58. Bölüm "Her Zaman Dönüp Geleceğin O Yer"

13.3K 1.6K 316
                                        

Gözlerimi kapatıp bıçağın bırakacağı acıyı beklerken sert bir rüzgar ve sessizlikle karşılaştım. Sonunda gözlerimi açmaya cesaret ettiğimde ayağımın ucunda dikilen adama baktım. Kırmızı gözler öfke ve endişe ile bana bakıyordu. Sonunda kalkmak için elini uzattığında gerçekten burada olduğunu anladım. 

"Dix," dedim soluk verirken. Onun yanımda olması o kadar rahatlatmıştı ki bedenim titredi ve Dix'in uzattığı eline sıkıca tutundum. "Nasıl?" diye sorabildim. Aslında nasıl  buraya gelebildiğini sormak istemiştim ama kelimeler beni terk etmiş gibiydi. Hızlıca etrafa baktığımda ne Leydi Lavender'dan ne de Nolan'dan bir iz kaldığını gördüm. 

Elini uzatıp sormadan karnımın üzerine koydu. "Burada olmamın nedeni bebeğin. Daha bir benlik edinmeden zihne bazı imgeler gösterebildiğini biliyor muydun?"

Şaşırdığım kadar memnumdum da. Elimi Dix'in kocaman elinin üzerine koydum. Alnımı da göğsüne yasladım. Güvendeydim. Ne çocuklara ne bana zarar gelmişti. O kadar rahatlamıştım ki ayakta zor duruyordum. "Teşekkür ederim," diye fısıldadım göğsüne doğru. Sonra sesleri duydum. 

Birçok insanın koşmasına benzeyen bir sesti bu. Ağaçların arasından çıkan gruba baktım. Onları tanımıyordum ama ellerinde silah olarak kullanabilecekleri alet edevat vardı. En önlerinde Dix ile birbirimize yakın durduğumuz için bize şaşkın bakan Sarah vardı. Elinde kocaman bir kızartma tavası vardı. 

"Leydim iyi misiniz?" Benim cevap vermemi beklemeden etrafa bakınıp saldırması gereken düşmanları aradı ama bizden başka kimse yoktu. Şaşkınlıkla bana bakışlarını yeniden çevirdi. 

Gülümsemeye çalıştım ama yorgunluğum buna izin vermedi. "Bu Dix," dedim artık elini karnımdan çekip gergin bir ifade ile dikilen adamı göstererek. "Az önce hayatımı kurtardı." Bunu nasıl yaptığını, ikiliyi nasıl kaybettiğini sormak istiyordum ama şimdi zamanı değildi. 

Sarah herhangi bir tehdit olmadığından elindeki tavayı indirdi ve kuşkucu gözlerle Dix'e baktı. "Leydim içeri girin size hemen sıcak bir şeyler hazırlayacağım."  Sonra arkasında duran köylülerle konuşmak için bize sırtını döndü. 

Dix'e dönüp baktığıma kırmızı gözleri ile beni incelediğini gördüm. "Nasılsın?" diye sordu boğuk bir sesle. Biraz endişeli görünüyordu. "Eşin nerede?"

Derin bir nefes alıp yavaşça bıraktım. "Sanırım bu konuşmayı sıcak bir çay eşliğinde evde yapsak güzel olacak," dedim ve Dix'in yardımını kabul ederek eve doğru ilerledik. 

Ben ona bu insanların bana neden zarar vermek istediğini açıklamaya çalıştım. Leydi Lavender'ın kitaba girme ve döngü olaylarını atlayarak tabi. Nolan'ın durumunu ve Henry'nin neden uzakta olduğunu da ekledim. Sonuna ona nasıl bu kadar hızlı bir şekilde geldiğini gösterdi. Bir an için koltukta otururken birden siyah duman patlaması bırakarak kayboldu. Sonra aynı duman patlaması ile koltuğun arkasında ortaya çıktı.

Yemek yerden birden gözlerinde ki görüntünün kaydığını ve zihninde ona doğru bıçak tutan deli bakışlı bir kadın gördüğünü söyledi. 

"Bir an bana saldıran biri var sandım ama ben içeride olmama rağmen görüntü dışarıdaydı ve elma ağaçları vardı. Birinin zor durumda olduğunu anlamıştım ve zihnimde ki o belirsiz renk cümbüşü şekil kelimelerle anlatmadı ama sana gitmemin zorunluğu olduğu mesajını verdi. Geldiğimde kadın sana zarar vermek üzereydi. Onu yok ettim." Bir an durup gözlerime dikkatle baktı. "Bir parçası bile yeryüzünde kalmadı. Adamı ise buradan çok uzak bir yere gönderdim."

İrkildim. Nolan ne olursa olsun geri gelebilirdi. Benim irkildiğimi gören Dix brendi dolu bardağından kocaman bir yudum aldıktan sonra beni teskin etti. "Merak etme buraya geri gelemeyecek bir yere gönderdim."

Doktorun KarısıWhere stories live. Discover now