BÖLÜM 3: Kavga.

1.4K 129 54
                                    

Çalan alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Anlatamayacağım kadar çok uykum vardı ve bıraksalar akşama kadar uyuyabilirdim. Dün okuldan gelir gelmez kendimi yatağa atmıştım. Amacım hemen uyumaktı ama aklımdaki düşünceler beni uyutmamıştı. Hani bazen olur ya, gözlerinden uyku akar ama aklındaki düşünceler seni uyutmaz.

Size de oluyor mu öyle?

Saate baktığımda okul vaktinin gelmiş olduğunu görünce ellerimle gözlerimi ovuşturup doğruldum.

İstanbul'a alışmaya başlamıştım. Buradaki okuluma başlayalı bir haftaya yakın bir süre olmuştu ve bu zamanda az çok alışmaya başlamıştım. En azından sınıfa her girdiğimde olan bakışlar artık bir nebze de olsa azalmıştı.

Okulun yolunu öğrendiğim için canım istediği zaman yürüyerek gidiyordum. Bazen çıkışlarda babamın beni akacak vakti olmuyordu ve ortada kalmak isteyebileceğim en son şeydi.

Emre'yle son konuşmamızdan itibaren bana tuhaf davranıyordu. Herhangi bir kötü hareketi olmamıştı ama hissedebiliyordum. Ona Öykü'yü sorunca bir şeyler olmuştu.

Hızlıca hazırlanıp çantamı da aldım ve evden çıkıp yürümeye başladım. Kulaklığımı ve telefonumu da cebimden çıkardım ve kulağıma takıp müzik listemden en beğendiğim şarkılardan birini seçtim. Yürümeyi seviyordum özellikle de müzik dinlerken yürümek insana huzur veriyordu.

Birden omzuma dokunan elle hazırlıksız yakalanıp sıçradım ve arkamı döndüm. Geçen şu haftada Emre ve Nehir'den sonra en çok konuştuğum kişi olarak üçüncü sırada Furkan yer alıyordu. Furkan kim söylememiştim, değil mi?

Sınıfımızın en zeki, en tatlı, en komik erkeğiydi bana göre. Hani ilk geldiğimde kıvırcık saçlı gözlüklü bir çocuktan bahsetmiştim, işte Furkan o çocuğun ta kendisiydi.

"Korkuttun beni." deyip gülümsedim.

"Özür dilerim, korkutmak istememiştim ama seslendiğimde beni duymadın bende mecburen dokundum." deyince güldüm.

"Müzik dinliyordum, duymamışım seslendiğini."

Gözleri kulağımdaki kuraklığa kayınca güldü. "Evet onu farkettim. Duymadığın için üstelik koşmak zorunda kaldım. Saçlarımın haline bakar mısın?" deyip sahte bir sinirle bana bakınca kahkaha attım. "Çok tatlı olmuş bence." derken gözlerim saçlarına kaydı.

Kıvırcık ve uzun bukleler yüzünü örtecek şekilde önüne gelmişti ve kesinlikle çok güzel saçları vardı. Kıvırcık saçlı olanları kıskanırdım hep, erkek olsa da fark etmezdi.

Benden böyle bir iltifatı beklemiyor olacak ki gözleri hafifçe açıldı ve yanakları kızardı. Güldüm. Bir şey demeden yolumuza geri döndük. Furkan gerçekten iyi bir çocuktu ama derslerine fazla önem verdiği için biraz asosyal bir tipti. Yoksa tip olarak sınıftaki birçok erkekten daha yakışıklıydı.

Okula girdiğimizde bazı kızların ve erkeklerin gözlerini üzerimde hissettim. Hem popüler grupla yani Emrelerle takılıp, daha sonra okula Furkan'la yürüyerek gelmemi garipsiyorlardı. Gözlerimi devirip bizim üzerimizde olan bakışları umursamadan kolumu Furkan'ın koluna geçirdim. Birkaç sesli konuşma anında kulağıma gelirken gülümsedim.

Sadece Sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin