fısıldadı. "Bir yerin ağrıyor mu?"
Kolumu boynuna sarıp başımı göğsüne koydum. "Ağrımıyor. Biraz daha uyuyalım."
Karnımın üzerinde duran iri eli hiç durmaksızın karnımı okşuyordu. "Duş alalım yorgunluğuna iyi gelir." Biraz daha sokuldum sıcak bedenine. Sıcak bir duşun iyi geleceğini biliyordum. Bu yüzden başımı göğsünden kaldırdım.
Asaf üzerine boxerını geçirirken yerdeki tişörtünü üzerime geçirdi. Asaf yatakta arkama otururken şefkatli bir sesle konuştu. "Önce saçlarını açalım."
Doğruya saçlarım örüktü hâlâ. Nazik bir şekilde örüklerimi tek tek açtı. Saçlarım kıvırcık olmuştu. Asaf elini belime sararak burnunu saçlarımın arasına gömdü. "O kadar güzel kokuyorsun ki... Kayboluyorum bu kokunun içinde."
Elini belimden ayırıp önüme geçip yüzümü inceledi. "Saçların böyle çok güzel oldun."
Kaşlarım çatıldı. Her şeyi yanlış anlamaya müsaitti algılarım. "Saçım böyle değilken güzel değilim yani."
Asaf kahkaha atarak beni kollarının arasına aldı. "Ulan, bir kadın her haliyle mi güzel olur? Hamilelik bir kadına bu kadar mı yakışır?" Dedi. Gözlerimi kırpıştırdım. "Sen her halinle güzelsin."
Asaf beni kucağına alırken fısıldadım elimi düşmemek için boynuna doladım. "Beni beğeniyorsun yani?"
"Çok..." Dedi beni duşa kabine sokarken. Üzerindeki boxerden kurtulurken üzerimdeki tişörtü bir çırpıda çekip attı. Soğuktu. Ona doğru yaklaşıp elimi karnındaki baklavaların üzerine koydum.
Sıcak suyu ayarlarken raftaki Asaf'ın her zaman kullandigi şampuana uzanarak biraz avuç içime döküp geri yerine koydum. Parmak uçlarımda yükselmeme kalmada Asaf önünde diz çöktü. Gülümseyerek ıslanan saçlarına avucumdaki şampuanı sürdüm. Duş boyunca ben Asaf'ı yıkamışken o da beni yıkamıştı.
Beni kucağına alarak kıyafet odasına girdik. Asaf beni yere bırakıp kendi dolabına ilerledi.Karnımı sıkmayan siyah bir kumaş pantolon giydim. Onun üzerinede siyah bir boğazlı kazak giydim. Haki yeşili deri bir gömlek üzerime geçirirken, ayağıma siyah bir postal geçirdim. Saçlarımın dalgası pek geçmemişti. Açık bıraktım. Yüzüme krem sürüp ben Arya'nın odasına giderken Asaf aşağı inmişti.
Arya'ya sıcak bir duş aldırıp, saçlarını iki yandan oruk yapıp üzerini giydirip kahvali için aşağı indik. Yerimize otururken Kudret Dede'ye hitaben konuştum. "Günaydın."
Gözleri bana dönerken konuştu. "Günaydın, kızım."
***********
Kudret Dede'yi uğurlamıştık. Çok alışmıştım ona. Gitmesini hiç istememiştim. Kudret Dede artık gitmesi gerektiğini söylemişti. Ama doğuma yakın geleceğini söylemişti.
Arya okula giderken benim okulum olmadığı için salonda oturan Asaf'ın yanına gittim. Kolunun altına girerek başımı göğsüne koyarak gözlerimi camdan dışarıya çevirdim. Kar yağmaya başlamıştı yine. Çok güzel yağıyordu. İçimde bir istek belirirken başımı kaldırıp Asaf'ın dudaklarına bir öpücük bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKREP (YERALTI KRALI) TAMAMLANDI
General FictionGözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim. Beni bu gece kendine ait kılacaktı. Benim karşı çıkacak gücüm yoktu, zaten karşı da çıkamazdım ki. Sırf kardeşimi o lanet olasıca yetimhaneden çıkarabilmek için kendi hayatımı, bedenimi, ruhumu acımas...