BÖLÜM 4: Tesadüfün bu kadarı!

1.1K 114 50
                                    

Karşımda duran Yağız'a bakarken vücudumdan geçen bir ürpertiye engel olamadım. Öyle dikkatli bakıyordu ki bana bir an başımı eğip acaba bir şey mi var diye kontrol edesim gelmişti.

Mavi gözleri uzaktan bile beni kendine çekerken hafif iç çektim. Kıpıtısız öylece duruyordu, yerine mıhlanmıştı. Açıkçası gözlerini uzaktan da olsa ilk defa böyle görüyordum, ilk defa bu kadar dikkatli bakmıştım. Bir an o gözlerinin masmavi bir deniz olduğunu düşündüm. Beni içine çektiğini ve o masmavi denizde boğulduğumu...

Arkamdan gelen adım sesleri duydum ama gözlerimi Yağız'dan çekipte kimin geldiğine bakmak istemedim. Zaten daha sonra Emre'nin sesini işitince göz temasımızı ayırıp Emre'ye döndüm.

Emre az önce uzun uzun baktığım Yağız'a baktı. Yüzüne bakıp aklından ne geçiyor diye baktım ama gözlerine, kendini ele vermeyecek kadar profesyonelce perde indirmişti. İkisi arasında bir şeyler olduğu aşikardı ama bunu tabi ki şuan öğrenemeyecektim.

"Gidelim." Emre'nin bana bakmadan söylediği şeye uyup ters yöne doğru yürümeye başladım. Emre de yanımdan geliyordu. "Neden bana öyle baktı?"

Sanki hiçbir şey sormamışım gibi sorumu duymamazlıktan geldi ve elini saçlarına götürüp karıştırdı. Bu hareketiyle dikkatim bir an dağılsa da hemen toparlanıp, kendime geldim. Yanımda böyle erkeklerin olması hayra alamet değildi.

"Emre."

Kafasını yerden kaldırıp 'hı' diye bir ses çıkardı.

"Dalgınsın," dedim. "Bir şey oldu ve sen gizliyorsun. Tamam anlatmak zorunda değilsin ama eğer olur da anlatacak birilerini ararsan ben buradayım." deyip hafifçe gülümsedim.

Cevap vermeyip sadece içten bir gülümsemeyle baktı bana. Zaten ondan sonra cevap vermesine gerek kalmamıştı.

***

Kantinden aldığım çikolatamı alıp kenara geçtim ve Nehir'le Emre'yi beklemeye başladım. Onlar da alacaklarını aldıktan sonra bahçedeki boş banklardan birine geçip oturduk. Elimdeki çikolatamı büyük bir hevesle açarken gözlerimin parladığına emindim. Hayatta tek gerçek şey çikolataydı, gerisi yalandı.

"Bugün kaçıncı?" diye sordu Emre ağzına attığı gofretin son parçasını yuttuktan sonra.

Kısaca "Üç." diye cevaplayıp çikolatamdan büyük bir ısırık aldım. Allah'ım but tat için her şeyimi gözümü kırpmadan verebilirdim.

"Dört olmasın?" diyen Nehir'e ters ters bakmakla yetindim.

"Çikolata katili seni." diye dalga geçti Emre. Onu takmayıp yemeye devam ettim.

Öğle yemeği vakti olduğu için okulda pek kimse kalmamıştı o yüzden kantin ve bahçe tarafı fazla sessizdi. Yoksa sabahki teneffüslerde kantinde kazaya kurban gidebilirdiniz. O derece kalabalık oluyordu.

Nehir çalan telefonunu hırkasının cebinden aldı ve açtı. Kiminle konuştuğunu bilmiyordum, tek cevap olarak 'tamam, geliyorum' deyip kapatmıştı.

Sadece Sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin