BÖLÜM 8: Yanındayım.

807 82 53
                                    

Multi; Nehir

Emre daha fazla masanın önüne dikilmekten bıkmış olmalı ki yanımıza doğru gelmeye başladı. Nehir de tedirgin adımlarla peşinden..

Yağız kolumu tutup kenara çekti beni. Gözlerindeki ifadeden kafasının karıştığını anlayabiliyordum. "Duru.. Burada ne oluyor?"

"Şey.. Yağız ben asl-"

"Açıklama yapmana gerek yok Duru. Bundan sonrası bende. Yardımın için teşekkürler."

Emre'nin araya girmesi ve dedikleriyle şok yaşarken Yağız'ın kolumu tutan eli hızla yok olurken kolum yan tarafıma düştü.

Yağız kendini zorlayıp konuştu. " Anlayamadım bir dakika.. Duru'nun size ne gibi bir yardımı oldu?"deyip derine inmeye çalıştı.

Emre'ye kaş göz işareti yapıp susmasını isterken o beni yok sayarak "Seni bir şekilde yanımıza getirmemiz gerekiyordu. Duru da seni kandırıp işini yaptı."

Gözlerim kocaman açılırken Emre'nin daha ne kadar saçmalayabileceğini düşünüyordum. Ben Yağız'ı kandırmamıştım ki!

Kandırmış mıydım?

Yağız bana bakıp anlamlandıramadığım bir bakış attı ve Emre'ye döndü. "Ne işiniz var benimle?"dedi.

"Seninle konuşmamız gerekiyor Yağız.. İnanmasan da biz seni çok özledik.. Ne olur bitsin artık bu küslük." Nehir'in araya girmesi ve ağlamaklı çıkan sesiyle hepimiz ona döndük. Yağız yumruk yaptığı eliyle yanımdaki duvara hızla yumruk atınca yerimden sıçradım.

"Bak bana! İyi bak! Sence hala size güveniyor gibi mi görünüyorum!" Bir yumruk daha indi duvara. "Ya siz daha ne kadar alçalacaksınız?"derken Emre ve Nehir'in yanısıra bana da bakış atınca yanağımdan düşen bir damlaya engel olamadım.

"Beni kandırabileceğinizi düşünmeniz gerçekten çok saçma.. Ama hakkınızı yiyemeyeceğim.. Duru'yu kullanmakla iyi iş çıkarmışsınız." Bana bakarak söyledi son sözlerini. "Ben ona gerçekten güvendim çünkü."

Hızlıca dönüp kapıyı açtı, dışarı çıktı ve gitti.

Gitti.

Onun peşinden gidecektim ama önce yapmam gereken bir şey vardı. Emre'ye dönüp suratına hızla tokat attım. Nehir çığlık atarken bunun hiç de umrumda olmadığını farkettim. Emre tokatın etkisinden çıktıktan sonra şaşkınlıkla bana çevirdi gözlerini. Benden böyle bir şey beklemediği aşikardı.

"Ya sen nasıl böyle bir şey yaparsın!"diye bağırdım. Etraftaki insanların bize baktığını -daha çok bana- hissedebiliyordum ama önemsemedim. "Ben sadece size küçük bir yardım etmek istemiştim! Ya Yağız'ı kandırdığımı nasıl söylersiniz!" Ağlamaya başladım. Emre "Duru ben.." diye söze başlarken onu susturdum. Nehir'e de bakarak konuştum. "İkinizi de bir süre görmek istemiyorum.. Asla. Özellikle de seni." deyip Emre'ye baktım ve bende hızlıca çıktım mekandan.

Bugünün böyle bitmesinden korkmuştum ve korktuğum başıma gelmişti işte. Bu kadar alçak olabileceklerini hiç düşünmemiştim.. Ben onları alçak olarak görürken Yağız da aynı şekilde beni öyle görüyordu. Ağlamam şiddetlendi. Elimi sahil kenarında, kaldırım tarafındaki duvara sürterek yürüyordum. Daha fazla dayanamayıp dengemi kaybettim ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 04, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sadece Sen Where stories live. Discover now