Tek bildiğim sana güvenimin olmadığı.

1.2K 104 19
                                    

Jisung'un Anlatımı

"Hayır ne bokuna geldik ki biz buraya." demiştim çantamı kenara bırakırken daha doğrusu fırlatmıştım.

"Kes artık sesini yemin ederim iki saattir yoldayız ve söylenip duruyorsun." demişti Changbin sinirle.

Gözlerimi devirmiştim ve evin salonuna geçip kendini koltuğa attım. Amerikan mutfak olduğu için çocukları görüyordum ve bir şeyler fısıldaşıp bir yandan da gelirken aldığımız yiyecekleri poşetinden çıkarıyorlardı.

Sürekli böyle fısıldaşıp durduklarında altından bir bok çıkıyordu ama bakalım...

Buraya ne kadar gelmek istemesemde bir yandan da istiyordum. Uzun zamandır gelmiyordum buraya. Felix ve Hyunjin ilk youtube başladıklarında gelen parayla burayı almışlardı ve gerçekten çok iyi yapmışlardı. Şehirden uzaklaşmak istediğimiz zaman hep buraya kaçar gelirdik çocuklarla.

Dekoru falan da çok güzeldi zaten Hyunjin ve Felix beraber tasarlamıştı burayı. İkiside çok zevkli insanlardı. Ev hem sade hemde huzur vericiydi. Her yer beyaz ve kahve tonlarının karışımıydı. Dediğim gibi huzur veriyordu burası.

"Çık şu düşüncelerden be." demişti Jeongin bacağıma bir tane yapıştırırken.

"Aptal me vuruyorsun." sinirle suratımı asmıştım.

"Bak geldiğimiz dakikadan bulaşmayın birbirinize."

"Of iyi. Acıktım ben ne yiyeceğiz." demiştim iç çekerek.

"Tavuk ve pilav iyi gider bence." Hyunjin'in arkadan gelen sesiyle ona dönmüş ve yanında diğerlerinin olduğunu görmüştüm.

Minho da ordaydı.

Tanrım çok özlemiştim onu.

Haftalardır görüşmüyorduk.

"Çok iyi olur." demişti Felix ve ardından kalkıp Hyunjin'in yanına gidip sarılmıştı ona. Ardından Minho hariç hepsi çift şekilde mutfağa gitmişti.

Ve biz yalnız kalmıştık.

Yayıldığım koltukta oturuşumu düzeltmiş ve ondan gözümü çekip telefonumla ilgileniyormuş gibi yaptım. O ise adımlarını yanıma yöneltmiş ve tam yanıma oturmuştu.

"Sakin ol ve nefesini dışarı ver öleceksin şimdi." demişti sessizce.

"Sakinim zaten ki." demiştim ama sesim sanki götüme kaçmıştı.

"Jisung-"

"Bak belli ki bizi bir araya getirmeye çalışmışlar konuşmamız için ama ben konuşmak istemiyorum. Arkadaşlarımızın gecesini mahvetmeyelim ve birbirimizi görmezden gelelim olur mu?" demiştim bir anda. Minho sadece kafasını sallamıştı ve kafasını eğip elleriyle oynamaya başlamıştı. Stres altında hep böyle yapıyordu.

"Çocuklar gelin hadi." demişti Seungmin.

Ona bakmadan yerimden kalkmış ve tek bir şey demeden sandalyemi çekmiş oturmuştum. Jeongin, Felix ve Changbin ile göz teması kurmuştum hepsine öldürücü bakışlar atmıştım. Ardından yemeğim ile oynamaya başlamıştım.

"Jisung ye yemeğini hadi." demişti Chan hyung.

"Canım pek istemiyor." demiştim mırıldar tonda.

Tam bür şey söyleyecekken Changbin onu durdurmuştu. Çünkü bir şey söylese laf edeceğimi biliyorlardı ki haklıydım. Beni kandırmışlardı hayır Minho gelecek deselerdi yine gelirdim çünkü arkadaşça toplanıyorduk şu an beni sinir eden yalan söylemeleriydi.

ICE AMERICANO [minsung]Where stories live. Discover now