Öpüyor, ısırıyor ve emiyordu küçüğünün tenini.

1.5K 94 44
                                    

Jisung'un Anlatımı

"Hayır her gün buz olur bugün buz yok ve ben ice americano içemiyorum şaka mıdır?" demiştim elimdeki sıcak sütlü kahvemi masaya bırakırken.

"Görende bunu annesinin karnımdan ice americano'yla doğdu sanar." demişti Jeongin kahvesinden bir yudum alırken.

Göz devirmiştim ve sevgilime sırnaşarak kahvemden bir yudum almıştım. Hiç keyif almıyordum şu an.

"İçmek ister misin?" demiştim Minho'ya dönerek.

"Hayır sevgilim sana afiyet olsun." demişti ve bana sarılı olan kolunu aşağı yukarı gezdirerek kolumu okşamıştı. Gülümsemiş ve çocuklara geri dönmüştüm.

"Geliyor bizimkiler." demişti Bangchan karşıdan gelen Hyunjin ve Felix'e bakarken. Dersimiz çoktan bitmişti ve biz okuldan çıkmayıp bunların gelmesini beklemiştik. İki saat sevişmiş öyle gelmişlerdi orası ayrı konu.

"Sevişmeniz bitti mi sonunda amına koyayım?" demişti Jeongin sinirle. Felix kafasına yavaşça(!) vurmuş ve gülmüşlerdi.

"Hadi kalkın o zaman." demişti Changbin.

Hep birlikte yemeğe gidecektik o yüzden bu şerefsizleri beklemiştik zaten öbür türlü ne bekleyelim biz bunları.

Herkes Changbin'i onaylamış ve hepimiz sevgililerimizin yanına geçip yürümeye başlamıştık. Bilerek kimse arabasını almamıştı yürüyelim denmişti herkeste kabul etmişti zaten.

Gideceğimiz mekan fazla uzak değildi yarım saat içinde varmıştık.

"Dostum hoşgeldiniz." demişti bizi gören Yeonjun. Minho ona gülmüş ve selamlaşmışlardı. Yeonjun, Minho ve Bangchan hyung'un arkadaşıydı ordan tanıyorduk bizde. Aynı üniversiteden mezunlardı ama Kai'nin bölümü gastronomiydi ve şimdi gerçekten ünlü bir restoranda sahipti.

"Nasılsın?" demişti Bangchan, Yeonjun'a gülümserken. Ayak üstü konuşmuşlar ve Yeonjun bize masamızı göstermişti. Hepimiz oturmuş ardından da menüler gelmişti.

"Ne yiyeceksiniz ya?" demişti Seungmin menüye bakarken.

"Hepsini yiyebilirim şu an!" demişti Felix. Dediği ile masamızda herkesten küçük bir kıkırtı çıkmıştı.

"O zaman et yiyeceğim ama ramende istiyorum.. Manduda istedi şu an canım..." demişti Felix düşünürken bir yandan da hâlâ menüye bakıp kendi kendine mırıldanıyordu.

"Sevgilim seçsen mi artık?" demişti Hyunjin bıkkın bir ses tonuyla. Çünkü hepimiz seçmiştik çoktan yiyeceğimizi bir tek Felix kalmıştı.

"Of iyi be! Et istiyorum." demişti ve suratını asmıştı. Ona hepimiz gülerken garson gelmiş ve almıştı siparişlerimizi.

Sohpet ederken yemek sipariş vereli baya olmuştu ve gelmişti sonunda yemeklerimiz.

Felix ve Jeongin her zamanki gibi hiç yemek görmemiş gibi yemekleri yemeğe başlamışlardı.

Masada bolca sohbet ediyor, gülüyor ve eğleniyorduk.

"Ee Yeonjun, Soobin ile nasıl gidiyor?" demişti Bangchan. Biz yemeklerimizi bitirdikten sonra tatlımızı söylemiştik ve o ara Yeonjun masaya gelmişti sohpet için.

"Gayet güzel dostum zaten çağıracağım da söyleyeyim yine haftaya küçük bir nişan partimiz  olacak burda hepinizi beklerim." diyerek gülümsemişti. Minho ve Bangchan hyung gerçekten şaşırmıştı. Minho bana üniversite zamanı Yeonjun'u anlatırken oldukça çapkın olduğunu ve sonra bir gün Soobin'e aşık olduğunu ve her şeyi geride bıraktığını anlatmıştı o yüzden bu kadar şaşırdıklarına eminim.

ICE AMERICANO [minsung]Where stories live. Discover now