ICE AMERICANO [minsung]

Beni sinir ediyorsun.

Jisung'un Anlatımı

"Tamam dedim ya anne. Bak elim zaten dolu kapıyı açamı-" daha lafımı bitirmeden kapı açılmış karşımda ki görüntüyle ağzım açık kalakalmıştı.

Annemin 'Jisung cevap versene oğlum.' demesiyle kendime gelmiş kafamı sağa sola sallamıştım.

Ardından Minho hyung elimdekileri alıp içeri geçmişti. Evet ben Seul'e geri dönmüştüm. Canım evim nasıl özlemişim.

"Anne bak kapatıyorum tamam mı? merak etme işte eve geldim ve yaptığın yemekleri çocuklara yedireceğim. Seni seviyorum öptüm bay." daha bir şey demesine izin vermeden kapatmıştım suratına telefonu. Ardından hızla içeri girmiş ceketimi çıkarmış ve sincap desenli terliklerimi giyip mutfağa gitmiştim.

"Hyung?"

"Hoşgeldin. Üzgünüm sana haber vermeden eve girdim ama sana sürpriz yapmak istemiştik çocuklarla ama ne onlar daha geldi ne de sen beklediğimiz saatte geldin." demişti annemin gönderdiği poşetleri açarken.

"Hiç sorun değil eve girmen biliyorsun. Annem bilet saatimi değiştirmiş o yüzden erken geldim." demiştim ona yardım ederken.

"Sorun değil ama sürprizimiz bozuldu." derin nefes almış ve mutfak tezgahına yaslanmıştı. "Şerefsiz herifler hepsi tamam erken geleceğiz demiştiler gelmediler." diyerek somurtmuştu.

Kıkırdayarak yanına gittim ve bende mutfak tezgahına yaslanıp omzuna başımı koydum.

"Olsun sorun değil. Burada olman bile benim için güzel bir sürpriz." demiştim mırıldanarak. Zaten yol yorgunuydum ve gece hiç uyuyamamıştım. Ve her zaman olduğu gibi onun kokusuyla iyice mayışmıştım.

"Yorgunsun değil mi?" demişti. Ardından kafamı sallayıp bir şeyler gevelemiştim ağzımda. O ise sadece kıkırdamış ve saçlarımı okşamıştı.

Biraz o şekilde kaldıktan sonra telefonu çalmıştı. İçeriden gelen telefon sesine gitmiş ve alıp yanıma gelmişti. Arayanın Felix olduğunu söylemiş bir şeyler konuşmuşlardı. Daha doğrusu Felix konuşmuştu ve Minho hyung onu sadece 'hm', 'ee?', 'bana ne?' ve ya 'tamam' diyerek geçiştirmişti.

Telefonu kapattıktan sonra bana dönmüştü. "Çocuklar gelmiyor." demişti telefonu masaya bırakırken.

"Neden ki?"

"İşleri çıkmış hepsinin." diyerek gözlerini devirmişti.

Asla işleri yoktu Felix TeamUke klubünde olan bizlere destek olarak sürekli plan yapıyordu. Ama diğerlerinin sevgilisi olduğu için ve benim olmayıp aşk acısı çektiğim için kesin bizi yalnız bırakmak için diğerlerini ikna etmiş ve toplanmama kararı almışlardı.

"Anladım.. Yani gelmeleri güzel olabilirdi ama yorgunum bir yandanda iyi oldu gelmemeleri." demiştim karşısındaki sandalyeye otururken.

"Haklısın. O zaman bende gidiyorum sen de dinlen." demişti.

Ne yani gidecek miydi?

Neden gidecekti ki?

"Hyung şey..."

"Efendim bebeğim?" demişti ceketini giyerken.