Bırakmalıydım onu.

1.4K 107 42
                                    

Jisung'un Anlatımı

"Günaydın." diye mırıldanmıştım çantamı oturduğum yere bırakırken. Yine gelmiştim şu okula cidden artık yorulmuştum. Yeni hafta sonundan çıkmama rağmen asla dinlenmiş hissetmiyordum kendimi.

"Günaydın Jisungie." demişti Jeongin koluma girerek. Ona baktığımda başını omzuma koymuş ve gözlerini kapatmıştı sadece gülümsemiş ve bende başımı onun başının üzerine koymuştum.

"Uyudular galiba.." dediğini duymuştum Felix'in. İlk ders matematikti evet sevgilimi dün geceden beri görmemiştim ve şu an görecektim ama derste görecektim bu berbat bir şeydi.

Minho'nun masaya sertçe vurmasıyla Jeongin ve ben yerimizden sıçramıştık. Ne ara uyumuştuk biz? Ve ne ara ders başlamış Minho gelmişti. "Arkadaşlarımızda uyandığına göre derse geçebiliriz." diyerek gözümün içine bakmıştı ve ardından soruları tahtaya yazmaya başlamıştı.

Ne olmuştu ona?

Neden yüzü böyleydi ki?

Minho soruları yazarken bizde bir yandan yazıyorduk. Herkesin kağıdına odaklandığını gördüğümde telefonumu çıkararak sıranın altından ona mesaj atmıştım.

Miniğim🐿🤎:
Hyung iyi misin?
Yüzün çok düşük duruyor.
Bir şey mi oldu?

Telefonuna mesaj gelir gelmez eline almış ve mesajı okumuştu. Bana bakmış ve cevap vermeden yerine bırakmıştı telefonunu. Gözümün içine baka baka mesajımı okumuş ve cevap vermemişti. Bana düzgün bir açıklaması vardır umarım.

İç çekmiş ve telefonumu çantama geri atıp soruları yazmaya devam etmiştim. Şu an onunla ilgilenmek istemiyordum. Eğer bir şey varsa bana söylemesini isterdim ama o mesajıma bile görüldü atıp geçmişti.

• • •

Kırk dakikanın ardından ders sonunda bitmişti. Minho ödevleri söylemişti ve çıkmıştı. Yüzüme bile bakmamıştı. Ne oluyordu bu adama?

"Ben geliyorum şimdi." demiştim çocuklara ve hızla çıkmıştım bende sınıftan.

"Minho.." tık vermemişti.

"Minho!" sonunda yükselen sesimle olduğu yerde durmuş ardından bana dönmüştü.

"Ne var Jisung?" demişti soğuk sesiyle.

"Ne var mı? Ya sana ne oldu bir gecede ne bu tavırlar?"

"Bir şey yok sonra konuşuruz." demişti ve tek kelime etmeme izin vermeden uzun koridorda yürümüş gözden kaybolmuştu.

Sinirimle ellerimi yumruk yaparak sıkmış ve ağlamamak için göz yaşlarımı tutarak dışarı çardağa gitmiştim. Oraya vardığımda çocuklarında orda olduğunu görmüştüm.

"Ji sen iyi misin?" demişti Seungmin meraklı sesiyle.

"E-evet iyiyim. Eve gidiyorum ben sonra görüşürüz." demiştim ve çantamı almıştım.

"Dur bakalım sen dur." diyerek Bangchan kolumu tutmuştu.

"Ne oldu dostum?" Felix araya girmişti.

"B-ben.. Mi-minho... Çocuklar yü-yüzüme bi-bile bakmıyor." demiştim ve tuttuğum göz yaşlarımı akıtmıştım. Jeongin hızla beni kendime çekmiş ve sarılmıştı.

ICE AMERICANO [minsung]Where stories live. Discover now