21. Bölüm "Gidilecek Yol"

23.1K 2.4K 536
                                    

Ne kadar ısrar etsemde yeniden uykuya dalana kadar doktor yanımdan ayrılmadı. Aslında uyanalı çok olmamışken yeniden uyumak bana göre gereksizdi ama doktor bu konuda ısrar ediyordu. Elbet bir bildiği vardı değil mi? Sanırım bende başımı yastığa koyar koymaz uyuyakalarak onun ne kadar haklı olduğunu göstermiş oldum.

Gözlerimi araladığımda hala gündüzdü ve ben birkaç saat uyuduğumdan emindim ama yanımda doktor yoktu. Muhtemelen hastalarını ziyarete gitmişti. Onun gibi bir adam ne olursa olsun ona ihtiyaç duyanları tek başına bırakmazdı. O kadar ısrar etmeme rağmen beni bile yalnız bırakmamıştı.

Kendime doğruyu söylemem gerekirse doktorun yanımda olmasını rahatlatıcı buluyordum.  Buradaki yalnızlığım doktorun beklenmeyen arkadaşlığı sayesinde biraz olsun son buluyordu. Ona bağlanmak istemiyordum ama varlığının verdiği huzuruda yok saymayacak kadar aklım vardı. Zamanla neler yaşayacağımızı bilmediğimden kendimi ona tamamen bağlamak istemiyordum. Ben Addie Ruth değildim. İnsanları kendi yararım için kullanamazdım. Eğer doktorun benden rahatsız olduğunu hissedersem hemen yanından ayrılacaktım.

Gerçi artık geriye dönemezdim. Bedenim bile geçen yılların arasından yok olmuş olmalıydı. O gün gölde Addie Ruth'un Clara ve Allan'a kötü bir şey yapmak üzere olduğunu düşünüyordum. Allan kardeşini korumak için Addie Ruth'u itmeseydi kim bilir neler olacaktı. Çocuklara bir zarar gelme düşüncesi bile titrememe neden oldu. Onları herkesten ve her şeyden korumak istiyordum.

Addie Ruth göle düştüğünde ölmüş olmalıydı ki boş kalan bedeninde ben gözlerimi açmıştım. Bedeninden gitmemiş olsaydı onu zihnimde hissederdim. Ama benden başkası yoktu. Ne karmaşaydı ama. Hayatımın bu şekilde devam edeceğini kim tahmin edebilirdi ki?

Yataktan doğrulup perdelerin ardına kadar açık olduğu pencerelerden dışarı baktım. Şuan manzaramı beyaz bir örtü kaplıyordu. Sonunda kar yağmıştı demek. Artık hasta olmaya bir son vermem gerekiyordu. Addie Ruth'un bedeni zayıf olabilirdi ama eminim biraz destekle kendimi toparlayabilirdim. Hem olurda ileride bu evden gitmem gerekirse o zaman kendime nasıl bakacatım? Her türlü güçlü olmam gerekiyordu.

Aklıma o an Leydi Lavender'ın düştü. Onu romanda okurken güler yüzlü, nazik ve kibar bir genç kadın olarak okumuştum ama iki kere karşılaştığımızda da oldukça farklı davranıyordu. Nazikti,  evet güler yüzlüydü ama onun masum oluşundan şüphe duymaya başlamıştım. Masum olan bir kadın her ne kadar yasak ve ahlaksızca olmasına rağmen aşık olduğu adama karısının yanında bu kadar göz süzemezdi.

Aklıma gelen bir düşünce ile gözlerim ardına kadar açıldı.

Daha önce romanda bir şeyi değiştirmek istediğimde aslında değişmediğini sadece saptığını görmüştüm. O zaman kötü olması gerek Addie Ruth iyi olunca Leydi Lavender mı kötü olmuştu?

Eğer durum bu şekilde ise Henry'nin duyguları da iyi ve masum olan kişiye olacaktır, yani Addie Ruth'a. Fakat böyle otomatik gibi ilerleyen bir durumda insan onun duygularından nasıl emin olabilirdi ki?

Hayır, benim burada atladığım başka bir durum vardı ama ne? Bir türlü çözemiyordum.

Kuş cıvıltılarını yatağımda dinlemeye devam ederken biraz olsun görüş alanıma giren ağacın kuru olan dallarının rüzgarda salınmasını izledim. Şömine ağır ağır yanıyordu ve oda oldukça sıcaktı. Huzur yavaş bir sis gibi ilerliyor bedenimi sarıyordu. Eğer romanda iyi ve kötü karakterler yer değiştirdiyse Henry'den uzak durmam gerekecekti ama asla kötü davranamazdım. Özellikle çocuklara romanın nasıl ilerleyeceği umurumda bile değildi.

Hem falcı ne demişti? Değişim için geldiğimi. Beni beklediği belliydi. Demek Addie Ruth olarak tahmin ettiğimden de fazla değişime neden olacaktım.

Doktorun KarısıWo Geschichten leben. Entdecke jetzt