chapter 12: alabora

21.9K 2K 1.7K
                                    

🌘

Zakkum, Seni Rastgele Sevmedim

🌘

O gece Dora'yla birlikte uyuduk.

Kalkıp gideceğini düşünmüştüm fakat film bitince ve bedenim hâlâ ona yaslıyken, çoktan mayışmış bir hâl alınca; itiraz bile etmeden yorganı üzerimize çekmiş ve beni iyice kolları arasına hapsetmişti.

Şikâyetçi değildim. Çünkü sabaha gözlerimi, başım onun göğsünde ve bacaklarımdan birisinin de bacaklarının üzerinde olduğu bir pozisyonda açtığımda, bundan rahatsızlık duymadığımı biliyordum.

Garip bir şekilde hayatımın en konforlu ve en güzel kokulu uykularından biriydi.

Bunun sebebi de zaten yanı başımda uyuyordu.

Komodinin üzerinde art arda titreyen ve beni henüz doyamadığım uykumdan mahrum eden telefonun sesiyle birlikte, gözlerimi ovalayarak açtım ve başımı kaldırdım. Hâlâ Dora'nın bedenine yaslıyken, arkama dönme gereği duymadan elimi uzattım ve telefonu o noktadan aldım.

Fakat elime gelen siyah iPhone benim değildi. Onundu.

Ve telefonunda kilit olmadığı için, ana ekrana düşen mesajlar doğrudan gözler önüne seriliyordu.

Başımı iyice kaldırdım ve bakışlarımı kısarak, uykulu gözlerle mesajlara ucundan göz attım.

Güner: Neredesin oğlum? (09.57)

Güner: Odana çıktım yoksun. (09.57)

Güner: Kıza mı kaçtın yine? (09.58)

Güner: Sikeceğim yapacağın işi doğru düzgün yüzünü göremiyoruz artık şu kız yüzünden lan. (09.58)

Güner: Gel amına koyayım eve, siktir et onu. (09.58)

Mesajları okumayı henüz bitirmiştim ki, yazdıkları hakkında bir çıkarımda bulunmama bile fırsat kalmadan bir anda arka plan bulanıklaşmış ve onun üstünde, tüm ekranı kaplayan Güner yazısı belirmişti.

Arıyordu.

Oflayarak başımı yeniden Dora'nın göğsüne yasladım ve, "Belgemen." diye homurdandım uykulu bir sesle. Boğazım kuru olduğu için sesim boğuk çıkıyordu. "Telefon."

Huysuz bir mırıltı çıkardı ve elimde tuttuğum telefonu hafifçe ittirip, yatağa düşmesine sebep oldu. Şaşırmama fırsat bırakmadan, havada asılı kalan kolumu yakalamış ve umursamaz bir şekilde beni kendisine çekerek uykusuna devam etmişti.

Sabahlara kadar film izlediğimiz için öyle uykum vardı ki, uyanık olsam bile gözlerimi kapatarak konuşuyordum. "Uyan be." dedim hafifçe göğsüne vurarak. "Beynimi sikti şu melodi."

"Of." Bir homurtu yükseldi. "Rahat dur, kızım. Ne var sabahın köründe?" Boğuk ve son derece uykulu olan sesi, o uyuşuk hâlime rağmen midemde bir şeylerin kıpırdaşmasına neden olmuştu.

B. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin