chapter 10: hasar

19.6K 1.9K 1K
                                    

🌘

TAC Echo, Farklı Bir Zamanda

🌘

Bundan birkaç saat önce bana, platonik aşkım ve platonik aşkımın en yakın arkadaşı ile bir mekâna oturup karşılıklı bir şeyler içeceğimizi söyleseydiniz, muhtemelen size gülerdim.

Fakat şimdi bir yanımda Dora, karşı çaprazımda da Güner otururken, ne diyeceğimi bilemez bir vaziyetteydim.

Elimdeki kahveden koca bir yudum aldım. Boğazıma oturan yumruyu belki bu şekilde giderebilirdim. Dora ve Güner bir konu hakkında sohbet ederken, onları dinliyormuşum gibi görünmek için çaba harcıyordum ancak aklım tamamen başka yerlerdeydi.

Güner'in bakışları ara sıra bana kayıyordu.

"Akşam toplanalım diyoruz." diyen kalın sesi doldu kulağıma. Çok değil, birkaç hafta öncesine kadar heyecandan pır pır etmesine sebep olurdu bu ses kalbimin.

Ne değişmişti şimdi?

Telefonumu çıkarıp, saatin kaç olduğuna baktım. Neredeyse 9'a geliyordu ve hava çoktan kararmıştı. Ne zaman toplanmayı planlıyorlardı ki?

"Ben eve geçerim buradan ya." diye mırıldandı Dora keyifsiz bir sesle. Tam telefonumu kapatıp, cebime koyacaktım ki; ekran kilitlenmeden önce gözüm ani bir sapmayla tarih kısmına kaydı.

3 Kasım.

Aklıma gelen şeyle birlikte bakışlarım Dora'ya çevrildi. Yarın doğum günüydü. Teknik olarak birkaç saat sonra.

Bunu şu an fark ettiğime inanamıyordum.

Ona bunun hakkında bir şeyler demek için ağzımı aralamıştım ki, "Gel oğlum işte." diye diretti Güner. Bakışları ikimiz arasında gidip geliyordu. "Orkunlar da gelecek zaten. Yalnız mı kalacaksın? İyice ev kuşu oldun amına koyayım."

"Yorgunum."

Başka bir küfür daha mırıldanan Güner, "Siktir git, işime gelmiyor de sen ona," diye homurdandı, ardından bakışları tekrar beni buldu. "Sen gelsene o zaman."

Kaşlarım havalandı istemsizce. "Ben mi?"

"Evet." diye mırıldandı fakat bu çok saçma gelmişti. Dora'yla sahte bir ilişkimiz olabilirdi ancak onların gözünde teknik olarak gerçekti ve Dora gelmemesine rağmen beni davet etmesinin bir mantığı yoktu.

Bu cevap üzerine Dora'nın kolu, omzuma dolandı. "Bize geçeceğiz." dedi net bir sesle. Bu beklenmedik hamlesi karşısında kalakalsam da açık vermedim ve bakışlarımı ona çevirdim. Doğrudan Güner'e bakıyordu. "Lina benimle bu akşam. Siz takılın."

"Her gün berabersiniz zaten, anasını satayım," dedi Güner. "Yok abi, olmaz. Bugün o kafa dağılacak." diye devam etti ve cebinden telefonunu çıkardı. "Ben arıyorum Orkun'u. Evi hazırlatayım o zaman. Fıçı falan bir şey getirsinler, birilerini daha çağırırız. Evde toplanırız artık."

Israrının sebebini bilmiyordum ama ağzımı açıp da bir şey demedim. Beni ilgilendiren bir mesele değildi, fakat yine de Dora'nın omzuma attığı kolunun kasıldığını hissetmiştim.

B. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin