Bir bütün olmuştuk.

1.5K 101 71
                                    

Jisung'un Anlatımı

Jisung kahve bardağı ile yanıma gelmiş ve bardağı elime verip yanıma yerleşmişti. Bir kolunu omzuma atıp beni iyice kendine yaklaştırmış bir yandanda diğer eliyle tuttuğu kahve bardağından bir yudum almıştı.

"Bunlar sana yakıştı." demişti üzerimdeki kendi kıyafetlerine bakarak.

"Hm, ne demezsin." demiştim ve gözlerimi devirmiştim. Ayrıldığımız zaman onun evinden tüm kıyafetlerimi aldığım için henüz getirmemiştim ve onun kıyafetlerine kalmıştım. Minho bol giyinmeyi sevdiği içinde hepsi bol ve büyüktü üzerimdekilerde tabi bana büyük gelmişti.

Göz devirmeme kıkırdamış ve başını bana döndürerek saçlarımın arasına bir öpücük bırakmıştı. Dışarıda yağmur yağıyordu ve biz salonda loş ışık altında özlemimizi gideriyorduk birbirimize.

Ortamda samimi ve huzurlu bir sessizlik vardı. İkimizde rahattık ve en önemlisi aramızda sorun kalmamıştı.

Ama ben sessizlik sevmezdim ki.

"Sevgilim?" demiştim mırıldanarak.

"Hm?" demiş ve kahvesinden bir yudum alıp bakışlarını bana çevirmişti.

"Seni çok özledim..." demiştim yine mırıldanarak. Bilmiyorum neden ama şu an utanıyordum. Belkide uzun bir süre aramızın bozuk olmasından dolayıydı. Bilmiyordum. Midemde kelebekler uçuşuyordu ve bu beni biraz geriyordu.

Kahve bardağını sehpaya koymuş ve bana dönerek elimdeki bardağı almış ve onuda önümüzdeki sehpaya koymuştu. Ardından tişörtümün eteklerinden tutarak beni kendine çekmiş ve kucağına oturmamı sağlamıştı.

Nefesimi tutmuştum. Nefes almayı unutmuştum hatta.

"Bende, bende çok özledim seni." beni kendine çekmiş ve dudaklarıma yapışmıştı. Hem yavaş hemde derinden öpüyordu beni.

Onun bana yaptığı her şey altında eriyip gidiyordum. Dokunuşları, öpücükleri, iltifatları her şeyi beni bitiyordu. Ve ben bu şekilde bitmeyi seviyordum.

Ayrıldığımızda bana derin derin bakmış ve yutkunmuştu. Yutkununca ister istemez gözlerim adem elmasına kaymıştı. Tanrım gerçekten çok fena gözüküyordu. Gözlerimi ordan çekip tişörtünün üzerinde duran ellerime sabitlemiştim.

"Kızardığında daha tatlı oluyorsun gözümde, minicik yanakların kıpkırmızı oluyor ya hani işte o an seni alıp bir bebek gibi öpesim sevesim geliyor." demişti ve kıkırdamama sebep olmuştu.

"Utandırmak için elinden geleni yapıyorsun hâlâ." demiştim ve kızgın bir şekilde ona bakmıştım ama o bu halime hiç takmıyordu. Kızgın halim bile ona sevimli geliyordu ki.

"Jisung biliyor musun? Sen küçücüksün." demişti ve gözlerimin açılmasına şaşırmama sebep olmuştu.

"Ellerin." demişti ve ellerimi okşamıştı.

"Dudakların." demişti ve ardından bir öpücük bırakmıştı dudaklarıma.

"Özellikle belin." bu sefer buz gibi olan ellerini tişörtümden içer sokmuştu ve irkilmeme sebep olmuştu.

Belimi germemek için zor duruyordum. Eğer gerersem bu durum ikimizde için hiç iyi olmazdı cidden.

"Sende çok büyüksün ama bu haksızlık. Hem küçük insanlar yaşlanmaz." demiştim ve ikimizde kıkırdamıştık.

Gülüşü çok güzeldi.

"Gülüşün çok güzel." demiştim ve ellerimi yanağına çıkararak okşamıştım. "Sana çok aşığım." demiştim ardından.

ICE AMERICANO [minsung]Where stories live. Discover now